Diyarbakır’daki kültür sanat etkinliklerinin yetersiz olduğunu dile getiren vatandaşlar kente kültür sanat faaliyetleriyle özdeşleşen yeni bir sokağın inşa edilmesi gerektiğini ifade ettiler.
Diyarbakır’daki kültür sanat etkinliklerinin yetersiz olduğunu dile getiren vatandaşlar, özellikle Ofis semtinde bulunan ‘Sanat Sokağı’nın sanatla uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını ve kente kültür sanat faaliyetleriyle özdeşleşen yeni bir sokağın inşa edilmesi gerektiğini ifade ettiler. Kültürel faaliyetlerin yetersizliğinden şikayet eden vatandaşlar; kentin çok köklü olduğunu ona rağmen, gençlere yönelik müzik, resim sergisi gibi etkinliklerin çok az sayıda olduklarını ifade ettiler.
‘SANAT SOKAĞI VAR AMA ÖNÜNDE SANATI YANSITACAK BİR FİGÜR YOK’
Aslı Kaya” Diyarbakır’da kültür sanat faaliyetlerinin yeterli olduğunu düşünmüyorum. Aslında şehre baktığımızda birçok şeyin eksik olduğunu görüyoruz. Koskoca bir şehir ama bir heykel yok. Ya da sanatsal herhangi bir figür yok. Bir tek karpuz heykeli var ama o da artık bu şehri pek fazla yansıtmıyor. Gençlerin ise zaten artık ne resim müzik ne de bir başka sanat dalıyla pek ilgilendiği yok. Artık gençler arasında yapılan sohbetlerde kültür sanata ait bir şey yok. Kentte sanatsal faaliyet adına Devlet tiyatrolarında gösterime giren oyunlar var ama bunlara da pek fazla katılım olduğu söylenemez. Tabii gençlerin sanata bir yönelimi olmadığı gibi gençleri bu tür faaliyetlere yöneltecek bir çalışma da yok. Eskişehir’de okuyorum ve orada sürekli tiyatro olsun çeşitli panel etkinlikleri olsun oldukça yaygın. Burada da özellikle gençlere yönelik çeşitli kültür sanat etkinlikleri olabilir. Klasik müzik olsun, resim sergileri olsun bir çok etkinlik olabilir. Diyarbakır çok köklü bir kent ama hala bir müzik festivali yok. Mesela burada bir Sanat Sokağı var ama önünde sanatı yansıtacak bir figür yok. Gerçi Sanat Sokağı’nın sanatla herhangi bir ilgisi yok bu da ayrı bir sorun” diye konuştu.
‘GENÇLER ÖNAYAK OLMALI’
Kentin kültür sanat etkinliklerinin arttırılmasında herkese görev düştüğünü belirten Aslı, “Kültür sanat etkinliklerinin az olmasından sadece Belediyeyi sorumlu tutamayız, bunda toplum olarak hepimizin payı var. Bu hepimizin sorunu ve gençler de bu konuda çalışmalar yapabilir. Zaten gençler bu işe ön ayak olurlarsa onlara destek olacak birileri de bulunur” dedi.
MARDİN’DEKİ FAALİYETLER ÖRNEK ALINMALI!
Sanat sokağında bir organizasyon şirketinin standında görevli olan Gül Seher Durmaz’ın kentteki kültür sanat faaliyetleri hakkındaki izlenimleri şöyle: “Bu organizasyon işine girdiğimiz zaman açıkçası ilgi çok. İnsanların müziğe ilgisi fazla. Genç kesimin çoğu halk sanatçılarını istiyor ama pop müziğine ilgi de çok fazla. Gençler, YouTube’deki fenomenlere çok fazla ilgi duyuyorlar. Aslında ben Diyarbakır’da yaşamıyorum, Muş’tayım ve Mardin’de okudum. Haliyle buralara pek fazla uğrayamıyorum. Ama Diyarbakır’da tiyatronun çok iyi olduğunu biliyorum. Her geldiğimde tiyatro oyunlarına gidiyorum. Diyarbakır’ın kültürel faaliyetler açısından iyi olduğunu düşünüyorum. Yaşadığım, gezdiğim ve gördüğüm şehirlere oranla bence daha iyi. Müzik ve tiyatro alanında çok büyük bir ilgi gördüm. Zaten sinema kitlesi her şehirde var ama resim yok bence. Mesela Mardin’deki kültürel faaliyetlerle kıyasladığımda; Mardin’de açık hava müzelerinde çok hoş sergiler oluyor. Mesela bu yıl bienali oldu. Yaklaşık bir iki aylık sürede Mardin’e turist akını oldu. Bence aynı şey Diyarbakır’da ki kiliselerde olabilir.”
