HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, birçok usulsüzlük yapan kayyımların, Van’da belediyenin halısını bile götürdüğünü söyledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulunuyor.
Konuşmasına yarının 1 Mayıs olduğunu hatırlatarak başlayan Sezai Temelli, 1977 1 Mayıs’ında yaşamını yitirenleri andı. Temelli “Yarın yine 1 Mayıs, alanlarda olacağız. Emekçiler halklar, seslerini bir kez daha yükseltecek” dedi.
‘AÇLIK GREVİNDEKİLERİN SESİNE KULAK VERİN’
Devam eden açlık grevlerini hatırlatan Temelli şöyle konuştu:
Değerli arkadaşlar, 174 gündür sevgili Leyla Güven açlık grevinde. Bu Meclis’in bir üyesi, bir milletvekili. 174 gündür tüm dünyaya, hükümete haykırıyor. Bu adaletsizlik girdabından çıkmak için açlık grevinde. Leyla Güven’le birlikte 3 milletvekilimiz, cezaevlerinde yüzlerce tutuklu açlık grevinde. Birçoğu kritik aşamayı geçmiş durumda. 174 gündür adalet arayan bu ses, bu sessizliği yırtmaya çalışıyor. Bu sese kulak verilmeli. Kimse bu talebe ‘meşru değil’ diyemez. Bu adalet neyle başladı, tecritle başladı. Tecrit artık bütün ülkede. Nasıl ki kayyımları silip attık, tecridi de ortadan kaldıracağız.
‘EVLATLARI İÇİN NÖBET TUTAN ANNELERE SALDIRACAK KADAR ACİZSİNİZ’
Biz bu mücadeleyi bu sesi yükselttikçe duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Artık bu sesi duyun. Artık yasaların gereğini yapın. Cezaevi önünde evlatları için nöbet tutan annelere saldıracak kadar acze düşmüş durumdasınız. O anneler size rağmen barışı mutlaka getirecekler.
‘DEFİN HAKKI BİLE GASP EDİLDİ’
Bugün bu sessizliğe tepki olarak maalesef 4 cezaevinde 15 tutsak ölüm orucuna başladı. 8 insanı yitirdik, cenazelerini kaldıramadık. Defin hakkı bile gasp edildi. Şimdi 15 insan ölüm orucunda. Vaktimiz yok. Herkes bir an önce harekete geçmeli. Hukuk yok sayılıyorsa bilin ki o hukuksuzluk orada kalmaz her yeri kaplar. Gelin hukuktan yana adaletten yana tavır alın. Çağrımız bütün Türkiye’ye, bütün dünyaya. Evlatlarımız ölmesin. Anneler daha fazla acı çekmesin. O yüzden annelerin sesine ses verelim.
‘HİLEDE UZMANLAŞMIŞLAR’
Seçimleri geride bırakalı bir ay oldu. Bir aydır Meclis çalışmıyor. Seçim bitmiş bir ay geçmiş, Meclis’i halktan kaçırıyorlar. Onlar Meclis’i açmadıkça sanıyorlar ki biz sessiz kalacağız. Hakikatin sesi her yerde, susmayacağız, susturamayacaksınız. Öyle bir kampanya dönemi yaşadık ki; Bunu dünyanın herhangi bir ülkesinde anlatsak kurgu dalında Oscar alır. Valisiyle, kaymakamıyla, emniyet müdürüyle, seçmen kayıtlarının silinmesiyle, sahte seçmenlerle her yöntemi uyguladılar. Zaten uzmanlaşmışlar. YSK de kendini geliştirmiş. Hem seçim öncesi hem seçim sonrası yaptıklarıyla Türkiye’nin kara bir sayfasını, utanç sayfası var ettiler. Tarih sizi yazdı. YSK utanç sayfasına adını yazdırdı.
‘AKP-MHP BLOKU KAYBETTİ, NOKTA’
YSK’ye dönüp bakıyorsunuz hâlâ seçim sonuçları açıklanmamış. Hala İstanbul’la ilgili karar verecekler. İstanbul’da AKP-MHP bloku kaybetti, nokta. Şaibe arıyorsanız Anayasa referandumunda yaptıklarınıza bakın, 24 Haziran seçimlerinde yaptıklarınıza bakın. Şırnak’a, Muş’a bakın. Viranşehir’e bakın, Halfeti’ye bakın, Malazgirt’e bakın. Kazandığımız birçok yer gasp edildi.
‘YÜZ KIZARTICI NE KADAR SUÇ VARSA İŞLEMİŞLER’
Belediyeleri öyle bir talan etmişler ki. HDP’lilere terörist dedi, Kürtlere ‘defolun’ dedi. Şimdi o belediyeleri aldık ve o yolsuzlukları açığa çıkıyor. Devasa borçlar var. İnsanın aklı almıyor. Bismil’de kayyım belediye binasını Emniyet’e hibe etmiş. Bismil Belediyesi’nin binası yok. Mardin’de gitmeden 80 araç alıp, valiliğe bağışlamış. Bunların hesabını soracağız. Van’a gittik halı yok. Halıyı da götürmüşler. O halıyı getirin. Yüz kızartıcı ne kadar suç varsa işlemişler.
‘DEMOKRASİ İTTİFAKI’ ÇAĞRISI
Ambalajı değiştirdiler şimdi de ‘Türkiye İttifakı’ diyorlar. Türkiye halkları yolsuzluğa ve savaşa hayır diyor. Biz demokrasi ittifakı diyoruz. Cumhurbaşkanına sesleniyoruz kendi sınırlarınıza seçilin, parlamento üzerinde yarattığınız vesayete son verin. Parlamento KHK’lerin onaylandığı bir yer olmamalı. Halkların özgür iradelerinin taşınacağı bir Meclis olmalı. Önümüzdeki 4 yıl toplumsal barışın inşası için büyük önem taşıyor. Bunu başarabiliriz. Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirdi. Binlerce arkadaşımız hukuksuzca cezaevlerinde. Suçları olduğu için değil, suç yaratıldığı için cezaevindeler. Basın özgürlüğü bir an önce sağlanmalıdır. Yandaş medyanın yarattığı tahribat çok büyüktür. Yandaş medyanın yarattığı tahribat toplumsal barışı dinamitlemiştir. İfade özgürlüğü konusunda ciddi kısıtlamalar var. Demokratik siyasetin önündeki engellerin kaldırılması gerek. Bu konuda sorumluluk parlamentoda.
Demokrasi ittifakı çağrımızın diğer yanı anayasadır. Türkiye bu Anayasayla bu çöküntüden çıkamaz. Meclis bir Anayasa yapım sürecine girmeli ancak bu anayasayı kadınlarla, halklarla, sendikalarla herkesle yapmalıdır. O anayasada herkes kendini bulmalıdır. Biz demokrasi mücadelesinde demokrasi ittifakı konusunda üzerimize düşeni yerine getireceğiz.
(Kaynak: Artı gerçek)
