Diyarbakır’da bulunan siyasi partilerin il başkanları tarafından halkın yaşadığı sorunların çözümü için ortak basın açıklaması yapıldı.
HÜDA PAR, Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, İYİ Parti Diyarbakır il başkanları tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, halkın sorun ve sıkıntıları göz ardı edilmemesi gerektiği ve il başkanları olarak vatandaşın sorunlarını gündemlerine alarak bu sorunların çözümü noktasında çalışmalara ve toplantılara devam edileceği ifade edildi.
Bir araya gelen siyasi partilerin temsilcileri; Diyarbakır’da çokça konuşulan yolsuzluk iddiaları, işsizlik sorunu, devlet hastanelerinde MHRS ile uygulanan randevu sisteminden doğan sorunlar ve insanların özel hastanelere mahkûm edilmesi, DEDAŞ’ın faturalara yansıttığı kayıp kaçak bedeli ücretlerinin bu kurum tarafından nerelerde nasıl kullanıldığı, yerli üretimde yapılan teşviklerin zayıf kalması, halk otobüslerinin yetersizliği ve ekmek fiyatlarındaki zam konularını ele aldı.
Yazılı olarak basınla paylaşılan açıklamada ele alınan sorunların çözümü noktasında siyasi partiler olarak ellerinden geleni yapacakları belirterek şu ifadelere yer verildi:
YOLSUZLUK İDDİALARI
Ülke olarak ekonomik kriz ile boğuştuğumuz bu dönemde kamu imkânlarının israf ve şatafat ile çarçur edilmesi; kamu ihalelerinde yapılan yolsuzluk gibi yol ve yöntemlerle birilerine haksız kazanç sağlanması vatandaşlarda büyük bir huzursuzluğa sebep olmaktadır. Bu nedenle Eğitim-Bir-Sen Diyarbakır Şubesinin 29 Aralık 2021 Tarihli basın açıklamasında dile getirdiği yolsuzluk iddiaları ciddiyetle araştırılmalıdır. Ortaya konan bu iddiaların doğruluğunun tespiti halinde iddialara konu olan kişilerin ivedilikle yargı önüne çıkarılmaları, mal varlıklarının incelenmesi ve söz konusu ihaleleri veren yetkililerden hesap sorulması elzemdir. Aksi takdirde kamu vicdanı yaralanacak yolsuzluk ve rant alışkanlık haline gelecek, bu milletin vergileri ile yapılan eğitim kurumlarımız ve kıymetli eğitimcilerimiz töhmet altında kalacaktır.
Yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarının üzerine kararlı bir şekilde gitmek, kamu vicdanını rahatlatacak şekilde idari ve adli tahkikatları ciddiyetle yapmak, yolsuzluk yapanların hak ettikleri cezayı almaları için yargılanmalarını sağlamaktan başka kamu vicdanını rahatlatacak bir yol yoktur.
GENÇ NÜFUSUN İŞSİZLİK SORUNU
Diyarbakır’da genç nüfusun işsizlik sorunu hiçbir zaman kent gündeminden ilk sıralarından aşağıya düşmemiştir. Her yıl TÜİK’in açıkladığı işsizlik rakamlarında en çok işsizliğin olduğu yer bölge bazında doğu bölgesi olurken, iller bazında ise Diyarbakır ilk sıralarda yer almaktadır. Genç nüfusun büyük bir kısmının batıya göç etmesine rağmen istihdam alanlarının yetersizliği ve cüzi maaşlarla ağır iş yapma beklentisi gençleri işsiz bırakmıştır. Genç işçilere düşük ücret verilmesi hali son bulmalı bu konuda yetkililer elini taşın altına koymalıdır. Gençlerimiz geleceğe umutla bakamayacak şekilde ve ekonomik buhranlarla yaşamaya çalışmaktadır. İstihdamı artırmak ve işsizliği düşürmek için girişilen çabaların aslında kamuoyunu oyalamadan ibaret olduğu görülmektedir.
HASTANELERDEN RANDEVU ALINAMAMASI VE HALKIN ÖZEL HASTANELERE MAHKÛM EDİLMESİ
2 yılı aşkın süredir küresel bazda etkili olan Korona virüsün tahrip ettiği alanlardan olan sağlık sistemi bir türlü düzeltilmemiştir. Sağlıkta normalleşme durumuna geçilmesine rağmen sistemde yaşanan aksaklıklar ve alınan yanlış kararlar sadece sağlık çalışanlarını değil halkı da büyük oranda olumsuz etkilemektedir. MHRS ile alınan randevuların haftalar sonrasına verilmesi halkı özel hastanelere, özel hastanelerinde bunu fırsata çevirip fahiş fiyatlarla hasta kabul etmesi ekonomik gücü olmayan vatandaşı mağdur etmektedir.