‘KENTTEKİ KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİNİ YETERLİ BULMUYORUM’
Diyarbakır’da kültürel faaliyetleri değerlendiren Savaş Kargı ise şöyle konuştu: “Eskiden sendikaların yaptığı faaliyetler vardı. Belediyenin yapmış oldukları vardı, Kültürel etkinlik yapan özel yerler vardı ama bu yerler kapatıldı. Sokaklar canlıydı. Sanat sokağında iki üç yıl önce az da olsa etkinlikler yapılırdı. Burada önceden güzel sanatlar lisesi öğrencilerinin yaptığı sergiler olurdu. Bu yıl yapılmadı sanırsam ya da Sanat Sokağında yapılmadı. Önceden Diyarbakır’da kısa film çekiyorlardı ve çok da popülerdi. Herkes kısa film çekmeye başlamıştı falan ama son zamanlarda neredeyse hiç film çeken yok. Yani, kentteki kültür sanat faaliyetlerini yeterli bulmuyorum. Tabii okullarda kitap okuma falan yapılıyordu ama yeterli bulmuyorum.”
GÜZEL SANATLARA ÖĞRENCİ YETİŞTİRİYORUZ!
Sanat sokağında resim atölyesi bulunan ve aynı zamanda resim öğretmeni olan Sedat Kaya, resme olan ilginin son yıllarda azaldığını söyledi. Kaya, şöyle konuştu: “2014 mezunuyum ve 2014’ten beri Güzel Sanatlara hazırlık için öğrenciler yetiştiriyorum. Atölyemizi hem kişisel sanatsal teknikleri kullanmak amacıyla hem de öğrencileri yetiştirmek için kullanıyoruz. Bugüne kadar yetiştirdiğimiz öğrencilerden Mimar Sinan’ı kazananlar oldu. Dicle Üniversitesinde okuyan öğrencilerimiz var. Türkiye’nin Karadeniz bölgesi hariç hemen, hemen her yerinde kazanmış öğrencilerimiz var. Birçok öğrencimiz okullarını derece ile kazandılar. Güzel Sanatlar Lisesine hazırlık için gelen öğrencilerimizden birincilikle okulları kazananlar oldu. Biz aslında burayı açarken ilk etapta bir şeyler yapmak ve kendimizi duyurmak için açtık. Ama sonradan gittikçe azalmaya başladı güzel sanatlara yönelim. O yüzden öğrencileri hazırlamak için kendimizi büyütmeye karar verdik.
KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİ İÇE KAPANDI!
Kaya, kentteki kültürel faaliyetlere ilişkin olarak ise şunları söyledi: “2014 yılından sonra kültür sanat faaliyetleri çok düştü. Neredeyse sıfıra yakın oldu. Bir kaç tane özel atölye ve galeri hariç neredeyse kalmadı. Resim alanında birkaç sergi tek açılıyor ki onlar da sadece belediye veya kişisel sergiler oluyor. Bunların haricinde Valiliğin açtığı sergiler var. Ayrıca Güzel Sanatlar Lisesi kendi içinde sergi açıyor, Dicle Üniversitesi kendi içinde sergi açıyor. Ve bunları kimse duymuyor. Bunu sadece kendi öğrencileri ve velileri biliyor. Topluma açık bir şeyi yok. Bu sene sadece Forum’da oldu sergiler.”
YENİ BİR SANAT SOKAĞI!
Diyarbakır’ın Ofis semtinde bulunan Sanat Sokağı’nın kültürel ve sanatsal faaliyetlerle uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığını belirten Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim Sanat Sokağımız da sergi yapılacak bir yer yok. İsmi sadece ‘Sanat Sokağı’. Sanat Sokağımızın ismini alıp gerçekten de Sanat Sokağı yapan illerimiz var. Bunlardan biri de Malatya. Malatya’da sergi salonu, kültürel faaliyetler için özel bina, minyatürlerin olduğu özel alan, oyuncak müzesi ve bunu gibi yerleri var. Diyarbakır’da en ufak sanat faaliyetleri yok bence. Bence bir sokağı tekrardan restore ederek cidden bir sanat sokağı yapılmalı. Sokak sanatçılarının oturup şarkı söyleyebileceği, heykel tıraşların eserlerini sergileyebileceği, resimlerin sergilenebileceği yerleri olmalı. Mesela çok yetenekli çocuklarımız var ama işleri sadece okul içinde kalıyor. Sadece öğretmenleri, arkadaşları ve ailesi görebiliyor. Ama Avrupa’da bu böyle değil. Sekiz yaşında ki bir çocuk keşfedilince ressam olabiliyor ve bu çocuğun eserleri müzelerde, sanat galerilerinde sergileniyor. Biz bu konuda eksik ve geride kalıyoruz. Kültür merkezimiz var kocaman ama hiçbir etkinlik yok. Duvarları bomboş. Kayapınar Belediyesinin yaptığı bir etkinlik vardı. Afiş falan yapılmıştı. Hatta ben onlar için duvar resmi yaptım. Destek olmaması mı, toplum mu yönelmiyor yoksa başka bir sebep mi var bilmiyorum ama sanat konusunda eksiklerimiz var.”
KISA FİLM ÇEKMEK İSTİYORUM AMA İZİN ÇIKMIYOR!
