Elektrik Mühendisleri Odası Eşbaşkanı Sorgül Aytek Avşar, özelleştirilmesi gündemde olan Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş’nin (TEİAŞ), kamu denetiminde olması gereken görev ve sorumlulukları nedeniyle özelleştirilemeyeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile elektriğin özelleştirilmesine Elektrik Mühendisleri Odası’ndan tepki geldi. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) ile Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Diyarbakır şubeleri Türkiye Elektrik Üretim İletim A.Ş’nin (TEİAŞ) özelleştirilmesi kararına ilişkin EMO şubesinde basın toplantısı düzenledi.
Konuya ilişkin açıklamayı yapan EMO Diyarbakır Şube Eşbaşkanı Sorgül Aytek Avşar, elektrik üretimi ve dağıtımının ardından sıranın elektriğin iletim kısmına getirilmek istendiğini dile getirerek, kamu eliyle yürütülmesi gereken elektrik hizmet alanının tümünün kar amacı güden şirketlerin insafına bırakılmak istendiğini söyledi.
Elektrikte kısmi özelleştirilmenin yapıldığı zaman özelleştirmelerin halka ve ülkeye daha kaliteli, kesintisiz ve ucuz elektrik olarak döneceği söylendiğini hatırlatan Avşar, “Ancak, elektrik enerjisi üretim alanının özelleştirilmesi; tıpkı araç geçiş garantili köprü-otoyol, hasta garantili şehir hastaneleri, yolcu garantili havaalanı örneklerinde olduğu gibi, ülkenin ihtiyacı olmamasına rağmen, sağlığımızı tehdit eden, doğamızı ve tarihimizi tahrip eden ve alım garantisi verilen termik santrallerin, hidroelektrik santrallerin ortaya çıkmasına neden olmuştur” diye konuştu.
‘YÜZBİNLERCE İNSAN SUSUZ BIRAKILMIŞTIR’
Özelleştirilen elektrik dağıtım alanıyla birlikte, şirketlerin tüm giderlerini faturalara yansıtılmasını öngören, tamamen şirketlere daha fazla kazandırma amacı taşıyan tebliğ, yönetmelik, yasalar çıkarılmaya başlandığını vurgulayan Avşar, “Ayrıca, hijyen ve suyun öneminin ortaya çıktığı bu pandemi döneminde bile, özellikle bölgemizde borcundan dolayı, kentlere su sağlayan tesislerin ve köy-içme suyu şebekelerinin elektriği kesilerek yüzbinlerce insan susuz bırakılmıştır” ifadelerini kullandı.
‘KAYNAK İSRAFINA SEBEP OLMUŞ’
Elektrik şirketlerine yüzde 79,5 indirim yapılmasına rağmen elektrik fiyatlarına yüzde 70’i aşan zamlar yapıldığının altını çizen Avşar, “Görüldüğü gibi Türkiye‘de, üretimden dağıtıma kadar elektrik enerjisi, özelleştirme ve serbestleştirme uygulamalarıyla, kamu hizmeti niteliğini yitirmesine ve ticari bir metaya dönüştürülmesine yol açılmıştır. Uygulanan politikalar sonucunda dışa bağımlılık artmış, kamusal denetim kaybolmuş, parçalı yapı sebebiyle ortaya çıkan plansızlık kaynak israfına sebep olmuştur” diye konuştu.
‘ÖNEMLİ GÖREVLERİNDEN DOLAYI ÖZELLEŞTİRİLEMEZ’
TEİAŞ’ın kamu denetiminde olması gereken görev ve sorumlulukları itibariyle özelleştirilemeyeceğini vurgulayan Avşar, “İletim faaliyeti, üretilen elektriğin dağıtım şebekesine aktarımının sağlanması, şebeke güvenliğinin sağlanması, yük tevzinin yapılması, hatların projelendirilmesi, tesisi, bakımı, kontrolü, işletmesi ve yük dağıtımı gibi önemli görevlerinden dolayı özelleştirilemez. Türkiye’nin en iyi teknik kalifiyeli binlerce personeline sahip olan bu kurumun piyasallaştırılması ve büyük sermayelerin insafına bırakılması teknik personellerinin deneyimlerinin boşa düşürülmesi söz konusu olacaktır” diye kaydetti.
‘KÂRA RAĞMEN HANGİ GEREKÇEYLE ÖZELLEŞTİLMEKTEDİR’
TEİAŞ’in gelişim gösteren 500 şirket arasında 26’ncı sırada olmasına rağmen özelleştirilmek istendiğine işaret eden Avşar, “Hangi planlar doğrultusunda halka arz adı altında özelleştirmeye gidiliyor. TEİAŞ, 2019 yılında 2,1 milyar TL kâr, 2020 yılında 14,9 milyar TL’lik ciroyla ve yaklaşık 5 milyar TL’lik kar elde etmesine rağmen enerji sektöründe kilit noktası rolünde olan bu kurum hangi gerekçeyle özelleştirilmektedir” diye sordu.
“Bütün sistemi kamu denetimi dışına çıkarmak demek, ülkenin anahtarını sermayeye teslim etmek demektir” diyen Avşar, şöyle konuştu: “TEİAŞ’ın özelleştirilmesi demek, ülke ve halk için çok önemli olan elektrik enerjisi alanının tamamen kamu denetimin dışına çıkması, pahalı olan elektriğin daha fazla zamlanması, ödenemeyen faturalar, halkın cebinden ve ülkenin kasasından daha fazla çıkan bedel ve bu alanın kar amaçlı şirketlerin insafına bırakılması demektir.”
‘KAMUSAL HİZMET NİTELİĞİNDE OLMALI’
TEİAŞ’in özelleştirilmesinin daha önceki özelleştirmelerde olduğu gibi kamu emekçilerini olumsuz etkileyeceğini dikkati çeken Avşar, elektriğin bir insan hakkı olduğuna değinerek, şöyle devam etti: “Günümüzde elektriğe ulaşmak, artık bir insan hakkıdır, bu sebeple enerjinin temini, tüm aşamalarıyla kamusal hizmet niteliğinde olmalıdır. Elektrik enerjisi, kar/zarar tartışmalarının dışında, kamusal eksenli, verimlilik anlayışı ile bilimsel çerçevede siyasal etkilerden yasalarla korunmuş, şeffaf, katılımcı özerk bir yapıya kavuşturulmalı ve yurttaşların kullanımına sunulmalıdır. TEAİŞ’ın özelleştirilmesinin bir an önce geri çekilmesi, özelleştirme anlayışı yerine, başta elektrik dağıtım bölgeleri olmak üzere elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtım yani alandaki tüm özelleştirmeler iptal edilmeli ve yeniden kamulaştırma hareketi başlatılmalıdır.”
Avşar, Elektrik Mühendisleri Odası Diyarbakır Şube ve Enerji-Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şube olarak, TEİAŞ’ın özelleştirilmesine karşı ülkedeki tüm demokratik kurum kuruluş, emekçiler ve halkla birlikte direnmeye, özelleştirme süreci geri çekilinceye kadar mücadele etmeye kararlı olduklarını sözlerine ekledi.