CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Narin Güran cinayetinin her yönüyle incelenmesi için TBMM’de Meclis Araştırma Önergesi verdi. Önerge gerekçesi için söz alan Tanrıkulu, “Bir Diyarbakırlı olarak hem kızgınım hem üzgünüm” dedi.
DİYARBAKIR GAZETE– Araştırma Önergesinin gerekçesi için kürsüde söz alan Tanrıkulu, Narin’in kaybolduğu günden bu zamana yaşanan sessizliğe ve soruşturma aksaklıklarına tepki göstererek “Böyle canice bir cinayetin ardından yaşanan sessizliğin vicdanın ve başka değerlerin önüne geçmiş olmasından, toplumun bu kadar çürümüş olmasından son derece rahatsızım” dedi.
Tanrıkulu, CHP grubu olarak verdikleri Araştırma Önergesinin sadece Narin olayının aydınlatılması için bir komisyon kurmak değil, tüm çocuk kayıplarının üzerine gidilmesi için komisyon kurulması gerekliliğinden verildiğini ifade etti.
“TOPLUMUN NASIL ÇÜRÜDÜĞÜNÜ GÖRDÜK”
Narin’in şahsında tüm topluma karşı işlenmiş bir suç olduğuna dikkat çeken Tanrıkulu, “Narin cinayetiyle beraber toplumun nasıl çürüdüğünü gördük, çocuklarımızın nasıl güvensiz yaşadıklarını, adalet mekanizmasının, güvenlik mekanizmasının nasıl işlemediğini gördük” sözleriyle 21 Ağustos’tan bu yana olayın tam anlamıyla çözülememiş olmasına da tepki gösterdi.
“ORTALAMA BİR GÖZLEMCİ OLARAK BİLE ANLADIM”
Narin’in kaybolma olayının ikinci gününde köye gittiğini ve yerinde incelemeler yaptığını belirten Tanrıkulu, “Ortalama bir gözlemci, bir ceza avukatı olarak sekiz yaşındaki çocuğun o ortamda dışarıdan müdahale ile kaçırılamayacağı kanaatine vardım” diyerek şu soruları sordu:
“Bu konularda benden daha tecrübeli olan güvenlik makamları, adalet mekanizmaları;
-Bunu nasıl bilmez?
-Nasıl bunu öngörmez?
-Nasıl dijital delillere hemen el koymaz?
-Nasıl muhtemel şüphelileri birbirinden ayırmaz, tecrit etmez, izlemez, takip etmez?”
“Beyanlar nasıl sızdırılır?”
Tanrıkulu, soruşturma devam ederken önemli beyanların ve delillerin basına sızdırılmış olmasına da sert tepki gösterdi. Dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un ““Soruşturma gizli olsa da sanık beyanları gizli değil” açıklamasını eleştiren Tanrıkulu, “Adalet Bakanı diyor ki; ‘Soruşturma gizli olsa da sanık beyanları gizli değil.’ Öyle mi? O beyan sadece jandarmada var, savcıda var. Başka kimsede yok. Veya göndermişlerse kendi bakanlığında var. Hepsi açıklandı. Ön izleme otopsi raporu, 3 tane savcının imzası var, açıklandı” sözleriyle tepkisini dile getirdi.