Koronavirüs salgını nedeniyle Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü (BİK) 23 Mart’ta basın mensuplarına yönelik bazı kararlar aldı. Alınan kararları değerlendiren Güneydoğu Güncel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarlarından Mehmet Zeki Özer, “Alınan kararlar ilan almayıp yayım hayatına devam eden hiçbir gazete ve derginin yararlanmayacağı şekilde düzenlenmiştir. Alınan kararlara baktığımızda kararların yetersiz olduğunu görüyoruz” dedi.
Koronavirüs salgını sebebiyle birçok alanda tedbirler alındı. Alınan tedbirler kapsamında Basın İlan Kurumu Genel Müdürlüğü’de (BİK) basın mensuplarına yönelik 23 Mart günü bir takım kararlar aldığını duyurdu. Alınan kararı değerlendiren Güneydoğu Güncel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni ve yazarlarından Mehmet Zeki Özer, alınan tedbirlerin geç kalınmış ve yetersiz olduğunu vurgulayarak yeni ve daha geniş kapsamlı kararlar alınması gerektiğini dile getirdi.
‘BİK’İN ALDIĞI KARAR SINIFTA KALDI’
Alınan kararların yetersiz olduğunun altını çizen Özer, “Basın İlan Kurumu (BİK) Koronavirüs salgını (covid19) nedeniyle 23 Mart tarihli toplantıda kararlar aldı. Alınan kararlara baktığımızda sadece Basın İlan Kurumuna (BİK) bağlı gazetelerin faydalanacağı kararlar alındığını gördük. Alınan kararlar ilan almayıp yayım hayatına devam eden hiçbir gazete ve derginin yararlanmayacağı şekilde düzenlenmiştir. Alınan kararlara baktığımızda kararların yetersiz olduğunu görüyoruz. Alınan kararlardan biri yerel gazetelerin anlaşması sonucu günlük 2 gazetenin tek basımının gerçekleşmesi yönünde oldu. Ancak bu noktada alınan kararı uygulamama kararı alan gazeteler oldu. Bu noktada alınan karar da yetersiz kalmış oldu. Gazeteler anlaşmış olsalar bile Basın İlan Kurumundan (BİK) ilan almayan gazete ve dergilerin durumu yine vahametini korumaya devam edecektir. Ayrıca BİK’ten kredi alan basın mensuplarının ödemelerine ilişkin yapılan 3 aylık erteleme de yetersiz kaldı. Bu sürecin ne zaman sonlanacağı bilinmiyor 3 ay sonra basın mensupları ödeyecek güce kavuşacak mı orası da ayrı bir muamma olarak varlığını devam ettiriyor. 3 aylık erteleme yerine ödemelerin affı söz konusu olabilirdi. Bir diğer husus ise vergi ve SGK ödemeleri oldu. Bu noktada yetersiz kalınmasıysa biz basın mensuplarını derinden üzmüş bulunmaktadır. Vatandaşların bilgiye erişmesini sağlamak için kamuoyu yararına zor koşullarda çalışan basın mensupları için alınan kararların tamamı ne yazık ki sınıfta kaldı. Bizler başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un basın mensuplarına yönelik karar almasını bekliyoruz. Bu denli önemli ve zorlu bir görevi icra eden basın mensuplarının ne yazık ki esamesi bile okunmuyor” diye konuştu.
“ÖNCELİK SAĞLIK OLMALI”
Önceliğin insan sağlığı olması gerektiğini belirten Özer, şu ifadeleri kullandı: “Alınan kararları geç kalmış olarak değerlendirdiğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum. Ayeti Kelime’de bir insanın hayatına sebep olan, dirilten veya tehlikeden koruyanın tüm insanlığı kurtarmayla eş değer sayıldığını bilmekteyiz. Bu Ayetin ön gördüğü bilinçle hareket edilmiş olsaydı önemler daha erken alınmış olurdu. İnsan hayatının paradan veya ekonomik endişelerden daha önemli olduğu unutulmamalıdır. Maddi kayıpların telafisi mümkündür lakin can kayıpları telafi edilemez bir sonuçtur. Hayata insan sağlığı ve öneminin merkezde tutulduğu bir bakış açısıyla bakmamız gerekmektedir.”
BASIN MENSUPLARINDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
Diyarbakır’da yayımlanan gazetelerin Diyarbakır Valiliği koordinesinde alınan ortak kararla koronavirüs salgınına dair kamu spotu yayımladığı söyleyen Özer, “Ayrıca biz basın mensupları Diyarbakır Valiliği öncülüğünde alınan ortak kararla gazetelerimizin birinci sayfalarında koronavirüs salgını nedeniyle vatandaşlara evde kal çağrısı yaparak kamu spotu yayımladık. Bu noktada gerek hassasiyet gösteren Diyarbakır Valiliği gerekse de gazete sahipleri ve çalışanların duyarlılıklarının herkese örnek olması gerektiğini düşünmekteyim” şeklinde konuştu.