Diyarbakır’da son günlerde artan yıldırım ve şimşek düşmesi olayları vatandaşları tedirgin ediyor. Bu durumun yaz yağışlarından kaynaklandığını, bölgenin bu alanda son yıllarda hassas bir noktaya ulaştığını belirten meteoroloji uzmanları, binaların çatılarına mutlaka paratoner yerleştirilmesini ve yağışlı havalarda kapalı alanlardan çıkılmamasını öneriyor.
Diyarbakır’da son dönemlerde artan yıldırım ve şimşek düşmesi dikkat çekerken, maddi hasara yol açan bu durum aynı zamanda vatandaşları endişeye sevk ediyor. Son olarak İstasyon Meydanı’ndaki Sümer Camisi’nin minaresi, yıldırım düşmesi sonucu yıkıldı, sevindirici taraf ölen veya yaralanan olmaması. Peki daha önce Diyarbakır ve yakın çevresinde sık rastlanmayan bu olaylar son dönemlerde neden arttı?
Bu sorunun cevabını görüştüğümüz meteoroloji uzmanları verdi. Uzmanlara göre en büyük neden yaz sıcaklıkları ve bu paralelde seyreden, bu yıl sayısı artan yaz yağışları.
İŞTE O BİLGİLER;
Güneş ışıklarının dünyayı ısıtması ve ısınan havanın da bir şekilde yükselmesi ilk aşamadır. Bu esnada buharlaşan su kütleleri yukarılara taşınmaktadır. Buharlaşan ve ısınan hava yaklaşık olarak 2 ila 3 kilometrelik mesafelere ulaştıklarında havanın soğuk katmanları ile karşı karşıya gelir. İşte burada tıpkı soğuk havalarda insan nefesinin aniden buharlaşması hadisesi gibi bir olay yaşanır. Bu büyük çaplı ani buharlaşmalar ise bulutları oluşturur. Gökyüzünde gördüğümüz bulutlar hava akımları sayesinde 20.000 metreye kadar çıkabilirler. Bulutlar yükselişleri esnasında içlerindeki buz kristallerinin birbirlerine sürtünmelerine ortam hazırlarlar. Bu sırada da ortaya belli bir statik enerji çıkar.
YAZ SICAKLIĞI VE YAZ YAĞIŞLARI
Söz konusu elektrik enerjisi bulutların üst kısımlarında pozitif, alt kısımlarda ise negatif yüklüdür. Tüm şartlar sağlandığında, eğer bulutun içinde bulunan yükün havayı iyonize etmesi sağlanırsa da şimşek oluşmaktadır. Yağmur bulutlarının alt katmanlarında büyük negatif yükler bulunur ve işte bu negatif yükler içlerindeki elektronları iterler ve söz konusu alanı da pozitif yüklü hale getirirler. Söz konusu yükün 1 saniyede 1000 kilometrelik hıza ulaşarak toprağa inmesi ise aslında bir çeşit kısa devre olarak tanımlanabilir. Yıldırım, tam da bu sırada 30.000 derecelik ısıya ulaşır. Bu değerin kıyaslanarak anlaşılması için güneş yüzeyinin yaklaşık 6.000 derecelik bir ısıya sahip olduğu bilgisi akla getirilebilir. Diyarbakır’da bu dönemde yıldırım ve şimşek olaylarının sık sık yaşanmasının nedeni yaz sıcaklığı ve oraj yağışlarının yani yaz yağışlarının aynı paralelde seyretmesidir.
YILDIRIM VE ŞİMŞEKTEN KORUNMAK İÇİN NELER YAPILMALI?
Peki yıldırım ve şimşek olaylarından nasıl korunabiliriz? Bunun cevabını da yine meteoroloji uzmanlarından aldık.
-Evlerin ve binaların çatılarına yıldırımsavar yani paratoner dediğimiz elektriği toprağa ileten aletler monte edilmeli.
-Yağış havalarda kapalı alanlar tercih edilmeli, açık alanlardan uzak durulmalı.
-Ağaçlardan, elektrik direklerinden, sivri yerlerden ve su birikintisi olan yerlerden uzak durulmalı.
-Sivri uçlu şemsiyeler kullanılmamalı. Çünkü sivri uçlu şemsiyeler yıldırım ve şimşek olaylarına davetiye çıkarır.
-Yağışlı havalarda araçların içinden çıkmamalıyız, çünkü lastikler elektriği toprağa iletiyor.
– Aynı noktaya ikinci kez yıldırım ve şimşek düşmez algısı yanlıştır. Şimşek ve yıldırım aynı noktaya birden fazla kez düşebilir.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi