Diyarbakır’ın Eğil ilçesinde Dicle barajının kapağının kopması sonucu suyun aktığı Dicle Nehri kıyısında bulunan UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri’nde yaşayan hayvan türleri olumsuz etkilendi. Dicle Üniversitesi (DÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, “Mevcut su, yuvaları bozduğu gibi mevcut olan türlerin yumurtalarını da alandan uzaklaştırdı. Hem tür çeşitliliği, hem de türe ait birey sayısında azalma bekliyoruz” dedi.
Eğil ilçesinde yağış nedeniyle Dicle Barajı’nda artan fazla suyun tahliyesi için açılmaya çalışılan kapaktan birinin, 13 Aralık 2018 günü kırılmasıyla Dicle Nehri’ne 270 milyon metreküp su aktı. Nehirde su seviyesinin yükselmesiyle kıyıda bulunan birçok ev ve iş yeri ile UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki Hevsel Bahçeleri’ni su bastı. Baskında Hevsel Bahçeleri’ndeki hayvan türleri de olumsuz etkilendi.
‘YAŞAM ALANLARINDA CİDDİ TAHRİBAT YAŞANDI’
Dicle Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, barajda su seviyesinin normale dönmesinin ardından yaşanan tahribatı yerinden inceledi. Prof. Dr. Ahmet Kılıç, Hevsel Bahçeleri’nde barınan hayvan yuvalarıyla yumurtaların büyük tahribata uğradığını ve tam zararın önümüzdeki yıllarda ortaya çıkacağını belirterek, bu nedenle hayvan sayısında azalma yaşanacağını söyledi. Suyun taşması sırasında birçok hayvanların yuvasında kış uykusunda olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kılıç, “Burası UNESCO’nun koruması altına alınan bir bölge. Canlılar bakımından geniş ve önemli bir mekan var. Burada kuşlar, memeli hayvanlar, sürüngenler, balıklar ve böcekler ya da diğer omurgasız hayvanlar çok çeşitli şekilde bulunmaktadır. Bu taşkın felaketi hayvanların yuvalarını, yumurtalarını, yaşam alanlarını değiştirdi. Kış şartları olması dolayısıyla birçok hayvan bölgeyi terk etmişti, ya da kış uykusu halinde ya da yumurta halinde geçiriyordu. Bunların yuvaları su altında kaldı. Yumurtaları da bu bölgeden uzaklaşmış oldu. Yaşam alanlarında ciddi tahribat yaşandı” dedi.
‘HEM TÜR, HEM DE BİREY SAYISINDA AZALMA BEKLİYORUZ’
Tabiatta felaketlerin zaman zaman gerçekleşebildiğini, ama bu durumun insan hatasından kaynaklanan bir olay olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Kılıç, şunları söyledi: “Zararlarını sonraki yıllarda göreceğiz ama kışın olması bizi nispeten teselli etti diyebiliriz. Eğer bu durum üreme mevsiminde olsaydı, ilkbaharda ya da yazın olsaydı, biyoçeşitlilik üzerine çok daha ciddi zararları olacaktı. Bunun olması bir avantaj ama yine de mevcut alanda su samurları, tarla fareleri, yılanlar, kertenkeleler, çeşitli su kuşlarımız ya da buraya kışın gelen kış göçmeni kuşlarımız var. Bunlar, alanın su altında kalması dolayısıyla olumsuz etkilendi. Zararlarını ancak önümüzdeki yıllarda görebileceğiz ya da üreme mevsiminde göreceğiz. Bunların sayılarında bir düşüş olacaktır. Mevcut su, yuvaları bozduğu gibi mevcut olan türlerin yumurtalarını da alandan uzaklaştırdı. Bunlardan çıkacak yavrular da alandan uzaklaşmış oldu. Hem tür çeşitliliği, hem de türe ait birey sayısında azalma bekliyoruz. Su samuru çok nadir bir türdür. Bir ara ‘Diyarbakır’da timsah görüldü’ şeklinde bir ifade vardı. Su samurları burada yaşayan nadide türlerden biri. Üniversite köprüsünün olduğu alanda su samurları bu bölgenin doğal türü. Bunun başında da yılanlarımız var. Bunların hepsi maalesef bu taşkından olumsuz etkilendi. Bu bir felakettir. Temenni ediyoruz ki bu tür olayların gerçekleşmemesi yönünde tedbirler alınsın. Hevsel Bahçeleri hem Diyarbakır için, hem de biyoçeşitliliğimiz için büyük öneme haiz. O yüzden daha dikkatli olunması gerekiyor. Temennimiz bu olayın bir daha nüksetmemesi.”