Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun başkanlığında 13 ilin Vali, İl Emniyet Müdürleri ve İl Jandarma Komutanlarının katılımıyla Mardin’de gerçekleştirilen Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı’na katıldı.
Toplantıya Bakan Soylu’nun yanı sıra; Diyarbakır Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Erhan Gülveren ve Adıyaman, Batman, Bingöl, Bitlis, Elazığ, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şırnak, Şanlıurfa, Tunceli İl Valilileri, Bölge Jandarma Komutanları, İl Jandarma Komutanları ve İl Emniyet Müdürleri katıldı.
Bakan Soslu’nun katılımcılara hitaben yaptığı konuşmasında; Yapılan bu toplantılarda seçimin her anlamdaki güvenliğini ve sağlıklı bir seçim ortamı oluşturmak için alacakları tedbirleri gözden geçirdiklerini bildirdi. Bunların içinde miting ve propaganda güvenliği, seçim sandığı ve oy kullanılacak mekanların ve sayım güvenliği, sonuçların açıklanmasından sonra oluşabilecek herhangi bir taşkınlığa meydan vermemek için alacakları güvenlik önlemlerinin bulunduğunu aktardı. Ayrıca kampanya ve oy verme günü çeşitli mecralardan yayılmak istenebilecek ve toplumda infiale sebep olabilecek maksatlı yayın ve paylaşımlara karşı da önlemleri, yine bu toplantılarda tartışıyor olacaklarını ifade etti.
Arka arkaya gelen seçim süreçlerinin, bakanlık olarak mevcut tecrübelerini daha da pekiştirdiğini anlatan Soylu, bu toplantılardan, önceki seçimlerde verim aldıklarını, bu yıl bunu daha üst bir noktaya taşıyacaklarını kaydetti. Türkiye’nin hem iç dinamiklerinin etkisiyle hem de küresel gelişmeler nedeniyle son yıllarda yoğun bir siyaset ve güvenlik gündemi ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Bu seçimin, istikrarı, kardeşliği, siyasal istikrarı tahkim eden, perçinleyen bir seçim olacağını vurgulayarak, İçişleri Bakanlığı olarak sorumluluklarının açık olduğunu, kanunla belirlenmiş yetki ve sorumluluklar çerçevesinde her türlü şaibeden uzak, güvenliğin, oy kullanma hakkının, propaganda hürriyetinin tam olarak tesis edildiği, seçim sonuçlarının sağlıklı ve hızlı şekilde alındığı, millet iradesinin sandıkta tam olarak tecelli ettiği bir seçim ortamını temin etmenin, bu sorumluluğun en net tarifi olduğunu aktardı.
Bakanlık ve ülke olarak bu konuda iyi bir karne ve yüksek bir tecrübenin bulunduğuna işaret ederek önümüzdeki seçimde de buna bir yenisini daha ekleyeceklerini, mutlu bir seçim yaşayacaklarını bildirdi. Hemen her seçimde, klişeleşmiş belli konular üzerinden seçimlerin sıhhatine gölge düşürmeye yönelik bazı tartışmaların ortaya atıldığını gördüklerini, son günlerde özellikle, seçmen listeleri ve adres bildirimine ilişkin birtakım yayınların söz konusu olduğunu ifade etti.
İtirazların YSK tarafından alındığını, ilgili kurumlardan bilgi ve belge istendiğini, yapılan değerlendirme sonucunda da karara bağlandığını anımsatan Soylu, bir yanlış tespit edildiğinde de düzeltildiğine işaret etti. Halihazırda bu şekilde partilerinin yaptığı itirazlar neticesinde yapılan düzeltmelerin olduğunu, tahkikatı devam edenlerin bulunduğunu aktaran Soylu, çeşitli nedenlerle meydana gelmiş eksiklikler varsa, bunu düzeltecek hukuki yolların açık olduğunu belirtti.
HER VATANDAŞ OYUNU RAHAT BİR ŞEKİLDE KULLANILMASI GEREKİR
Devam eden süreçleri, yapılan düzeltmeleri, seçimin sıhhatine gölge düşürecek şekilde gündem maddesi haline getirmenin doğru olmadığını vurgulayarak kendileri için her vatandaşın oyunu kullanabilmesinin esas olduğunu anlattı. Seçim döneminin, İçişleri Bakanlığı için tam bir teyakkuz hali olduğunu ve seçim günü 547 bin kolluk personelinin görev başında olacağını ifade etti. Yapılan risk analizleri ve bundan önce meydana gelen seçim olaylarının tahlili neticesinde terör örgütünün tehdit ve baskı yoluyla vatandaşlarımızın oy kullanma hakkına tesir edebileceği değerlendirilen 11 il ve 12 ilçemize, yine bu il ve ilçelerdeki üs bölgelerinde görevli 6 bin 680 ilave kolluk personelinin, seçim günü için görevlendirildiğini belirtti. Burada görev yapan güvenlik güçlerinin de oy kullanma hakkına sahip vatandaşlar olduğunu kaydederek, görevleri itibarıyla bu haklarından mahrum kalmasının düşünülemeyeceğini vurguladı.
Devlet olarak sorumluluğumuzun, her vatandaşımızın oyunu özgürce, tehdit ve baskıdan uzak bir şekilde kullanabilmesini temin etmek olduğunu, sandık güvenliğini hiçbir noktada zaafiyete uğratmayarak bu konuda kararlı olduklarını ifade etti.