enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5389
EURO
36,1694
ALTIN
2.965,51
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Diyarbakır
Az Bulutlu
16°C
Diyarbakır
16°C
Az Bulutlu
Cuma Parçalı Bulutlu
18°C
Cumartesi Yağmurlu
17°C
Pazar Az Bulutlu
5°C
Pazartesi Açık
6°C
DİYARBAKIR HABERİ
Kayapınar İmam Hatip Lisesi öğrencileri, Gazze’deki kardeşleri için kumbaralarında topladıkları 30.000 TL’yi AFAD’a teslim ederek örnek bir dayanışma sergiledi. DİYARBAKIR GAZETE- Kayapınar Şehit Halit Gülser Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi 5. sınıf öğrencileri, anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine imza attı. Okul Müdürü Vehbi Mustafaoğlu, Müdür Yardımcısı Salih Geter ve Sosyal...
21.11.2024
Prematüre doğumlara dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Ekibi, anlamlı bir etkinlik düzenledi. DİYARBAKIR GAZETE- Dünya Prematüre Günü kapsamında Diyarbaır Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde farkındalık etkinliği düzenlendi. Yenidoğan Ekibi, prematüre bebeklerin hayata tutunma süreçlerine dikkat çekerken, ailelerin yaşadığı zorluklara ve prematüre...
21.11.2024
Güneydoğunun parlayan turizm Firması MİTRATUR, Öğretmenler gününe özel yapmış olduğu kampanya ile eğitimcileri sevindirdi. DİYARBAKIR GAZETE- Mitratur, Günübirlik düzenlediği Mardin’in Midyat İlçesi Dara antik kenti turu, Urfa Halfeti, Urfa Göbeklitepe, Gaziantep şehir turu, Diyarbakır Kültür turlarında Eğitimcilere özel yüzde 15 indirim yaparak kampanyayı başlattı. Eğitimcilere özel; Karadeniz, Batum, Kapadokya, Bolu...
21.11.2024
DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, asgari ücret artışının tartışıldığı dönemde piyasadaki denetimsizlik ve fırsatçılıkla ilgili uyarılarda bulunarak, iş barışının korunması ve iki tarafın fedakarlık yaparak uzlaşma sağlaması gerektiğini belirtti. DİYARBAKIR GAZETE- Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER) Başkanı Şeyhmus Akbaş, ülkede devam eden asgari ücret tartışmaları ve daralan ticaretle ilgili açıklamalarda...
21.11.2024

Seydaoğlu’ndan ambargo tepkisi!

Seydaoğlu’ndan ambargo tepkisi!
REKLAM ALANI

Türkiye’nin değişen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi politikasını eleştiren TBMM 20. ve 21. ANAP Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu, “Ben Türkiye’yi yöneten şahsiyetlerle bizzat konuştum. Onların tutumunun yanlış olduğunu ulusal davranış sergilemediklerini kendilerine ilettim. Kürdistan’a konulan ambargo doğru değildir bu kardeşlik değildir.” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) 20. ve 21. Dönem Anavatan Partisi (ANAP) Diyarbakır Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu, Ortaduğu’da yaşan gelişmeleri, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde (IKBY) yaşananları, Türkiye’nin Irak ve İran yakınlaşmasını Yenigün’e değerlendirdi. Ortadoğu’nun kaygan bir zemin olduğunu belirten Seydaoğlu, “Gerek dinsel gerek tarihsel gerek siyasal olarak yani ilk insandan bugüne kadar savaşların durmadığı kanların aktığı insanların öldürüldüğü klan toplumundan modern topluma geçiş yapmadığından dolayı çok tarihi karanlık bir süreç yaşandı geçmişte. Dinler, kimlikler, etnik savaşlar, mezhepsel aşiretsel savaşlar yaşandı. Bundan dolayı ki klan toplumunun feodal toplumun demokratikleşmeyen kültüründen dolayı insanlar sürekli egolarını tatmin etmek için inkar ret politikası üzerine ve dünyanın en büyük petrol rezervine, dünyanın sanayisini konjektürünü dönderen en büyük dünyanın sanayi ürünü bir okyanusun üzerinde yüzen bir yarımada olduğu için Ortadoğu emperyal güçlerin iştahını çekmekte bütün hesaplarını çıkar üzerine şekillendirmektedirler. Bu şekillendirmeden dolayı halkların birbirini sürekli kırdırıp savaştırıp oradan nemalandırmak için bir siyaset üretiyorlar. Bununla birlikte son süreçte yakın tarihte Güney Kürdistan’da Kürtler için bağımsızlık referandumu yeni bir başlangıçtı” dedi.

