Türkiye’de son günlerde kurdaki dalgalanmalar ve doların 6,50 seviyelerinde seyretmesi hem toplumda hem de iş dünyasında büyük bir endişeye neden olurken, vatandaşın alım gücü de her geçen gün düşüyor. 44 yaşındaki işsiz Ali Narin, hayat pahalılığından şikâyet ederken, çok acil ihtiyaçlar dışında alışveriş yapmadığını söyledi.
Dolardaki ani dalgalanma Türkiye ekonomisinde taşların yerinden oynamasına neden oldu. Son aylarda TL dünyadaki birçok ülkenin para birimine karşı değer kaybederken, yılbaşından bu yana TL’nin dolar karşısındaki sert düşüşü yüzde 50’yi aşarak rekor kırdı. Çarşı ve pazarlarda esnaflar iş yapamamaktan şikâyet ederken, vatandaşlar ise eldekini korumanın derdine düşmüş durumda. Biz de ekonomide yaşananları Diyarbakırlılara sorduk.
NARİN: “5 YIL ÖNCE 30 TL OLAN BİR TORBA UN BUGÜN 80 TL”
İşsiz olan 44 yaşındaki Ali Narin, yaşanan durumu kriz olarak değerlendiriyor. Narin sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de şu an yaşanan ekonomik duruma ben kriz olarak bakıyorum. Ben işsizim çalışmıyorum. Ceza evi geçmişim olduğu için birçok iş başvurum kabul edilmiyor. Beş sene önce 30 TL’ye aldığım bir torba unu bugün 80 TL’ye alıyorum. Benim 6 çocuğum var. Asgari ücretle çalıştığımı düşünürseniz ben bu durumda nasıl geçinebilirim. Sadece bir torba un 5 yılda üç katına çıkmışsa zaten birçok şey ortadadır. Şu anda dolar pimi çekilmiş bir bomba gibidir. Devletimiz kendi halkını düşünmeden hareket ediyor. Suriyelilerin gelmesiyle birlikte ücretler daha çok düştü. Ben siyasetçilerin hiçbirine güvenmiyorum. Tüm partiler benim için aynıdır. Şu anda yaşanan ekonomik kriz her zaman olduğu gibi en çok halkı zora sokuyor. Biz ülkemizi ve devletimizi seviyoruz. Artık bir şeylerin yola girmesini bekliyoruz. Bu ekonomik krizin de sadece bu son zamanlarda yaşananlardan kaynaklandığını düşünmüyorum. Yapılan yanlışların da bu durumun yaşanmasında payı var. Papaz meselesi sadece bir bahanedir. Bizim şu anda yapabileceğimiz tek şey elde ve avuçtakini korumak. Bu yüzden çok acil ihtiyaçların dışında alışveriş yapmıyoruz”
“ÖZELLEŞTİRMELER, ŞEKER FABRİKALARI VE PARANIN İNŞAATA GÖMÜLMESİ”
İsmini vermek istemeyen bir vatandaş yaşanan durumu şu sözlerle değerlendirdi: “Ben özel sektörde asgari ücretle çalışıyorum. Son iki ay içerisinde dolar üzerinden maaşımı hesapladığım zaman maaşım neredeyse üçte bir oranında azaldı. Bu ekonomik kriz en çok da orta ve alt gelirli kesimi zor durumda bırakıyor. Günlük yaşantımızda her şeyin zamlandığını görüyoruz. Türkiye’de son yıllarda baktığımız zaman özelleştirmeler, şeker fabrikalarının satılması ve ülkedeki paranın üretim endeksi olmayan inşaat sektörüne gömülmesi bugün yaşanan krizin sebebidir. Bu durumun aşılması için öncelikle siyasetçilerin Türkiye’nin gerginliğine son verip sağduyulu bir planlama yapması gerekiyor. ”
ÖZTÜRK: “TÜRKİYE, DOLARA ALTERNATİF BULMALI”
Türkiye’nin ekonomisinin bozulmasında dış etkenlerin de payının olduğuna inanan genç enerji mühendisi Robin Öztürk, “Türkiye’de yapılan üretimin ham maddesi dışarıdan geldiği için doların yükselmesi ile tüm sektörlerde fiyatlar pahalılaştı. Türkiye, otomobil parçalarını yurt dışından alıp montajını Türkiye’de yapıyor. Ülkenin parası olduğu gibi dışarı akıyor. Dış ülkelerden yapılan ticarete alternatif yaratmak için çözüm üretilmeli. Özbekistan, Kırgızistan, Azerbaycan gibi ülkelerden bu ihtiyaçlar dolar üzerinden değil de TL ile yapılırsa kötü giden durumda düzelme olabilir. Türkiye’de ekonominin kötüye gitmesinde ülkedeki savaş teknolojisi sonucu üretilenlerin dış güçleri rahatsız etme ihtimali var. İlerleyen günlerde durumun düzelmesini bekliyoruz. Ben şu anda özel sektörde enerji mühendisi olarak çalışıyorum. Alım gücü düştüğü için piyasalar çok kötü durumda. Türkiye ticaretinde dolara bir alternatif bulmalıdır” dedi.
Haber: Mehmet Uğur ÇAKIL-Yenigün Gazetesi