Sur ilçesi Dabanoğlu Mahallesi’nde harabe halinde olan tarihi bir evin duvarında yer alan Aslan bezeli bazalt taşın çalındığı ortaya çıktı.
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde tarihi neredeyse M.Ö. 7 binli yıllara dayanan, içinde Aslan, Çift Başlı Kartal, Geyik, Yıldız gibi bezeme ve işlemeli taşların bulunduğu 151’i anıtsal olmak üzere 592 tescilli yapı bulunuyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan Cahit Özbek’in haberine göre, bu yapıların çoğu 2015 yılında yaşanan sokağa çıkma yasakları ve sonraki 4 yıllık süreçte yıkılırken, harabe halde bulunan evlerde ise tahribat devam ediyor.
ASLAN BEZELİ TAŞI ÇALDILAR
O evlerden biri, bir kısmı halen yasaklı olan Dabanoğlu Mahallesi İbrahim Bey Sokak’ta bulunuyor. Harabe halindeki evin dış kapı duvarı tamamen yıkılırken, evin giriş kapısının arkasında moloz yığını bulunuyor. Evin içerisinde çeşitli şekillerde oyulmuş kabartmalar dikkati çekerken, yarım ay şeklinde inşa edilen kapılar, kemerli pencereler ve avlusunda kuyudan su çekilen küçük bir havuzun yanı sıra, evin mimari kimliğini yansıtan işlemeli taş ve malzemeler tipik bir Sur mimarisini andırıyor. Evin kime ait olduğu ise bilinmiyor.
Dabanoğlu Mahallesi’nin yasaklı olmayan kısmındaki bu evde, Aslan bezeli taş ile birlikte birçok taşın yerinde olmadığı görülüyor. Mahalle halkı taşın çalındığını düşünüyor.
Diyarbakırlı bir twitter kullanıcısı da tarihi evin 15 Mayıs 2018’de çekilen bir fotoğrafı ile Mart ayında çekilen bir fotoğrafını karşılaştırarak evde daha önce bulunan tarihi Artuklu Aslanı bezeli taşın yerinde olmadığını fark etti. Bu durumu , “Kültürel değerlerimizi teker teker kaybediyoruz. #Artuklu aslanı bezeli evi koruyamadık” sözleriyle dile getirdi.
DAHA ÖNCE DE ÇALINMIŞTI
İlçede tarihi taşların çalınması yeni değil. Çatışmalı süreçte 6 mahalleden çıkarılan bazalt taşların kamyonu, 7 bin liraya satışa çıkarılmıştı. Yine Sur diplerinde bulunan devasa taşların çalındığı ortaya çıkmış, ancak açılan soruşturmalarda şimdiye kadar bir ilerleme sağlanamadı.
TAŞLAR TİCARİ İŞLETMELERDE KULLANILIYOR
Tarihi taşların çalınmasının, mekâna ve mimariye içkin çoklu hafızanın silinmesine yönelik bilinçli bir politika olarak yürütüldüğü belirtilirken, 12 bin yıllık geçmişe sahip tarihi Sur ilçesinde 2015 yılında yaşanan çatışmaların ardından kentin tamamı neoliberal kent politikaları çerçevesinde ekonomik dönüşüme maruz kaldı. Tescilli yapıların çoğu yıkıldı. Yasaklı 6 mahalleden çıkarılan bazalt taşlar, ticari işletmelerin yapımında ve iç dekorasyonunda kullanıldı. Çoğu kimliksizleştirme girişimleri, tarihi ilçeyi özünden koparıp kimliksiz bir kente dönüştürdü. İlçede bulunan tarihi yapıların çoğu kafe, butikçi, restoran, otel vb. ticari işletmelere dönüştürülerek politik ve kültürel hafıza ortadan kaldırıldı.
Yıkılan yerlerde yeni inşa edilen yapılar ise, birçok çevre tarafından Sur’un tarihi dokusuna uygun olmadığı gerekçesiyle tepkiyle karşılandı.