Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en düşük memur maaşını 22 bin TL olarak açıklamasını değerlendiren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, alınan kararı değerli bulduklarını ifade etti.
DİYARBAKIRGAZETE- En düşük memur maaşının 22 bin TL olarak açıklanmasının ardından süreç hakkında bilgi veren Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın en düşük memur maaşı açıklamasına yönelik başta sosyal medya olmak üzere bazı platformlarda manipülatif paylaşımlara ve deprem tazminatları ile fazla mesai ücretleri konusunda alınan karara değindi.
Cumhurbaşkanı tarafından en düşük memur maaşının 22 bin TL olarak açıklanmasını kamu çalışanları olarak takdirle karşıladıklarını ifade eden Tekdemir, “Uzun süredir kamu çalışanları alım gücünde bir daralma yaşıyordu. Enflasyonist ortamda sürekli artan bir fiyat aralığı ve bunun altında ezilen kamu çalışanı kitlesi vardı. Dolayısıyla yoğun bir görüşme ve diplomasi trafiği yürüterek arka planını ördüğümüz bu karara sevindik. Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz.” şeklinde konuştu.
“SEÇİM SÜRECİNDE MANİPÜLE AÇIKLAMALARLA TOPLUMU GERMEYE ÇALIŞAN BİR KESİM VAR”
Kamu çalışanları uzun zamandır böyle bir haberi beklediklerini sözlerine ekleyen Tekdemir, “Bu açıdan Sayın Cumhurbaşkanımıza genel merkez üzerinden konuyu ileterek sahadaki stresi, artan kira fiyatlarını, kamu çalışanlarının alım gücündeki daralmaya neden olduğu fiyat artışlarını ifade etmemizin bir karşılığa dönüşmüş olması ve bunun üzerine en düşük memur maaşının 22 bin TL olarak açıklanması çok değerlidir. Kamu çalışanları olarak ihtiyaca uygun bu tür kararların artmasını, sahanın gerçek durumunu verilerle birtakım kazanımların ortaya çıkmasını destekliyoruz, önemsiyoruz ve bununla ilgili de sürekli talep oluşturuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en düşük memur maaşı açıklamasının ardından net-brüt maaş tartışmaları gibi konuların ortaya atılmasını manipülatif açıklama olarak nitelendiren Tekdemir, “Bir seçim atmosferine giriyoruz. Bu seçim atmosferini sosyal medya aracığıyla kirletmeye, insan aklını çelmeye ve bir takım manipüle açıklamalarla toplumu germeye çalışan bir kesim var. Bunların amacı kamu çalışanlarının hak ettiği kazanımlar veya çalışanların ihtiyacını gözetmek gibi hak ettiği değere ulaşması noktasında gayret sarf etmek değil, amaçları elde edilen kazanımları değersizleştirmektir.” dedi.
“UNVAN SAHİBİ VE YÖNETİCİ POZİSYONUNDAKİ KİŞİLERİN MAAŞLARINDA İYİLEŞTİRME YAPILMASINI TALEP EDİYORUZ”
“Biz burada şöyle bir bakış açısı geliştiriyoruz: En düşük devlet memuru maaşı 22 bin TL olması çok kıymetli bir kazanım, bu kazanımı takdir etmek gerekir. Bu kazanım üzerine ne örebiliriz ve üretebiliriz derdine düşmek gerekiyor. Bizim yaklaşımımız budur.” diyerek unvan değişikliği yönündeki taleplere de değinen Tekdemir, şunları söyledi: “En düşük devlet memuru maaşının 22 bin TL olmasını takdir ederken hem unvan değişikliği hem de kıdem farkı açısından maaşların belirlenmesini talep ediyoruz. Yani kamu çalışanları arasında unvanı ve yönetici pozisyonda olan kişilerin aldığı çok vahim ücretleri var. Şube müdürleri, ilçe müdürleri veya il müdür yardımcısı pozisyonlarında görev icra edenlerin maaş durumları hakikaten tartışmaya çok açık ve yakışıksız duruyor. Orada da bir ücret iyileştirmesi yapmak, yaptığı görev ve aldığı sorumluluklarla uyumlu biçimde maaşlarında iyileştirme yapılmasını talep ediyoruz. Mesleki açıdan deneyimi fazla olan arkadaşların da farklı bir ücretle maaşlarında bir iyileştirme yapılması beklentimizdir. Bununla ilişkili olarak trafik yürütüyoruz.”
Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası bölgede görev yapan kamu çalışanlarına fazla mesai ücreti ve deprem tazminatı ödenmesi yönünde alınan kararda Diyarbakır’ın 17 ilçesinden sadece 6 ilçenin kapsama alınmasını “eksik” olarak değerlendiren Tekdemir, resmi gazetede yayımlanan kararın ek düzeltmelerle yeni bir sonuca dönüştürülmesini beklediklerinin altını çizdi.
“DEPREM TAZMİNATI İLE FAZLA MESAİ ÜCRETİNDE 6 DEĞİL 17 İLÇE DAHİL EDİLMELİ”
6 Şubat depreminin yaşandığı yerlerdeki kamu çalışanlarının fazla mesai ücreti ve deprem tazminatı almasıyla ilgili bir karar oluşturulduğunu ve bu kararın resmî gazetede yayımlandığını belirten Tekdemir, “Memur-Sen olarak yaşanan depremin üzerinden 14 gün geçtikten sonra bakanlığa bir talep oluşturduk. Deprem bölgesindeki kamu çalışanlarının hem deprem tazminatından yararlanması hem de fazla mesai ücreti almaları konusundaki talebimizi yazılı olarak bakanlığa ulaştırdık. Bu talebimize uygun bir sonucun çıkması da çok kıymetli ancak burada bazı eksik noktalar var. Bilindiği üzere Diyarbakır’da depremden etkilenen yerler arasındaki bir ilimiz. Deprem hepimizi etkilemişken deprem tazminatı ile fazla mesai ücretinde sadece 6 ilçemizin yararlandırılması meselenin eksik anlaşıldığını ortaya koyuyor.” diye belirtti.
Tekdemir, “Dolayısıyla Diyarbakır’ın afet bölgesi kapsamına bir bütün olarak alınması talebimizdir. Yani Diyarbakır depremi bir bütün olarak yaşadıysa burada sadece 6 ilçenin deprem tazminatı ve fazla mesai ücretinden yararlandırılması gibi bir kısıtlamayı kabul etmiyor, 17 ilçenin tamamının deprem tazminatından ve fazla çalışma ücretinden yararlanması kapsamına alınmasını talep ediyoruz. Bu anlamda resmî gazetede yayımlanan kararın ek düzeltmelerle yeni bir sonuca dönüştürülmesini bekliyoruz.” dedi.