Diyarbakır Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı Yahya Öger, Diyanet İşleri Başkanlığının sigara fetvasına destek verdiğini söyledi.
Diyarbakır Yeşil Yıldız Bağımlılıklarla Mücadele Derneği Genel Başkanı, Diyarbakır İl Müftülüğü Yenişehir Bağımlılıkla Mücadele Koordinatörü ve Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünde Aile Eğitici Eğitimi görevlerini yapan Yahya Öger, Diyanet işleri Başkanlığının sigara fetvasına destek verdiğini söyledi. Konuyla ilgili konuşan Öger, “Dini referanslarla insanın malına, canına, aklına, çevresine zarar veren bir şeyin helal olduğunu söylemek vicdansızlıktır. Diyanet işleri başkanlığının yayınladığı sigara haramdır fetvasının geçerli olduğunu, kabul görmesi gerektiğini düşünüyorum” dedi.
“SORUNUN TEMELİNE İNİYORUZ”
Bağımlılıkla mücadele kapsamında yaptıkları çalışmaların içeriğine değinen Öger, şöyle konuştu: “Yeşil yıldız bağımlılıklarla mücadele derneği 2017 yılında kuruldu. Daha öncesinde Yeşilay şube başkanlığı görevini yapıyordum. Yerel anlamda bir derneğe ihtiyacımız olduğunu, yerel bir dil kullanmamız gerektiğini düşünerek derneğimizi kurduk. Derneğimiz İç İşleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı tarafından kabul gördü. Diyarbakır uyuşturucuyla mücadele koordinasyon kuruluna üye olarak seçildik. Tütün, madde, uyuşturucu, alkol, teknoloji ve marka bağımlılığı üzerine bilgilendirmeler, sunumlar yapıyoruz. Bağımlılıkla mücadele kapsamında gençlerle buluşuyoruz. Kullanılan ürüne, kullanma sebebine, psikolojik durumlarına yönelik çalışmalar yapıyoruz. Gençlere hayır demenin bir erdem, kültür, büyük bir özgürlüğe adım olduğunu anlatıyoruz. İl müftülüğü ile beraber yaptığımız çalışmalarda dini referanslar kullanarak anlatım yapıyoruz. Madde kullanımının üretimi, satışı ve aracılığın dinen haram olduğunu söylüyoruz. Cuma günleri camilerde vaazlara yer veriyoruz.”
ÇAĞIMIZIN SORUNU TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞI
Teknoloji ve sosyal medya bağımlılığının yaygın olduğunu dile getiren Öger, şöyle dedi: “Teknolojinin hayatımıza girişi çok kısa vadeli oldu. Son 3 yıldır herkesin elinde telefon ve internete kolay ulaşım imkânı bulunuyor. Teknoloji hayatımızı kolaylaştırırken bize ciddi zararlar veriyor. Teknoloji ile ilgili ciddi çalışmalar yapmalıyız. Çünkü telefonla fazla vakit geçiren kişilerde hem fiziksel hem de ruhsal rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Türkiye’de teknoloji ve medya okur yazarlığı dersi okullarda verilmeye başlandı. Ama bu uygulama yetersiz kaldı. Zaten teknoloji bağımlılığı annelerin çocuklarını televizyonla oyalama çabalarıyla başladı ve bu şekilde gelişti. 3 yaşına kadar çocuklara teknolojik aletler verilmemelidir. Verildiği zaman çocuk hayal kurarak gerçek dünyadan kopmaya başlıyor.3-6 yaş arası çocuklarda yarım saatten fazla, 6-12 yaş arası günde 2 saatten fazla teknolojik alet kullanımı olmamalıdır. Teknolojiyle beraber çocuklarımızla vakit geçirmeyi, geleceğimizle ilgili kaygıları, etik değerleri kaybetmeye başladı. Öyle ki eskiden sofraya oturmadan besmele çekilirdi, şimdi ise selfie çekilecek duruma gelindi. Ailelerinde iyi mücadele vermeleri gerekiyor. Çocuklarda asosyal kişilik oluşumu, obezite, kendini ifade etme güçlüğü gibi sorunlarla karşılaşıyoruz. Aileler ceza veya ödül olarak teknolojiyi kullanmamalılar.”