“KÜRTLERİN NEDEN DE ULUS DEVLET KİMLİĞİ OLMASIN”

Seydaoğlu, “Kürtler uzun bir tarihten beri özgürlüğe susamış bu güneşin altında 200’ün üzerinde devlet varken neden Kürtlerin de ulus devlet kimliği olmasın diye defalarca fikrimi söyledim. Kırk yıldır aynı çizgide ve aynı düşüncede siyaset yapıyorum. Güney Kürdistan’da yapılan referandumla başlayan süreç Ortadoğu’daki bütün dengeleri ve bütün düşünceleri ve beyinleri orada kilitledi. Arapların, Farsların ve Türklerin hiçbir konuda bir araya gelmediği hiçbir konuda uzlaşmadığı sürekli kutuplaştığı, hatta zaman zaman savaş durumuna dahi gelen ulus devletler; sorun Kürtler olunca birleştiler. Bunu geçmişte de gördük. 1976 yılında Ecevit Türkiye’de Başbakan iken Iran, Irak ve Türkiye’yi Cezayir’de bir araya getirip o günkü bağımsızlığı yakalamak için Kürdistan’ın önünü tıkadılar. Bu 3 tane süper gücün saldırısı sonrasına binlerce Kürt genci hayatını kaybetti. Bu 50 yıllık bir asra mal oldu. Aradan geçen 40-50 yıllık zamana rağmen bugün yine durum aynı” diye konuştu.

“AVRUPA KÖR, SAĞIR VE DİLSİZ KALDI”

Referandum sürecinde Avrupa’nın kör, sağır ve dilsiz kaldığını dile getiren Sebgetullah Seydaoğlu şunları söyledi: “Bugüne kadar Ortadoğu’da yasayan 50 milyona yakın Kürt neden Barzani bağımsızlığı özgürlüğü ilan etmiyor neyi bekliyor diyenler özellikle kendini entel, aydın, solcu gören sözde yorgun Kürt kimliği ve Kürt kanı üzerinden siyaset yapanlar referandumun zamansız ve stratejisinin yanlış olduğunu söyleyip 90 derece U dönüşü yapıp Kürt halkına ihanet ettiler. Kürtleri sözde aydın olan başta yalnız bıraktılar. Bununla beraber geçen yıl bütün Avrupa’yı dolaşan Başkan Barzani’nin bütün Avrupa’dan  bu konuda kendi düşüncesini kendi  tabularını ifade ettiği, açıkladığı halde Referandum sürecinde Avrupa kör, sağır ve dilsiz kaldı. Ancak Avrupa kendi çıkarları doğrultusunda sömürü sistemi üzerinden ve petrolden nasıl pay alırızın üzerine kurmaya başladılar. Ve dünyada hiçbir devlet özellikle emperyalist büyük devletler birleşmiş milletlerin daimi ülkesi dahi olmak üzere mazlum, kimliksiz ezilen halkları yalnız bıraktılar. Ben Referandum sürecinde PDK’nin Ankara Temsilcisi Ömer Mirani’yi telefonla arayarak kendisine 20 milletvekiliyle birlikte sürecin Güney Kürdistan’da takip etmek istediğimizi ilettim ancak kendisinden bana bir geri dönüş olmadı. Bunu neden söylüyorum çünkü anlaşılıyor ki Güney Kürtleri ile Kuzey Kürtleri arasında bir iletişim kopukluğu var.

“BARZANİ’Yİ YALNIZ BIRAKTILAR”

Açıkçası biraz gönül kırılganlığı yaşadım. Çünkü ben 30 defa Güney Kürdistan’a gittim. PDK’nin  bütün kongrelerine, seçimlerine katılmışımdır. Milletvekilliği sürecimde Kürdistan Parlamentosunda konuşan ilk TBMM Milletvekiliyim. Bağlı olduğum partiye ve TBMM meclisine rağmen bu toplantılara katıldım.  Bu bir sitem ya da eleştiri değildir.  Sayın Barzani’nin etrafındaki siyasi kadrolar maalesef Türkiye’deki muhataplarını seçerken yanlış yaptılar ve yapıyorlar. Sayın Başkan Barzani’yi tenzih ederek onun adına milyon dolarlar kazanan müteahhitler, iş adamları bu süreçte onu yalnız bıraktılar. Türkiye’de 5 bin ülkücünün gidip Barzani’ye karşı savaşırız demelerine karşın ben ve onurlu binlerce Kürt genci Diyarbakır’da bütün basının önünde Barzani’ye destek vereceğimizi ve onun safında savaşacağımızı ilan etmiştik. Bugün yine ben ve aşiretim özgürlük için Başkan Barzani’nin yanında savaşmaya hazırız.”

“NE OLDU DA SALDIRIYORSUNUZ?”

