Diyarbakır’da 18 yıl önce düzenlenen silahlı saldırıda 5 mesai arkadaşı ile şehit edilen İl Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, sevgiyle yad ediliyor
Görev süresince kentteki huzuru en üst seviyeye çıkaran, meslektaşları ve hayırseverlerden topladığı yardımlarla ihtiyaç sahibi ailelere ve öğrencilere destek olan Okkan, küçüğünden büyüğüne herkesle kurduğu iyi diyalogla vatandaşın gönlünde adeta taht kurdu
Diyarbakırlılar 18 yıl önce düzenlenen silahlı saldırıda 5 mesai arkadaşı ile şehit edilen İl Emniyet Müdürü Gaffar Okkan’ı ne zihinlerinden ne de gönüllerinden silemiyor.
Sakarya’nın Hendek ilçesinde 1952 yılında dünyaya gelen, 30 Eylül 1970’te Polis Kolejinden, 29 Eylül 1973’te Polis Akademisinden mezun olarak İzmir Emniyet Müdürlüğüne Komiser Yardımcısı olarak atanan Ali Gaffar Okkan, emniyet amirliği rütbesi alana kadar çeşitli birimlerde görev yaptıktan sonra 1983 yılında Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğüne atandı, 1985 yılında ise şube müdürlüğüne terfi etti.
1986 yılında Eskişehir Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev alan Okkan, bu ilde 1992 yılında Emniyet Müdür Yardımcısı oldu. 6 Aralık 1993 tarihinde 1’inci Sınıf Emniyet Müdürlüğüne terfi ederek Kars Emniyet Müdürü olarak ataması yapılan Ali Gaffar Okkan, 18 Kasım 1997’de Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak göreve başladı. Bu arada Okkan, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü’nden de mezun oldu.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü görevinde iken 24 Ocak 2001 günü saat 17.40 sularında makamından çıkarak valilik binasına doğru seyir halindeyken, Şehitlik semti Sezai Karakoç Bulvarı’nda pusuya düşürüldüğü hain saldırıda olay yerinde şehit oldu.
Saldırıda, evli ve 2 çocuk babası Okkan’ın yanı sıra polis memurları Mehmet Kamalı, Sabri Kün, Mehmet Sepetçi, Atilla Durmuş ve Selahattin Baysoy da şehit düştü.
KADIN POLİSLER DİYARBAKIR’DA İLK KEZ ONUN EMRİYLE SOKAĞA ÇIKTI
Kadın polisler Diyarbakır’da ilk kez onun emriyle sokağa çıkarak trafiği yönettiler. 2 küçük otomobil alan Ali Gaffar Okkan, mavi beyaz renklere boyattığı otomobillerde 2’şer kadın polis görevlendirdi. Bir otomobil kaybolan çocukları toplayıp ailelerine teslim ederken, diğeri de yürümekte zorlanan yaşlılara yardım etti.
İHTİYAÇ SAHİBİ AİLELERE VE ÖĞRENCİLERE DESTEK SUNDU
Okkan, görev yaptığı süre içinde kentteki huzuru en üst seviyeye çıkardı. Meslektaşları ve hayırseverlerden topladığı yardımlarla ihtiyaç sahibi ailelere ve öğrencilere destek olan Ali Gaffar Okkan, şehirde küçükten büyüğe herkesle kurduğu iyi diyalogla Diyarbakırlıların gönlünde adeta taht kurdu.
VATANDAŞLARA CEP TELEFONUN NUMARASINI VERDİ
Geceleri tebdil kıyafetle sık sık esnaf ziyaretinde bulunup, sokakta karşılaştığı vatandaşlara cep telefonu numarasını veren şehit Okkan, makam aracıyla geçiş güzergahında karşılaştığı yaşlıları da zaman zaman evlerine bıraktı. Bu yakın ilişki sayesinde talep ve sıkıntılarını iletme fırsatı bulan Diyarbakırlılar, sık sık şehit emniyet madarana makamında ziyaret etti.
SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLARI EĞİTİME KAZANDIRDI
Sokakta çalıştırılan çocukların sorunlarıyla da yakından ilgilenen Okkan, ailelerine destekte bulundu. Ali Gaffar Okkan, bu sayede bu çocukları eğitime kazandırdı. Gençleri terör ve uyuşturucu şebekelerinden uzak tutmak için spora yönlendiren Okkan, amatör spor kulüplerine de malzeme yardımında bulundu.
DİYARBAKIRSPOR’UN 1’İNCİ LİG’E YÜKSELMESİNİ SAĞLADI
Diyarbakırspor’un 1’inci Lig’e (Süper Lig) yükselmesi için uğraş veren Ali Gaffar Okkan, bunun içinyoğun mesaisine rağmen adeta bir kulüp yöneticisi gibi çaba gösterdi. Okkan’ın, çabaları sonucu takım futbolda en üst lige yükselmeyi başardı. Şehit Okkan, yeşil kırmızılı ekibin iç sahada oynadığı tüm maçları yeşil zeminden izleyip, futbolcuların gol sevincine ortak olması dolayısıyla taraftarların da gönlünü kazandı. Tribünlerden maç öncesinde büyük sevgi gösterisinde bulunulan Okkan, Diyarbakırlılara ve Diyarbakırspor’a karşı beslediği sevgiyi her platformda dile getirdi. Ali Gaffar Okkan, Diyarbakırspor’a katkılarından dolayı dönemin yönetimi tarafından “onursal başkan” ilan edildi.
GECE DE MAKAM ODASINDAN ŞEHİRDEKİ GÜVENLİĞİ TAKİP EDİYORDU
Okkan, şehirde vatandaşların huzur ve güvenliğinin sağlanması için yürütülen mesainin yanı sıra Diyarbakır’ın kritik noktalarına kurdurduğu kameralardan da gece geç saatlere kadar makam odasındaki dev ekranda sokaklardaki gelişmeleri takip ediyordu.
142 ÇOCUK ADINI YAŞATIYOR
Diyarbakırlılar kendilerinde derin izler bırakan Okkan’a duydukları sevgi ile çocuklarına ismini vererek, şehidin hatırasını yaşatıyor. Kentte 142 çocuk “Ali Gaffar” ismini taşırken, çocuklar şehidi zaman zaman memleketi Sakarya’daki mezarı başında da yad ediyor.
“TUTMADIĞI EL, YÜREĞİNE DOKUNMADIĞI İNSAN KALMADI”
Anadolu Şehit ve Gazi Aileleri Federasyonu Başkanı Ahmet Büyükburç, Ali Gaffar Okkan’ın şehadetiyle o dönemde Diyarbakır’da dünyaya gelen 142 çocuğa isminin verildiğini söyledi.
“Ali Gaffar Okkan ağabeydi, babaydı, vizyondu. Türk Emniyet Teşkilatının içinde o parlayan bir ışıktı. Bir Ali Gaffar Okkan ölür, binlercesi doğar.” diyen Büyükburç, Okkan’ın makam odasının kapısının hiç kapanmadığını belirtti. Ahmet Büyükburç, “Yaşlıya baston, çocuğa amca ve kardeşti. Diyarbakırspor’u 1’inci Lig’e çıkardıklarına tanık olduk. Okkan, halkın, birlik ve beraberliğin adıydı. Korkunun, ayrımcılığın adı değildi. Şehadetinden sonra binlerce insan sokağa döküldü. Onu unutamayacağız, sonsuza kadar gönlümüzde, kalbimizde yaşayacak. Halkla devlet arasında gönül köprüsüydü. Tutmadığı el, yüreğine dokunmadığı insan kalmadı, gönülleri fethetti. Şu an Diyarbakırlı 142 Ali Gaffar Okkan var. 142 fidan ve hepsinin ismi Ali Gaffar. Bu özlem, bu hasret kıyamete kadar sürer. Ali Gaffar Okkanlar, Ömer Halisdemirler, Fethi Sekinler unutulmayacaklar.” dedi.
“HALK İLE DEVLETİ BİR ARAYA GETİRDİ”
Eski Diyarbakırspor Kulübü Basın Sözcüsü Selahattin Gönül de Ankara’ya giden uçakta bir yolcunun sitemine karşılık Ali Gaffar Okkan’ı savunduğunu belirterek, durumu öğrenen Okkan’ın kendisini makamına davet ettiğini söyledi. “Emniyet Müdürlüğüne gittiğimde daire müdürleriyle toplantıdaydı ve onlara dönüp dedi ki; ‘Bu adam beni tanımadan benim müdafaamı yaptı. Bundan sonra benim kardeşimdir’. Ondan sonra biz onunla kardeş olduk.” diyen Gönül, Okkan’ın sabah saatlerine kadar makamında vatandaşın derdini dinlediğini, Bağlar ilçesindeki kahvehanelere giderek, vatandaşlarla buluştuğunu belirtti.
“OĞLUMLA PİZZA YEMEYE GİTMİŞLERDİ”
Selahattin Gönül, “Bize, ‘Diyarbakır’daki yoksul aileleri seçip 2 futbolcu ile evlere gidin, forma, top verin, çocukları sevindirin’ diyordu. Bundan güzel bir şey var mı? Bunu kim düşünebilir, kim yapabilirdi? Ama Gaffar Okkan bunları yaptı. Yani halk ile devleti bir araya getirdi.” diye konuştu. “Okkan şehit edildiği gün oğlumla pizza yemeye gitmişlerdi. Akşam haberi aldıktan sonra oğlum üzüntüsünden bir hafta konuşamadı. ‘Baba Gaffar amca bugün bize pizza yedirdi, nasıl ölür?’ diye ağladı. Biz bu adamı kaybettik. Türkiye evladını kaybetti.” ifadelerini kullanan Gönül, ülkenin Ali Gaffar Okkan gibi insanlara ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Selahattin Gönül, Okkan şehit olduktan sonra oğluna onun adını vermeye karar verdiğini belirterek, “Çocuğumun o isme layık olacağını düşündüm. İnşallah geleceğin Gaffar Okkan’ı olur.” şeklinde konuştu.
“İSMİMLE GURUR DUYDUM”
18 yaşındaki Gaffar Okkan Gönül de Okkan’ın şehit edilişinden 12 gün sonra dünyaya geldiğini söyledi. Hendek ilçesinde 2011 yılındaki anma programına katıldığını dile getiren Gönül, “Orada binlerce insanın etkinliğe katılması bana çok güzel duygular yaşattı. Tekrar ismimle gurur duydum. Ölmeseydi kirvem olacaktı. Halkla iç içeymiş, bütün esnafı dolaşırmış. Ben de böyle biri olmayı düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
“DİYARBAKIR VAR OLDUKÇA GAFFAR AĞABEY DE VAR OLACAK”
Ciğer ustası 63 yaşındaki Salih Kaya, Ali Gaffar Okkan’ın müşterisi olduğunu belirterek, dükkana geldiğinde ondan hep saygı ve sevgi gördüklerini söyledi. “Bir emniyet müdürü için insanlar toplanıyor, herkes dükkanını kapatıp ‘yasım var’ diyorsa, bence sözün bittiği yerdir bu. Gaffar ağabey kimseye iş vermedi, para vermedi ama halka güzel muamelede bulunarak gönülleri fethetti. Mekanı cennet olsun. Bizlere vesile oldu. Gelişi ayrı vesile, ölümü ayrı vesile oldu.” diyen Kaya, Okkan’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Salih Kaya, “Diyarbakır var oldukça Gaffar ağabey de var olacak. Şimdi hala birçok dükkanda Gaffar ağabeyimizin fotoğrafları var. Bu, parayla alınacak bir şey değil, parayla bunları kazanamazsın.” dedi.
Ali Gaffar Okkan’ın şehit düştüğünde olduğu gibi bugün de duygularının aynı olduğunu vurgulayan Kaya, bir dostunu, kardeşini, ağabeyini yitirmiş gibi hissettiğini dile getirdi. Salih Kaya, Okkan’ın dükkanına evine giderken uğradığını, köz ateşte demlediği çaydan içtiğini anlatarak, şunları aktardı:
“Bana ‘Salihciğim’ der, duygularını paylaşırdı. Bütün anılarımızı unutsak bile bu dostluğumuzu unutamayız. Acısı hiçbir zaman dinmez. Tek ben değil, Diyarbakır unutmaz. Gaffar ağabeyi birebir tanımadıkları halde ağlıyorlar. Bu sözün bittiği yerdir. Dünya varsa Gaffar ağabey de vardır bizim için. Keşke mezarı Diyarbakır’da olsaydı. Cuma akşamları olsun, bayram namazları olsun her zaman ona dua ediyoruz.” (Kaynak: AA)