Sur’da sokağa çıkma yasakları döneminde göç etmek zorunda kalan ailelerin izini süren Sosyo-politik Saha Araştırmaları Merkezi, mülkiyet kaybı yanı sıra işsizlik, yoksulluk ve mutsuzlukta artış olduğunu kaydetti. Araştırmaya katılanların yüzde 82’si Sur’a geri dönmek istediğini beyan etti
Sosyo-politik Saha Araştırmaları Merkezi, Diyarbakır’ın Sur ilçesinde ilk olarak 6 Eylül 2015 tarihinde ilan edilen ve 6 kez uzatılan sokağa çıkma yasakları sırasında göç etmek zorunda kalan ailelerin izini sürdü. Mezopotamya Ajans’ta yer alan habere göre 8-16 Nisan tarihleri arasında Yenişehir, Kayapınar ve Bağlar ilçelerine yerleşen 120 Surlu haneyle yüz yüze yapılan görüşmede, yerinden edilme nedenleri ve sonrasında yaşanan ekonomik, kültürel, sosyal ve psikolojik etkiler analiz edildi.
İŞSİZLİK ARTTI
Yerinden edilenlerin en çok dikkat çeken yönlerinden biri işsizlik ve gelir düzeyindeki düşüklük olduğu tespiti yapılan çalışmaya göre, Sur’da yaşarken herhangi bir ücretli işe sahip olmadığını belirten oran yüzde 74’ten yüzde 78’e çıkıyor. Sur’da yaşarken yüzde 60’ı hane kişi sayısının 4-6 kişi aralığında olduğunu; yüzde 34’ü hane kişi sayısının 7-9 kişi aralığında olduğunu; yüzde 6’sı hane kişi sayısının 10 ve üzeri olduğunu beyan ediyor. Şimdi ise, yüzde 69’u hane kişi sayısının 4-6 kişi aralığında olduğunu; yüzde 25’i hanelerinde 7-9 kişinin yaşadığını; yüzde 4’ü hane kişi sayısının 1-3 kişi aralığında olduğunu; yüzde 2’si 10 ve üstü olduğunu beyan ediyor.
DAR GELİRLİLERİN ORANI YÜKSELDİ
Sur’da yaşadığı dönemde aylık gelirini yüzde 9’u 0-1000 TL arası; yüzde 63’ü 1001-2000 TL arası; yüzde 15’i 2001-3500 TL arasında olduğunu beyan ederken, şimdi ise yüzde 12’si hane aylık gelirinin 0-1000 TL arasında olduğunu; yüzde 40’ı 1001-2000 TL arasında olduğunu; yüzde 38’i 2001-3500 TL arasında olduğunu belirtiyor. Araştırmaya katılanların yüzde 36’sı Sur’da yaşarken hiçbir mülkü olmadığını beyan ederken; yüzde 52’si mülklerinin olduğunu ancak yıkıldığını; yüzde 7’si mülklerinin kamulaştırıldığını; yüzde 5’i ise mülklerini sattıklarını bildirmiştir. Bu verilerden yola çıkarak mülkü olanları kendi özelinde değerlendirdiğimizde; mülkü olanların yüzde 81,25’inin evinin yıkıldığını, yüzde 7,82’sinin evinin satıldığını ve yüzde 10,93’ünün ise evlerinin kamulaştırıldığını belirtiyor. Mülk ve gelir durumu ilişkisine bakıldığında, 0-1000 TL gelir grubunu oluşturanların yüzde 58,3’ünün Sur’da mülkleri yokken yüzde 41,7’nin Sur’da mülkleri olduğu ancak yıkıldığı öğreniyor. 1001-2000TL gelir grubunun, yüzde 50’si yıkıldı derken, yüzde 40’ı sattık, yüzde 5’i kamulaştırıldı yanıtlarını vermişlerdir. 2001-3500 TL Gelir Grubunun, yüzde 55,3’ü yıkıldı, yüzde 7,9’u kamulaştırıldı, yüzde 5,3’ü sattık yanıtlarını veriyor.
