Diyarbakır’ın Sur ilçesinde yıkım çalışmalarının başladığı İskenderpaşa Aile Sağlığı Merkezi, yıkım firması tarafından harabe hale getirildi. Binayı yıkmaktan vazgeçen firmanın, eşyaları söküp götürmesi tepkiye yol açtı. Yıkılması beklenen ancak firma tarafından metruk hale getirilen bina güvenlik endişesine yol açtı. Cami Kebir Mahalle Muhtarı Orhan Çakmak, bu tür bir girişimin devlet malına zarar vermek anlamına geldiğini ve hırsızlık olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır’ın Sur ilçesinde İskenderpaşa Aile Sağlığı Merkezi’nin yıkım kararı alınmasının ardından yaşananlar, mahalle sakinlerini endişelendirdi. Boşaltılan binayı yıkmak için mahalleye gelen firma yetkilileri, dar sokaklardan dolayı iş makineleri ile yıkımın gerçekleştirilmeyeceğini gözlemdi. Buna rağmen firma, binadaki tüm kapı, pencere, kalorifer petekleri ve su borularını ve elektrik trafolarını söktü. Yıkıma başlanması beklenen sürenin dolmasına rağmen yıkımın gerçekleşmemesi mahalle sakinlerinin büyük tepkisine yol açtı.
FİRMAYA SERT TEPKİ
Alınan bilgiye göre, yıkımı gerçekleştirecek firma önce binanın kapı, pencere, kalorifer petekleri gibi tüm değerli eşyalarını söküp götürdü. Binayı metruk bir halde bırakan firma, yıkım sürecini tamamlamadan mahalleden ayrıldı. Bu durum, çevredeki sakinler arasında güvenlik ve hijyen endişelerini artırdı.
“BU BİR HIRSIZLIKTIR”
Duruma büyük tepki gösteren ve firmaya sitemde bulunan Cami Kebir Mahalle Muhtarı Orhan Çakmak, bu tür bir girişimin devlet malına zarar vermek anlamına geldiğini ve hırsızlık olarak değerlendirilebileceğini söyledi.
Muhtar Çakmak, Aile Sağlığı Merkezi binasının yıkım sürecinde yaşananları ve ortaya çıkan sorunları Tigris Haber’e şu şekilde aktardı: “Yıkım firması, sokakların dar olması nedeniyle iş makineleriyle yıkım yapamayacaklarını belirtti ve elle yıkıma geçeceklerini söylediler. Ancak, öncesinde binadaki tüm kapı, pencere, kalorifer petekleri, çeşmeler ve elektrik panoları gibi değerli eşyaları söküp götürdüler. Sonra yıkmaktan vazgeçen firma binayı adeta bir harabe haline getirdi.
“BİNANIN YIKILMAMASI İÇİN ÇOK MÜCADELE ETTİK”
Biz, bu binanın yıkılmaması için uzun süre mücadele ettik, ancak bu konuda yetkililere ulaşmakta zorlandık. Yıkım kararı alındığında, sağlık il müdürlüğü personelleri ve lojmandaki aileler zorla tahliye edildi. Binanın yıkımı için bir süre hiç kimse gelmedi. Ardından müteahhit firma, sokakları ölçerek, burada kepçenin girmediğini ve elle yıkım yapılması gerektiğini söyledi.
BİNADAKİ TÜM EŞYALARI SÖKTÜLER
Binadan gelen seslerden dolayı yıkımın başladığını tahmin ettik. Ancak, bir süre sonra binadaki tüm eşyaları söküp götürdüler ve binayı metruk bir hale getirdiler. Şu an burada ciddi bir güvenlik sorunu var. Çocuklar ve insanlar binaya girip çıkıyor, bu da büyük bir tehlike arz ediyor. Merdivenlerden düşme riski oldukça yüksek” diye konuştu.
“KAYMAKAM BEY KONUYLA İLGİLENECEĞİNİ SÖYLEDİ”
Durumu yetkililere bildirdiklerini ifade eden Çakmak, “Sur ilçe Kaymakamımız Sayın Asım Solak, konuyla ilgili yardım edeceğini, konuyu takip edeceğini belirtti. Ancak, hala net bir çözüm sağlanmış değil” dedi.
“DEVLET MALI İZİNSİZ ALINIP GÖTÜRÜLDÜ”
Muhtar Çakmak, firma tarafından yapılan bu durumu hırsızlık olarak değerlendirerek, “Devlet malının izinsiz olarak alınıp götürülmesi kabul edilemez. Eğer yıkım yapılmayacaksa neden önce binadaki kapı, pencere, su boruları ve elektrik trafoları sökülüp götürüldü. Firma o eşyalar geri getirilmelidir. Ayrıça metruk hale gelmiş bu bina acilen güvenli bir duruma getirilmeli ve çevredeki halkın mağduriyeti giderilmelidir” ifadelerini kullandı.
ACİL MÜDAHALE BEKLENİYOR
Yetkililere çağrıda bulunan Muhtar Çakmak, şöyle dedi: “Buraya acilen bir önlem alınması gerekiyor. Bu bina metruk oldu. Binaya giren ve çıkanların haddi hesabı yok. Ben gündüz burada olsam kimse giremiyor, kimseyi bırakmıyorum. Ama ben eve gittiğim zaman Cumartesi-Pazar günleri binaya çocuklar girip çıkıyor, meçhul insanlar girip çıkıyor ve büyük bir tehlike de arz ediyor. Yukarıda her an devrilecek var. Düşme ihtimalleri çok yüksek. Çocuklar içeride geziyor. Burada bir çocuk düşüp ölürse bunun kimse hesabını ödeyemez.”