“HER 13 SANİYEDE 1 KİŞİ SİGARADAN ÖLÜYOR”
Sigara ve tütün ürünleri kullanımına ve teminine dair konuşan Öger, şunları söyledi: “Sigara ulaşımı en rahat olan tütün ürünü olarak varlık gösteriyor. Yasal olarak cezaları var ancak denetimler yapılmıyor. 18 yaş altı kişiler rahatlıkla gidip sigara alıyorlar. Kapalı alanlarda yasak olmasına rağmen sigara içilmeye devam ediliyor. Ama ne yazık ki yetersiz denetimler var. Sahadaki çalışmalarımızda problemim var ve baş edemeyip yanlış kaçış yöntemi olarak sigarayı seçtiklerini görüyoruz. Dünya sağlık örgütü her 13 saniyede 1 kişinin sigaradan yaşamını yitirdiğini söylüyor. Ve bazı kanser türlerinin başlıca sebeplerinden biri oluyor. İçilen bir sigara yüzde 35 oranında bağımlılık yapıyor. Yapılan bir çalışma sonucunda uyuşturucu bağımlısı kişilerin neredeyse hepsinin önceden sigara kullandığı sonucuna vardık. Sigara bırakıla bilinir. Evet zor oluyor. Çünkü alışılan davranıştan vazgeçmek kolay değil. İmkansızda değil. Bireyin kendini ikna etmesi gerekmektedir. Sigarayla arasına mesafe koyarken kendisine yeni aktiviteler bulmalıdır. Ağzının boş durması konusunda sorun yaşıyorsa kürdan veya misvak kullanabilirler. Eğer ki yüksek krizler yaşıyorsa 171 sigara bırakma hattı, sağlık bakanlığı sigara bırakma poliklinikleri, Yeşilay, KETEM merkezlerine gidebilirler.”
“DİYARBAKIR’IN SORUNU UYUŞTURUCU”
Diyarbakır’da uyuşturucu madde kullanımının büyük sorun oluşturduğunu söyleyen Öğer, “Diyarbakır’ın en büyük sorunu uyuşturucu kullanımı diyebiliriz. Bu konu üzerinde çalışılmalıdır. Temin edilmesi, satışı kesinlikle engellenmelidir. Emniyete büyük görev düşüyor. Şu anda zaten çalışmaları devam ediyor. Ancak daha geniş kapsamlı olması torbacıdan, alıcıya kadar tüm yapılanmaya yönelik olarak çalışmalar yapılmalıdır. Diyarbakır’da ortalama 250 ye yakın genç ile madde bağımlılığı konusunda görüştük. İkna çabalarımız oldu ve devam ediyor” ifadelerini kullandı.
“SİGARANIN DİNEN HARAM OLMASINI DESTEKLİYORUZ”
Diyanet işleri Başkanlığının sigara konusundaki söylemlerine katıldığını vurgulayan Öger, şöyle konuştu: “Diyanet İşleri Başkanının sigara ile ilgili yaptığı açıklamaya değinmek istiyorum. Dini referanslarla insanın malına, canına, aklına, çevresine zarar veren bir şeyin helal olduğunu söylemek vicdansızlıktır. Diyanet işleri başkanlığının yayınladığı sigara haramdır fetvasının geçerli olduğunu, kabul görmesi gerektiğini düşünüyorum. Sigara içen personellerin hac ve umre ile ilgili çalışmalarında engelleme yapılması gerektiğini söylemiştik. Sigara tütün kullanımı insana zarar verdiği için dinen haram olmasını destekliyoruz.”