Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya, İran ve Irak sınırına açılan kapıların Koronavirüs nedeniyle kapatılmasına ilişkin, “Bütün pazarlamasını, üretimini Irak’taki talebe göre yapan şirketlerin hepsi iflas edecek” dedi.
Dünya genelinde şimdiye kadar binlerce insanın yaşamını yitirmesine neden olan koronavirüse karşı bir süre önce İran’a açılan Gürbulak, Kapıköy, Dilucu ve Esendere sınır kapılarını kapatan Sağlık Bakanlığı, 3 gün önce de Irak’a açılan tek gümrük kapısı olan Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’nı iki yönlü geçişlere kapattı. Söz konusu kapıların kapatılmasının ekonomiye olan etkisi kısa bir süre içerisinde hissedilmeye başlarken, Diyarbakır’da 12 Mart’ta düzenlenmesi planlanan Ortadoğu İnşaat Fuarı’nın da bu nedenle ileriki bir tarihe ertelenmesi tartışılıyor.
DOĞRU BİR YÖNTEM DEĞİL
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, sınır kapılarının kapatılmasının ticarete ve yaşama etkileri hakkında konuştu. Özellikle Habur Sınır Kapısı’nın bölge için yol açacağı kayıplara ve ticaret üstünlüğünün İran’a kaptırılacağı yönündeki endişeye dikkati çeken Kaya, “Irak, özellikle Kürdistan Bölgesel Yönetimi, Türkiye ticaretinde en önemli partnerimiz durumunda. Yine, orada yaşayan insanlar da bizim kardeşlerimizdir. Aslında şu an ticareti engelleyen koronavirüsü dediğimiz bu viral hastalığın buna engel olmaması lazım. 2018’e göre, 2019 yılında 600 milyon artan bir ihracatımız vardı. İhraç ürünlerimizin neredeyse tamamına yakını gıda ürünleri, inşaat malzemeleri gibi burada ürettiğimiz ürünlerdir. Ortaya çıkan virüse karşı sadece sınırları kapatarak önlem almak doğru bir yöntem değildir” değerlendirmesinde bulundu.
MAĞDURİYETLERİ İYİ DÜŞÜNMEK LAZIM
Kapının kapanmasının beraberinde olumsuz durumlara neden olacağını vurgulayan Kaya, “Tek çıkış kapısı olan Habur’un kapanmasıyla Kürdistan bölgesinde yaşanabilecek mağduriyetleri iyi düşünmek lazım. Gıda ihtiyacı ve sağlık yardımı konusunda ihtiyaçları görmek lazım. Yani ‘orada virüs çıkmış kapıyı kapatalım’ uygulaması Kürdistan Bölgesel Yönetimi ve Irak için yöntem olmamalı. Başka bir yol bulunmalıdır. Orası, kapıları kapatarak kendimizi korumaya alacağımız sıradan bir bölge değildir. Kürdü, Türkmeni ve Arabıyla kardeşlerimizin yaşadığı bir bölgeden bahsediyoruz. Gıda ve sağlık anlamında elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Bundan dolayı ticaretin aksamaması ve insanların sağlık sorununu ortadan kaldıracak müdahalelerin yapılması için kapıların açılması gerekir” çağrısında bulundu.
İHRACATTA ÖNEMLİ DÜŞÜŞLER OLDU
Kaya, ayrıca Türkiye’nin ihracata ihtiyacının olduğu bir dönemde kapıları kapatmasının ağır sonuçlarının da olacağı uyarısında bulundu. Kaya, “İhracatta önemli düşüşler olur. Tamamen ihracatla çalışan sektörlerimiz var. Bütün pazarlamasını, üretimini Irak’taki talebe göre yapan şirketlerin hepsi iflas edecek ve kapanacak. Diğer yönden Irak bizim Ortadoğu’ya açılan en önemli kapımızdır. Suriye’deki çatışmalı ortamdan dolayı buradan Ortadoğu’ya gidemiyoruz. İran’da ambargo var gidemiyoruz. Tek kapımız Irak’tı. Ortadoğu ülkelerine yaptığımız ihracat Habur Kapısı’ndan çıkardı. Bu son kapının kapanmasıyla diğer ülkelere olan ihracatımızda bitmiş olacak” şeklinde kaygılarını dile getirdi.
HÜKÜMET İRAN YANLISI POLİTİKA İZLEDİ
Kaya, merkezi Irak hükümetinin Habur Sınır Kapısı’nı kontrol etmesinden sonra Türkiye’deki ürünlere yeni vergiler getirdiğini hatırlatarak, şöyle devam etti: “Referandumdan sonra havaalanı ve Habur Sınır Kapısı’nın denetimi merkezi Irak yönetimine verildi. Maalesef Türkiye de buna destek oldu. Gelinen noktada merkezi hükümet tamamen İran yanlısı bir politika izleyerek, Irak pazarında rekabet ettiğimiz İran ürünlerine karşı bizi dezavantajlı hale getirdi. Yani, merkezi hükümet diğer kapılarda İran’ın Irak’a açılan kapılarında uygulamadığı yöntemleri referandum sonrası sadece Habur’da uygulamaya başladı. Yeni fiyat uygulaması getirdi, vergiler koydu, yasaklar çıkardı. Habur Kapısı Kürdistan Bölgesel yönetimi elindeyken böyle bir uygulama söz konusu değildi. Ancak, şimdi Habur’dan girişi yasaklı olan ürünler İran üzerinden Irak’a girmeye başladı.”