Hayatta herşeyin bir başlangıcı, bir de sonu olur… Başlangıç zordur; cesaret eder çünkü ne zaman biteceği, nasıl biteceği bilinmez… Başladıktan sonra da emek lazım; mücadele lazım; azim lazım; yorulmamak lazım; kararlılık lazım… Çünkü şunu çok iyi biliriz ki; kararlı olmak; keskin bir bıçağa benzer, keskin ve düz keser. Kararsızlık ise; kör bıçak gibidir; kestiği herşeyi parçalar ve yırtar! İşte onun için son noktaya kadar, kararlılıkla vuslat zamanına geldik!
2017 Ocakta başlayan ehliyetle ilgili yönetmelik tasarı
önerimiz, 2017 Temmuzda epilepsililerin engel derecesinin saptanmasında
değişiklik önerisini içeren düzenleme de eklenerek; önce TBMM Sağlık
Komisyonuna, TBMM’de doktor olan milletvekillerine, İstanbul milletvekillerine
yönetmelik tasarı önerilerimiz sunuldu.
Ehliyet ile ilgili öneri; Sağlık Bakanlığı’ndan İç İşleri
Bakanlığı’na, oradan Emniyet Genel Müdürlüğü ve Trafik Daire Şube Müdürlüğüne,
engel derecesi saptanması ile ilgili öneri ise, Sağlık Bakanlığından Çalışma
Bakanlığı’na, oradan Aile Sosyal Politikalar Bakanlığına (daha sonra birleştiği
için) Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Engelli ve Yaşlı Hizmetlerine
gönderildi. Bakanlıklardaki her el değişikliğinde, Ankara’ya tekrar geldik ve o
kuruma önerimizi arz ettik. Bakanlıklarla görüştük, çok kez TBMM’ne geldik ve 2
kere Engelli Komisyonu Çalıştay’ına girmesi için gerekli mercilerle görüştük…
Tüm incelemeler bitince, 8 Ekim tarihinde incelemelerin sonuca ulaşması için,
Sağlık Bakanlığı’na getirildi!
Önce Sağlık Bakan Yardımcısı Emine Alp MEŞE’den şubat ayına
kadar 5 ay boyunca randevu almaya çalıştık. Şahsen başvurduk, resmi dilekçe,
telefonla arama…. Dönüş yoktu. O dönemde korona da yoktu! Baktık sonuç
alamıyoruz; konuyu Sağlık Bakanına sunmak istedik. 5 ay boyunca 2 kere
başvurduk, sosyal medyadan yazı gönderdik ama sonuç alamadık.! Biz de 950.000 epilepsili,
hatta ailelerin 4 kişi olarak düşününce 4.000.000 kişiyi ilgilendiren konu için,
10 dakika Sağlık Bakanının zaman ayırmadığını, kamuyu Cumhurbaşkanlığı adına
denetleyen, Kamu Denetçisi Kurumu’na bildirdik. Kurum incelemelerden sonra, 2
ay yani 60 gün süre verilmesini istedi. Biz de bekleyeceğimizi bildirerek,
kurumdan ayrıldık.
28 Temmuzda süre doluyordu. 4 gün kala Sağlık Bakanlığı’nda evrakın
geldiği söylenilen birim olan Kamu Hastanelerinden en sonunda randevu aldık,
sadece ayakta 2 cümle duydum. ‘Bu konu bizimle ilgili değil zaten! Bir üst kata
çıkın’. Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Üst kattaki 24 daire
başkanından hangisi olduğunu bilmeden; koşarak yukarı çıktım. Malum
bakanlıklarda iyi insanlar da var! Yardımcı oldular, beni yönlendirdiler ve 5
gün önce, yönetmelik tasarı önerisi ile ilgili cevabın geldiğini gördüm;
OLUMSUZ! Binlere kişi için ir randevu
verilmediği gibi, konu ile ilgili fikir sorulması da olmamıştı! O güne kadar,
hep arkadaşların sağlık bakanı ile ilgili şikayetlerini, gazetelere
gönderdikleri yazılarını, ombudsmana; muhalefet milletvekillerine verdikleri dökümanları,
koronoyı göstererek engellemiş, olumlu yanıt beklediğimizi söyleyerek; o
verileri paylaşmamıştım. O anda sinirden ağlamaya başladım ve evrakı alıp
dışarı çıktım…
Ertesi gün (Cuma günü) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip ERDOĞAN’a
konuyu iletmek için, İletişim Başkanı Fahrettin ALTUĞ’a dilekçe verildi.