Türkiye’nin değişen Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi politikasını değerlendiren Seydaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben Türkiye’yi yöneten şahsiyetlerle bizzat konuştum. Onların tutumunun yanlış olduğunu ulusal davranış sergilemediklerini kendilerine ilettim. Kürdistan’a konulan ambargo doğru değildir bu kardeşlik değildir. Türkiye daha düne kadar Başkan Barzani’yi Diyarbakır ve Ankara’da Kürdistan bayrağıyla karşıladınız. Bugün ne değişti de Kürdistan bayrağına ve halkına sadistçe saldırıyorsunuz. Abadi’ye daha düne kadar hakaret eden bir zihniyet bugün onunla birlikte hareket edip Kürtlere karşı en stratejik ortaklık içerisine giriyor. Aynı şekilde İran Başbakanı Ruhani’yi Ankara’da ağırlayıp ortaklıklar kuruyor. Bütün bunlar Kürtlerin demokratik haklarını yok etmek yok saymak için planlardır. Bu bir vahşettir. Defalarca bunu televizyon programlarında kınadım. Barzani’nin kimliği, dini, inancı, stratejik duruşu bellidir. Gerek Mela Mustafa Barzani gerekse Mesud Barzani 80 yıllık bir mücadele boyunca Türkiye sınırına insanına askerine tek bir kurşun sıkmamıştır. Türkiye’nin çıkarlarına bir kuruş zararı olmadığı gibi her sene 15 milyar dolarlık bir pazarını dünyada sadece Türkiye’ye açmıştır. Hem ekonomiksel hem sanayisel olarak bütün kentlerinde Karadenizli Kürt olmayan iş adamlarına açmıştır.

“BARZANİ’NİN SİYASETİNİ TAKDİR EDİYORUZ”

Ben şahsen Kürdistan’a değer veriyorum. O dönemin Başbakan’ı Sayın Turgut Özal’ı Peşmerge kamplarına getirdim ve Kürtçe konuşturdum. Kürdistan’a karşılıksız bunca yıl hizmet ettim etmeye de devam edeceğim. Bugün Başkan Barzani’nin uluslararası alanda en büyük sıkıntıya girmesinin temel  sebebi Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a aşırı vermiş olduğu değerdir. Avrupa’nın bugünkü tavrının sebebi de budur ve Barzani Tayyip Erdoğan’a verdiği değerin diyetini ödüyor. Öyle görünüyor ki Türkiye bundan sonraki süreçte Güneydoğu’daki  Kürtleri sınır ötesindeki Kürtlerle arabulucu olarak görmek istemiyorlar. Yani anladığım kadarıyla dış dünyayı arabulucu olarak görmek istiyorlar. Maalesef AKP içerisindeki demokrat Kürt aydınlarının sesi çıkmıyor. Ancak ben inanıyorum ki en kısa sürede bu panik atlatılacaktır. Biz Barzani’nin siyasetini destekliyor ve takdir ediyoruz doğru bir zamandır doğru bir süreçtir referandum bir dünya hakkıdır. Kürtler demokratik bir adım atarak ikinci süreçlerini tamamlamışlardır. O yüzden paniğe gerek yoktur. Kendi içerisinde de bir ihanete uğrayan bir Kürt gerçeği vardır Goran ve YNK’nin hareketlerini ibretle karşılıyorum. Rojava Kürtleri’nin ve Türkiye’deki sosyal demokrat Kürtlerin de duyarsız kalması kabul edilir değil. Dış güçlerin de bu duruma seyirci kalması manidardır.”

“ARAPLAR UZUN VADEDE KÜRTLERLE SAVAŞAMAZ”

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin geleceğine ilişkin de tespitlerde bulunan Sebgetullah Seydaoğlu, “Bugün 3 tane süper devletin arasına sıkışmış ulusu, devleti olmayan bir halkın onurlu, namuslu haklı demokratik bir mücadelesi söz konusudur. Arapların körfez savaşından sonra var olan kemikleşmiş olan bağlarını dışarıya yansıtmak için gerek Kürtlere karşı olsun gerek kendi içlerinde olsun etnik mezhepsel bir çatışma içerisindeler. Özellikle 1639 Kasr-i Şirin Antlaşmasından sonra 180 yıllık bir travma yaşanan İran’la ilgili bir soruna olsun gerekse Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılışından sonra Ortadoğu’da dengeler tamamıyla değişiyor. Bu tabi ki dış güçlerin emperyal güçlerin Ortadoğu’daki kendi çıkarlarına dayalı siyasetin alacağı pozisyona endekslidir. Bundan sonra şundan eminim Araplar uzun vadede Kürtlerle savaşamaz, uluslararası bir hakları yoktur. 20 yıl boyunca bizler 36. paralelı uzattık. Kürdistan hava sahası uluslar arası savaşa kapalıdır ya da yasaktır. Bu BM’den alınmış bir karardır. Irak ve İran ordularının 2 bin-4bin yıllık geçmişi olan Pers imparatorluğundan gelen acem ittifaklarının anlayışıyla Kürt halkına karşı bir savaş sendromu kabul edilemez. Ateşkes de bunun bir örneğidir. Saddam’ın başına gelen Abadi’nin de başına gelecektir. Eğer Araplar akıllı olmazlarsa Haşdi Sabi denilen örgüt saldırıdan vazgeçmezse İran Kürdistan topraklarından elini çekmezse uluslararası toplum ve BM en kısa zamanda gereken kararı alıp 91 ve 93 yıllarında olduğu gibi üçüncü bir körfez savaşıyla karşı karşıya kalacaktır” dedi. (Sevda KAPLAN-Yenigün Gazetesi)

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Jojobet - Vbet para çekme