50’den fazla İslam Ülkesinin temsilen katkı verdiği 8. Dünya İslam Formu(DİF) toplantısına katılan Ak Parti Diyarbakır İl Başkan yardımcısı Mehmet Arzu, Siyasete kalitenin kazandırılması durumunda hayatın kolaylaşacağına işaret ederek, “Yönetimimiz değer kazanacak, halkımız mutlu olacak, başarımız artacak, benim kanaatim budur.” dedi.
8. Dünya İslam Forumuna katılan AK Parti Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Mehmet Arzu, Çağdaş Toplumsal, Siyasi ve İktisadi Koşullar Karşısında Manevi veya Siyasi Liderlik İnşası İmkânları, oturumunda ‘Siyaset Okulu’ içerikli bir konuşma yaptı.
BİLİNÇLİ MÜSLÜMAN
Okuyan, kendini yetiştiren, ilmihal bilgisine sahip olmanın yanı sıra bilim ve fenden de haberdar olan, kültür ve sanatı seven, dünyanın coğrafi yapısından, dünyadaki idari sistemlerden, var olan inançlardan haberdar olan, özü İslam’a bağlı yeniliğe açık, donanımlı vasıflara sahip olması gerektiğine işaret eden Arzu, şunları söyledi:
HELAL LOKMAYA DİKKAT ETMEK
İslam’da Beytül mal diye bir kavram var, dolayısıyla devletin hazinesine bu gözle bakmak lazım, devletin mali herkesin malıdır. İnsan haklarına riayet çalışanında, çalıştıranında Allah rızasını gözardı etmemesi lazım.
PROFESYONEL SİYASETÇİ
Siyaset başlı başına bir alandır. Birkaç okulu okumakla, pozitif bilimleri bilmek, dini bilgileri bilmek, yetmiyor. Siyasetin malzemesi insandır, dolayısıyla insan psikolojisini iyi bilmesi lazım. Halka hizmeti Hakk’a hizmet olarak bilmeli ve halkın düzeyine inebilmelidir. “Herkesle akılları düzeyinde konuşun” hadisinde olduğu gibi. Siyasetin değişik kademelerinde çalışmalı ve siyasi bir terbiye ile yetişmelidir.
HALK İLE HEM HAL OLMAK
Siyasetçi halkın değişik katmanlarını tanıyıp onların seviyesinde yaşadıkları kültür ve inanca göre seviyesine inmeli, acısına ve sevgisine ortak olmalı, bir topluluğa yaptığı bir değerlendirmede dikkatli davranmalı. Meclisten çok memleketinde zaman ayırmalı, zamanını öyle ayarlamalı ki, hiç kimse” ben vekile ulaşamadım, il başkanına ulaşamadım” dedirtmemelidir.
ÖZ GÜVEN SAHİBİ OLMAK
Göründüğü gibi olan bir insan, halkın desteğiyle siyasette bir düzeye gelmişse, çalışmaları arasında bir film fırıldak ta yoksa, siyasetçi tabi ki öz güveni yüksek olacak, dolayısıyla çalışmalarında sadece kendini Allah’a karşı sorumlu tutacağı için daha rahat çalışacak, açık sözlü olacak, zaman içinde Hak nezdinde olduğu gibi halk nezdinde de değeri artmış olacak. Bu saydıklarımın ışığında siyaset yapılırsa, ebetteki ülke yönetimine katkı verip, halkın huzur ve mutluluğuna, güven ve başarısına katkısı olur. Öyleyse “siyaset okulu” adı altında ilgi duyan bir kesim insanlar yetiştirmeliyiz diye düşünüyorum”