Covid-19 için önlem alınırken diğer hastalıklardan vatandaşlar ölüme mahkûm edilmemeli. Covid-19 gibi acil müdahale gerektiren başka hastalıklar da var. Sağlık Bakanlığı bu konuya önem vermeli ve halkın MHRS sisteminin yanında eski sisteme geri dönüp hastanelerde fiş alınabilmesi sağlanmalıdır. Sağlık çalışanlarının yetersizliği konusunda da gerekli atama ve istihdamlar yapılmalıdır.
DEDAŞ’IN FATURALARA YANSITTIĞI KAYIP KAÇAK BEDELİ
DEDAŞ’ın faturalara yansıttığı kayıp kaçak bedeli ve bazı abonelere keyfi olarak kesilen kaçak kullanım cezaları aboneleri mağdur etmektedir. Zira milyonları bulan abonelerin ödediği kayıp kaçak bedeli devasa boyutlara varmakta aynı zamanda bir ayda yüzlerce aboneye kesilen kaçak cezalarından alınan binlerce lira periyodik olarak hesaplandığında milyonlarca TL’yi bulabilmektedir. DEDAŞ aldığı bu ücretlerle yetinmeyip elektriğe zam yapmaya devam etmekte ve birçok bölgede elektrik saatlerini direklere çıkartıp bu işlemin maliyetinin katça fazlasını yine abonelerden alması halkı bezdirmiştir. Hükümet bu konuda DEDAŞ gibi özelleştirilmiş kurumların denetimlerini sıklaştırmalı ve bu gibi kurumlara karşı vatandaşı koruyacak gerekli yasal düzenlemeleri yapması elzemdir.
YERLİ ÜRETİMİN DESTEKLENMESİ
Artan gıda fiyatlarının yerli üretim yetersizliğinden olduğu dile getirilen ülkemizde, yerli üretimin desteklemesi piyasa ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde olmalıdır. Dışa bağımlılık azaldıkça vatandaşın refah seviyesi artacaktır. Yetkililer yerli üretim konusunda kapsayıcı destek paketleri hazırlamalı, girişimciler desteklenmelidir. Dışa bağımlılık azaltılmalı yerli kaynaklar yerli yerinde, milletimizin sosyal yaşantısının her alanına etki edecek şekilde adil kullanılmalıdır.
HALK OTOBÜSLERİNİN YETERSİZLİĞİ
Akaryakıt fiyatlarına gelen fahiş zamların vatandaşları halk otobüslerine yönlendirdiği göz önündeyken kentimizde halk otobüslerinin yetersizliği ortaya çıkmıştır. Normal zaman diliminde bile yetersiz kalan halk otobüsleri akaryakıt fiyatlarındaki artışın ardından yaşanan bu hareketlilik halk otobüslerinde yığılmalara ve hastalığın yayılmasına sebep olmaktadır. Bu noktada valilik ve belediyenin öncelikli harcaması kente yeni araçlar kazandırmak olmalıdır.
EKMEK FİYATLARINA GELEN ZAMLAR
Kentimizde ekmek fiyatları 3,50 liradan 4 liraya yükseldi. Un fiyatlarındaki artış, yaz aylarında 2,50 lira olan ekmek fiyatının önce 3 liraya, şimdi 4 liraya yükselmesine neden oldu. Her alanda ekonomik sıkıntıları iliklerine kadar hisseden özelikle orta gelirli vatandaşlarımız, sosyal devlet olmanın gereği olarak unutulmamalı temel ihtiyaçları karşılanmalıdır. Bu bağlamda kentimiz merkez ve taşra ilçelerinde belediye tarafından halk ekmek büfelerinin sayısı artırılmalı ve vatandaşın hizmetine sunulmalıdır. Halkın kilometre taşları iyi okunmalı ve ülkenin gündemi halkın geçim sorunu olmalıdır. Bu noktada çözümler üretilmeli halkın sorun ve sıkıntıları göz ardı edilmemelidir.
Kaynak: İLKHA