El işi takı ve hediyelik eşyalar yapıp satarak geçimini sağlamaya çalışan üniversite öğrencisi Mehmet Sait Amaç, kentteki kültür sanat faaliyetlerini şöyle değerlendirdi: “Diyarbakırlıyım ve şuan Eskişehir Anadolu Üniversitesi, Sinema ve Televizyon Bölümü’nde okuyorum. Yazın Diyarbakır’dayım ve iş olarak el yapımı takı yaparak hayatımı idame ettirmeye çalışıyorum. Açıkçası son iki yazdır maddi sıkıntılardan dolayı çalıştığım için kültür sanat faaliyetlerine pek katılamıyorum. Zaten, bizim bu yöreye, yani bize hitap eden şeyler de yapılmıyor. Daha çok gelecekteki seçimlere yönelik oy toplama adına yapılan çalışmalar daha çok var. Eskiden burada kısa film ve belgesel çekimi daha çoktu. Belediyeye gittiğimizde bize donanım olarak, maddi olarak yardımda bulunuyorlardı. Ama ne yazık ki şu an başvurular konusunda olumlu bir cevap alamıyoruz. Silvan’da doksanlı yıllarda ki Hizbullah olayları üstüne bir belgesel çekme fikrimiz vardı. Onun dışında kısa film için Valiliğe dilekçe yazdık. OHAL olduğundan dolayı tripot kurduğunuz gibi polisler gelip bunun yasak olduğunu söylüyorlar. Biz bunun için izin alalım diye dilekçe yazdık ama olumlu ve olumsuz hiçbir cevap alamadık. Bundan dolayı etkilere çalışamıyoruz. Ve bir şey üretmeye çalıştığımız zaman da destekten çok tepki alıyoruz.”
ETKİNLİKLER YETERSİZ!
Son dört beş yılın kültür, sanat etkinliklerini değerlendiren ve faaliyetlerin azaldığını belirten eğitimci Ahmet Yıldız, Diyarbakır’ın kültürel çeşitliliğine vurgu yaparak, “Diyarbakır gibi bir yerde birçok toplumdan insan olduğu için sanat anlayışı biraz farklı. Özellikle Kürt toplumundan insanlar burada daha fazla var ve bundan dolayı Kürt kültüründen sanat etkinlikleri daha çok oluyor. Dil eğitimleri olsun, dışarıdan gelen yazarlar olsun, konserler olsun, sanata yönelik etkinlikler daha çok. Ama bunlar Türkiye’nin çoğunluğuna göre aklımızda ki kültür sanat niteliği değil. Biraz daha değişik. Türkiye’de ki genel kültür sanat anlayışını ele alırsak, Diyarbakır bu konuda geride. Resim galerileri, kitap fuarları veya kitap imza günleri gibi etkinlikler oluyor ama çok az oluyor. Şu anki dönem dört beş yıl öncekine kıyasla daha da az. Ama bunu tabi sosyolojik sebepleri var. Bence batıdan gelenler kente biraz daha farklı gözle bakabiliyorlar. Belli bölgelerde yoğunlaşma oluyor. Mesela Eskişehir’de ki yeni açılmış bir kitap fuarına gittim. Korkunç bir şekilde izdihama uğramış. Ama Eskişehir’de ki okuma oranına bakıyorsun ve okuma oranının az olduğunu görüyorsun. Bunu sanatsal bir şekilde, yani okuyan kişi anlamında mı algılayacağız? Yoksa bunu herhangi bir şeyi gösterimlik açıp ‘Evet burası sanat için iyi bir yerdir’ diyerek mi algılayacağız? Arada ki fark bu, asıl farklılık bu” diye konuştu.
KÜLTÜR SANAT ETKİNLİKLERİ İNSANLARIN YAŞAMINA ETKİ EDİYOR MU?
Dicle Üniversitesinde öğrencilere yönelik etkinlikler yapıldığını ifade eden Yıldız, ” Kurum bünyesinde etkinlikler yapılıyor. Ama özel bünyede, burada topluma açık alanda, kültür sanatla ilgilenen insanlarla fazla karşılaşmadım. Önceden Devlet Tiyatrosunda birden fazla oyun oldurdu. Ama bir ay öncesinde bir oyun falan tek gördüm. Ve herhalde o oyun hala devam ediyor. Konser olunca konsere gidiyorlar, imza günü olunca imza gününe gidiyorlar, tiyatro oyunu oluyor gidiyorlar falan ama bunları hayatlarına ne kadar uyguluyorlar bilmiyorum. Cidden sanata dair bir şey yapıyorlar mı bilmiyorum” şeklinde konuştu.
‘DEVLET DESTEKLİ KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİ DE AZALDI’
Sanata olan ilginin azalmasının nedenlerine değinen Yıldız, “Bence temel sorun belli bir süre içinde sanat alanında bir etkinlik olmayınca devlet desteklemiyor diyedir. Ve ya kurumlar, yani belediye olsun, üniversite gibi yerler desteklemiyorsa halk biraz geri çekiliyor maddi durum yüzünden. Biz basit bir etkinlik yapalım dersek bu etkinlik için rahat 40 bin, 50 bin TL’lik para gidiyor zaten. Bu konuda maddi ve ekonomik sıkıntılar da oluyor. Zaten devlet destekli kültür sanat faaliyetleri de azaldı” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi