Diyarbakır’da Posta İşletim Merkezi’nde çalışan Haber Sen üyesi emekçiler, ağır iş yükü ve yazılmayan mesaileri protesto etti.
Diyarbakır’da PTT’ye ait Posta İşletim Merkezindeki posta hizmetlerinde çalışan emekçiler, artan iş yükünden şikayetçi. Personel sayısındaki yetersizlik çalışanlara ağır iş yükünü getirirken, fazla mesai yapan emekçiler emeklerinin karşılığını alamadıklarını ifade ediyor. Emekçiler, aksayan hizmetler nedeniyle halk ile karşı karşıya gelmiş durumda.
“PTT ANONİM ŞİRKETE DÖNÜŞTÜ, SORUNLAR BAŞLADI”
KESK Haber-Sen Diyarbakır Şubesi, emekçilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekmek amacıyla Urfa yolu üzerinde bulunan Posta İşletim Merkezi önünde “Köle değil emekçiyiz. PTT’nin personel politikası iş barışını bozmaktadır” sloganıyla basın açıklaması yaptı. Çok sayıda PTT çalışanının katıldığı basın açıklaması öncesi konuşan Haber-Sen 3 Nolu Şube Sekreteri Sabri Gündüz, sorunun PTT’nin 2013 yılında anonim şirkete dönüşmesiyle başladığını söyledi.
“MESAİLER YAZILMIYOR”
PTT’nin anonim şirket olması ile birlikte kurumun kamu hizmetinden uzaklaştığını ifade eden Gündüz, “Hepimiz bu işin mağduruyuz. 82 milyon insanın özel, kargo, mektup, tebligatla ilgili bütün dağıtımlarını sadece 43 bin kişi yapıyor. Biz daha önce dağıtımla ilgili büyük problemler çıkacağını, önlem alınması gerektiğini Genel Müdürlük başta olmak üzere hiyerarşik sıralama izleyerek bütün kurumlara ilettik. Ama ne yazık ki anonim şirket, özelleştirme, neoliberal politika neticesinde PTT yönetimi buna kulağını tıkadı. Tamamiyle kar marjını göz önünde bulundurarak PTT emekçilerinin bu kadar yokluk, yoksulluk ve zor şartlar altında çalışmasına göz yumdu. Mesai arkadaşlarımız en temel hakları olan özlük haklarını dahi kullanamıyorlar. Yıllık izinlerini kullanamıyorlar. Mesai saatlerine riayet eden arkadaşlarımız ekstradan bir mesaiye çıkıyor. Ama ne yazık ki emekçilerin mesaisi yazılmıyor” dedi.
“PERSONEL ALIMI YAPILMIYOR”
Haber-Sen Şubesi Örgütleme Sekreteri Mehmet Yılmaz, PTT’nin 2013 yılında Anonim Şirkete dönüştürülerek siyasi müdahalelere açık hale getirildiği hatırlattı. PTT’nin vatandaşa hizmet anlayışından uzaklaşıp, kar hırsıyla önüne gelen firmayla anlaşma yapıp iş yükünü PTT emekçisinin sırtına yıktığını ifade eden Yılmaz, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Diyarbakır’da artan iş gücüne oranla personel alımı yapılmamakta ve var olan emekçi sayısının da fazla olduğu iddia edilmektedir. Artan iş yükü ve benimsenen personel politikası emekçiler arasında iş barışını bozmakta kurumda huzursuzluk yaratmakta ve kurum aidiyeti giderek zayıflamaktadır.“
“İNSANLARI BİR MEKANİK CİSİM OLARAK GÖRME ANLAYIŞI VAR”
“KESK HABER – SEN olarak PİDM’ de yaşanan iş yükü ortamında kurum yöneticilerinin PTT emekçilerinin bir an önce iş ve devir bitsin diye emekçilerin kapasitelerini aşacak bir iş beklentisi içerisinde oldukları gözlemlenmiştir; adeta insanları bir mekanik cisim olarak görme anlayışı söz konusudur. Bu anlayış neticesinde PTT emekçileri, bulundukları gişelerde ve dağıtım alanlarında vatandaş ile karşı karşıya gelmekte; sözlü ve fiziki şiddete maruz kalmakta ve can güvenlikleri tehlikeye girmektedir. Oysa PTT insan kaynakları politikaları arasında PTT emekçisinin vatandaş ile olası bir problem yaşamaması için sayfalarca misyon ve vizyon adı altında tanımlamalar vardır.
En son olarak PTT de seferberliğin yürürlüğe girmesi ve PTT emekçisinin çok zor şartlarda alabildikleri yıllık izinleri ikinci bir emre kadar durdurmaları bunun en somut örneğidir.”
“MEVZUAT DIŞINDA OLAN İŞLER YAPTIRILIYOR”
“KESK Haber-Sen olarak ilk baştan beri ‘eşit işe, eşit ücret‘ ilkemiz gereği firma çalışanı işçi arkadaşlarımızın yanında olduk. Aşırı iş yükü altında ezilen PTT emekçisi arkadaşlarımıza bazı iş yeri yetkilileri mevzuat dışında ve görev tanımı içerisinde olmayan işleri yaptırmaları gözlemlenmiştir. Bu da hizmet kalitesini düşürmektedir. Diyarbakır‘da yaşanan olumsuzlukların ana sebebi de uzun süredir personel alımının yapılmamasıdır. PTT‘de iş çığırından çıkmıştır. Her defasında dediğimiz gibi kuruma acil olarak personel alınmalı, deneyimli ve iş mevzuatını bilen işçi arkadaşlarımızın dağıtıcı olarak kadroya geçirilmesi gerekmektedir. Liyakatın geçerli olduğu bir anlayışın hakim olması gerekirken, birbiri ile çelişen yöneticiler PTT ana omurgasını oluşturan emekçilerin sorunlarını görmezden gelmektedir.”