SURLULARIN YÜZDE 90’I KİRACI OLDU
Yerinden edilenler için en önemli güçlüklerden biri barınacak ev meselesi olduğu kaydedilen araştırmada, yerinden edilenlerin sadece yüzde 40’ı Sur’dayken kirada olduğunu, bunların toplamda yüzde 60’ı ise kiralarının 300 TL ve altında olduğunu beyan ediyor. Sur’da yaşarken ödenen en yüksek kira bedelinin ise yüzde 2 buçukluk bir kesimin ödediği 600 TL olduğu tespit edildi. Şu anda yaşadıkları yerlerde ise kirada olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 90. Bu insanların çoğunluğunun yoksul semtlere yerleşmiş olmalarına rağmen daha yüksek meblağda kira ödüyor. Yeni yerleşim yerlerinde 300 TL ve altında kira ödeyenlerin oranı yüzde 8 iken, 600 TL ve üstü kira ödeyenlerin oranı yüzde 14,4’e çıkıyor. Veriler yerinden edilen Surluların ciddi maddi kayıplar yaşadıklarını gösteriyor.
KOMŞULUK İLİŞKİLERİ DEĞİŞTİ
Göç etme nedenlerinin sorgulandığı araştırmada, katılımcıların yüzde 93’ü çatışmalar ve evlerinin yıkılmasını gösteriyor. Sur’dan göç ettikten sonra yaşadığınız en önemli birinci soruya ise, yüzde 64’le maddi zorluklar; yüzde 21’le psikolojik zorluklar belirtiyor. Görüşmecilere “Sur’da yaşarken komşuluk ilişkileriniz nasıldı?” sorusuna yüzde 93’ü farklı derecelerde iyi olduğunu söylerken, komşuluk ilişkileri en çok özlenen durumlardan biri olduğu tespiti yapılıyor. Şimdi yaşadıkları semtlerdeki komşuluk ilişkilerini “iyi” diye niteleyenlerin oranı ise yüzde 27’ye düşüyor, yüzde 56’sı ise normal olarak ifade ediyor.
KENDİSİNİ GÜVENDE HİSSETMİYOR
“Sur’da mı kendinizi daha güvenli hissediyordunuz, yoksa şu anda yaşadığınız semtte mi güvenli hissediyorsunuz?” sorunu yanıtlayanların yüzde 47gibi “Sur” derken, yüzde 21’i “Yeni yerimizde” diyor. Araştırma grubunun yüzde 66’sı Sur’da kendini daha mutlu hissettiğini belirtirken, yüzde 2’si “Yeni Yerimizde” yanıtını veriyor. Yeni yerde mutlu olduğunu söyleyenlerin yaş ortalaması 18-24 arasında olması dikkat çekiyor.
YENİ YER DAHA PAHALI
Katılımcıların yüzde 74’ü “Yeni yerimizde hayat daha pahalı” derken, Sur daha pahalıydı diyenlerin oranı yüzde 3’te kalıyor. Gelir oranı yükseldikçe yeni yerlerinde hayatı daha pahalı bulanların oranlarında artış gözleniyor. Göç sonrası psikolojik tedavi görenlerin sayısı ise yüzde 18 olarak tespit ediliyor. Göç sonrası aile içinde eğitimini yarıda bırakanların olduğunu beyan edenlerin oranı yüzde 20 olduğu kaydedildi. Araştırma grubuna sosyal güvenceleri sorulmuş ve buna göre, yüzde 32’si GSS Primini Devlet Ödüyor; yüzde 29’u hiçbir sosyal güvencelerinin olmadığını; yüzde 29’u SSK; yüzde 9’u BAĞ-KUR; yüzde 1’i Emekli Sandığı yanıtlarını veriyor.
“GERİ DÖNMEK İSTİYORUZ”
Yapılan araştırmada, “Sur’a tekrar dönmek ister misiniz?” sorusuna katılımcıların yüzde 82’si “Evet”, yüzde 18’i ise “Hayır” diyor. Araştırmaya katılan saha araştırmacılarının hazırladığı raporda ise, ailelerin Sur’a duyduğu özlem vurgulanıyor. Anketörlerin gözlemlerini aktardığı rapor kısmında, “Bu ailelerin çoğu göçle ilk defa tanışmadıklarını, 1990’lardan aşina olunan köy boşaltmaları ile yayla yasağı gibi nedenlerle de göçe mecbur kaldıklarını; büyük bir kısmı o dönemlerde Sur ilçesine göç ettiğini ve bu göçü tekrar yaşadıklarını dile getirdiler. Bir görüşmeci ‘Bizim çocuklarımız o zulmü görmesin, o sıkıntıları yaşamasın diye geldik oraya, ama daha kötüsünü çocuklarımız yaşadı’ sözleriyle ruh halini paylaştı” diye belirtiyor.