Diyarbakır’da, Nazlı Çiçek ve Erdal Tüt çifti açtıkları Sanat Atölyesi’nde heykel, resim ve ahşap oymacılığı gibi eserler üretiliyor. Pandemi ile birlikte sanata ilginin arttığını söyleyen Çiçek çifti, üretimin kendini ifade etme biçimi olduğunu belirterek “Bu bir dildir” diyor.
Sertaç KAYAR’ın özel Haberi
Nazlı Çiçek ve Erdal Tüt çifti tarafından 6 yıl önce Diyarbakır’da ‘Atölye Peyker’ adlı atölyeyi açarak, heykel, resim ve ahşap oymacılığı gibi çalışmalar yapıyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölümü mezunu olan Erdal Tüt’ün ilgi alanı heykel üzerine. 2001’den beri heykelle uğraşan Çiçek, “6 yıldır da buradayım, bu atölyeyi kurdum. Geçen seneden beridir heykel dersleri de vermeye başladım” diyor.
‘PANDEMİ İLE SANATA İLGİ ARTTI’
Pandemi ile birlikte sanata ilginin de arttığını belirten Tüt, 65-70 yaş arasında kişilerin de ders almak için başvurduğunu söylüyor. Yaptığı çalışmaları anlatan Çiçek, “Aslında kendi heykellerimi yapıyorum, kendime dair heykeller yapıyorum, kendi dışavurumumla ortaya çıkan ürünler yapıyorum. Tabi konsept belli oluyor, yazın sergiler falan olabiliyor, onların konseptine göre de bir şeyler üretiyoruz. Siparişte çıkabiliyor. Aslında taş yontuyorum, alanım taş yani taştan daha çok hoşlanıyorum ama burada daha çok ahşap ve kil atölyesi eğitimi veriyorum. Taş atölyesi biraz daha ileriki zamanlarda olur” diye konuştu.
‘GENÇLERİN FARKLI BİR DÜNYASI VAR’
Gençlerin sanata olan ilgisizliğinden yakınan Tüt şunları söyledi: “Onların çok farklı bir dünyası var. Bu tür şeyleri gördüklerinde çok hoşlarına gidiyor, soru soruyorlar ama sadece o, gençlerde o sabır yok. Özellikle köyden göç edenler, ben kendim de köyde doğdum, bahçede çalışıyordum, hayvancılık yapıyordum, tarlalarda çalışıyordum şimdi dört duvar arasında kaldık. O jenerasyondan olanlar dokunduğu zaman hissedebiliyor. Genç jenerasyon dokunduğunda bile kafasında bilgisayar ortamı var. Ama onları kurtarabilecek şey ellerimizle bir şeyler yapma sonuçta sadece zihinsel bir evrim değil bedensel bir evrim de var.”
‘DİYARBAKIR’DA HER ŞEY TÜKETİM ÜZERİNE KURULU’
Psikolojik danışman ve yoga eğitmeni olan ve 11 yıllık öğretmen olan Nazlı Çiçek de eşiyle birlikte atölyede çalışıyor. “Üretim yaptığınızda, sizin duygularınızın bir ifade biçimi oluyor” diyen Çiçek “Kendinizi bir şekil bununla ifade ediyorsunuz. Bu bir dil aslında. Ben de bu dili çok sevdim, bu yüzden içinde buldum kendimi. Üretim çok güzel bir alan. Her şey tüketim üzerine kurulu maalesef. Sosyalleşmek için cafelere gidiyor insanlar ve sürekli tüketim üzerine olan bir alan, bu cafeler veya AVM’ler olsun. Burası gerçekten üretimin dahil olduğu, kendinizi üretimin içinde bulduğunuz, kendinizi o şekilde ifade edebileceğiniz bir alan. Yaşadığınız öfkeyse yaşadığınız üzüntüyse, acıysa her neyse bir şekilde bir form buluyor ve bu formla siz ifade ediyorsunuz. Üretimin kendisi insanın varoluşuna gerçekten çok önemli bir katkıda bulunuyor, çünkü varlığınızı hissettiriyor size” şeklinde konuştu.