UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Diyarbakır Surları’na yapısal izleme sistemi kuruldu.
UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki Diyarbakır Surları’na yapısal izleme Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı için oluşturulan Bilim Komisyonu ile yapılan toplantılarda alınan kararlar sonucunda, kentin simgesi olan yaklaşık 5 bin 800 metre uzunluğunda, 12-14 metre yüksekliğinde, 4 metre genişliğinde üzerindeki yazıtları, burçları ve bezemeleriyle görkemli bir açık hava müzesi konumunda olan Diyarbakır Surları’nın restorasyonu için Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü çalışma başlattı. Proje çalışmasında surların ana kapısı niteliğindeki Urfakapı Burcu’nda yapılan incelemede, yapının kubbe ve tonozlarında yarık ve çatlak olduğu belirlendi. Bunun üzerine toplanan Bilim Komisyonu yarık ve çatlağın nedeni, devam edip etmediğinin tespiti için burca yapısal izleme sistemi kurulmasına karar verdi. Bunun üzerine Urfakapı Burcu’na çatlak ölçer cihazı yerleştirildi.
BURCA 6 ÖLÇÜM ALETİ YERLEŞTİRİLDİ
Diyarbakır Rölöve ve Anıtlar Müdürü Cemil Koç, 82 burçtan oluşan 5 bin 800 metre uzunluğundaki surun tarih boyunca 33 medeniyete ev sahipliği yaptığını anımsattı. Koruma amaçlı olarak yapılan surların zaman içerisinde büyütülerek 5 bin 800 metre uzunluğa ulaştığını belirten Koç, Diyarbakır Surları’nın, Çin Seddi’nden sonra dünyadaki en uzun sur olma özelliği taşıdığını kaydetti. Tarihi yapının taşıdığı sanatsal değerlerini ihtişamıyla koruması dolayısıyla 2015 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne dahil edildiğini vurgulayan Koç, tarihi yapıyı koruma sürecinin bilimsel olarak devam ettirildiğini aktardı. Koç, bu kapsamda oluşturulan Bilim Komisyonunun surların restorasyonu için proje çalışmasına başladığını işaret ederek, surların ana kapısı niteliğindeki Urfakapı Burcu’nda yapılan incelemede kubbe ve tonozlarında yarık ve çatlak olduğu, düşeyde çatlağın devam ettiğinin tespit edildiğini bildirdi.
ÖLÇÜMLE YAPININ RESTORE YÖNTEMİ BELİRLENECEK
Burçlara yapılacak her müdahalenin çok hassasiyet içerdiğini, bunların bilim ışığında uzmanlarca yapılmasının büyük önem taşıdığını vurgulayan Koç, şöyle konuştu: “Yapılan incelemede burcun kubbe ve tonozlarında açıklık ve yırtılma olduğu görüldü. Bilim komisyonumuzun yarık ve çatlak kaynaklarının tespiti, devam edip etmediğini belirlemek için yapısal izleme sistemi kurulmasına karar verildi. Yapıdaki oturmanın devam edip etmediğinin belirlenmesi için burca 1 Ağustos itibariyle 6 adet “Deplasman (çatlak) ölçer)” cihazı yerleştirildi. Cihaz, milimetre hassasiyetinde ölçüm yapıyor. Gelecek veriler doğrultusunda tarihi yapının hangi yöntemle restore edileceği belirlenecek.”
YAPISAL İZLENİM BİR YIL SÜRECEK
Yapısal izlemenin bir yıl süreceğini işaret eden Koç, “Burç batı cepheye doğru oturuyor. Yarık düşeyde 10-13 santimetreye, yukarıda ise 15-20 santimetreye ulaşıyor. 2,5 ayda elde edilen rapor ulaştı. Sevindirici sonuçlar var. 001 milimetre hassasiyetinde ölçüm yapıyor. Çatlakların durma aşamasına geldiği gibi görülüyor. Mevsimsel etki dolayısıyla açıklık miktarı değişebiliyor. Ölçüm sonucunda yapının durumu net olarak tespit edilecek.” dedi.
Koç, Irak-İran sınırında 12 Kasım’da yaşanan 7,3’lük depremin Diyarbakır’da da hissedildiğini anımsatarak, “Ölçüm yapıldığı dönemde deprem oluştuğu için burç üzerinde etkisi olup olmadığını tespit edebildik. Burcun bu depremde tahribata uğramadığı belirlendi.” ifadelerini kullandı.
DİYARBAKIR SURLARIN TARİHİ
İlk yapılış tarihi bilinmemekle birlikte bugün İçkale içerisinde yer alan bölge surun kale işlevli ilk yapının M.Ö.3000 yıllarında bölgeye egemen olan Hurriler tarafından inşa edildiği kabul ediliyor. Günümüzdeki durumuna temel olan şeklini M.S. 349 yılında Roma İmparatoru Constantinus tarafından genişletilmesi ve bazı kısımlarının onarılmasıyla aldı. Diyarbakır Surları, 7. yüzyıl ikinci yarısından itibaren kente egemen olan Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Büveyhoğulları, Meyyafarkin (Silvan) Mervanoğulları, Büyük Selçuklu ve Şam Selçukluları, İnaloğulları, Nisanoğulları, Hasankeyf Artukluları, Mısır ve Şam Eyyubileri, Anadolu Selçukluları, Mardin Artukluları, Akkoyunlular ve son olarak da Osmanlılar zamanında, yerleşimin ana ögesi olma etkinliğini kesintisiz korudu. Zengin tarihi ve kültürel değerlerini taşıyan ortak bir kültür mirası olarak günümüze kadar gelen surlarda birçok medeniyetlerin izlerini taşıyan kitabe, süsleme, figür ve kapı yer alıyor.
Almanya’da 4 Temmuz 2015 günü yapılan Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Miras Komitesi toplantısında Diyarbakır Surları ile Hevsel Bahçeleri’nin “Dünya Kültür Mirası” listesine dahil edilmesi kararlaştırılmıştı.