4.000.000 ilgilendiren bu konu için Cumhurbaşkanımızın bizi kabul edeceğinden
emindik. Pazar günü bu konuyu içeren yazı ajanslarda yayınlanmasa da, bizim
yanlış haber vermediğimizi bilen ve bize güvenen yerel basından 40’dan fazlası,
ülke genelindeki yazımızı yayınladı ve sosyal medyadan paylaştık. Pazartesi
sabahı Sağlık Bakanının sekreteri aradı ve hangi gün ve saatte müsait olduğumu
sorarak; çarşamba gününe Kamu Hizmetleri Genel Müdürü ile görüşmem için randevu
vermesinin akabinde, Kamu Denetçiliği Başkanı sekreteri aradı ve salı günü için
randevu verdi. Ayrıca salı günü hemen görüşmem için Aile Çalışma Sosyal
Hizmetler Bakanlığı Yaşlı ve Engelliler Genel Müdürü ile randevu da Kamu
Denetçiliği Kurumu tarafından ayarlanmıştı!
Çarşamba Sağlık Bakanlığı ile görüşmemin ertesi günü arife
günü olmasına karşın, doktorlara sunulacak tablonun krokisi Sağlık Bakanlığı
tarafından hazırlanmıştı… Artık sürekli Sağlık Bakanlığı ile iletişim halindeydik…
4 yılda karınca gibi ilerleyen yönetmelik tasarı önerisi, Sağlık Bakanı
Fahrettin Koca’nın devreye girmesi ile 4 ayda ilerlemişti. Türk Nöroloji
Derneği ile yapmak istedikleri çalışmaya, Türk Epilepsi ve Savaş Derneği’nin
katılmasını talep etmiştik. Sağlık Bakanlığı’da uygun görünce, kendilerini de
bilgilendik. Nörologların konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’na gidecek yorumları
ve gönderileri de tamamlandı. Şimdi sıra toplantıda…
Sağlık Bakanlığı’nın bize verdiği bilgiye göre 15-31 Aralık
arasında ‘5 yıldır epilepsi nöbetleri bitmiş, sağlıklı yaşamasına karşın ilaç
kullanan epilepsililere ehliyet verilmesi’ konusu ile ilgili toplantı
düzenlenecekmiş. Konuyla ilgilendikleri için Sağlık Bakanı Fahrettin KOCA ve
Kamu Hizmetleri Genel Müdürü Ahmet TEKİN’e teşekkür ediyoruz. Bugünlerde
toplantı bitti-bitecek. Biz de Sağlık Bakanlığı’na konu ile ilgili Ocak ayının
ilk haftası konu ile ilgili bilgi için arayacağımızı bildirmiştik. 5 Ocakta
konu ile ilgili Sağlık Bakanlığı’nı arayacağım…
Konuyla ilgili olumlu bir sonuç bekliyoruz… Sonuç olumlu
olursa, bizi dikkate aldıklarını hissedeceğimiz için, diğer yönetmelik tasarı önerisi için sabırla
koronanın geçmesini bekleyeceğiz… Korkmayın! İyileşeneler direksiyona geçecek,
nöbet geçirenler değil! Emin olun, biz epilepsilileri herkesten çok
düşünüyoruz!
İşte 5 Ocak vuslat günü! Vuslat; ulaşmak istediğine
kavuşmaktır! 2001’den bugüne tırnaklarımızla kazınan bu çalışmaların, harcanan
saatlerin, dökülen terlerin tek maçı vardı; epilepsililerin de herkesle eşit
haklara sahip olması… Sonucun olumlu olacağını düşünerek; bu kelimeyi
kullanıyorum… Şafak 1 hafta… Güzel bir sonucu; bizler de hak ediyoruz!
Sevgiyle kalın
Ebru ÖZTÜRK’ün YAZISI
www.epilepsiveyasam.com