İmralı Adası’nda bulunan Abdullah Öcalan ile avukatlarının sekiz yıl aradan sonra görüşmesi, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) heyetinin İmralı Cezaevi’ni ziyaret etmesi ve Adalet Bakanlığı’nın İmralı Cezaevi’ndeki görüşmelere getirilen kısıtlamanın kaldırıldığını açıklaması tartışılırken; yaşanan bu gelişmelere, İmralı Cezaevi’ne uygulanan tecridin kaldırılması için milletvekillerinin de aralarında olduğu 3 bin 65 kişinin cezaevlerinde sürdürdüğü ve kritik aşamaya gelen açlık grevlerinin neden olduğu belirtildi.
ENSARİOĞLU: “SEÇİM İLE ALAKASI YOK, AÇLIK GREVLERİ ÜZERİNE BU KARAR ALINMIŞ”
AKP Diyarbakır eski Milletvekili Galip Ensarioğlu ise, çözüm sürecinde Öcalan ile yürütülen görüşmelerde Asrın Hukuk Bürosu avukatlarının süreci zehirlediği ve manipüle ettiğine dair söylemler olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Avukatların Kandil ile birlikte farklı bir mecrada süreci yürüttüğü ve süreci akamete uğrattığı şeklindeki bilgiler üzerine sürecin sağlıklı yürütülmesi için söz konusu avukat görüşmelerine yasak getirildi. Bugün farklı bir ortam var, demokratikleşme ve reformlarla Kürt kimliğinin önündeki engellemeler kaldırıldı, Kürtler açısından artık silah ve şiddetin meşruiyeti kalmadı. Cezaevindeki ölüm oruçları ve açlık grevlerinin dayandığı tecrit konusuna gelince, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi ile bu bahane de ortadan kalktı. Olay, ölüm oruçlarının daha dramatik bir şeyin yaşanmaması için avukatları ile görüşmesine izin verilmesi kararıdır. İmralı ile temasın İstanbul seçimiyle ilgisi yoktur, açlık grevleri ve ölüm oruçlarının dramatik bir sonuç ile sonuçlanmaması verilen bir karardır.”
ÖZDOĞAN: AÇLIK GREVLERİ TÜRKİYE’Yİ ZORLAYAN DURUMA GETİRDİ
Çözüm süreci döneminde Akil İnsanlar Heyeti’nde yer alan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, yaşanan gelişmeleri değerlendirirken, 31 Mart seçim sonuçlarının üzerinde durup, bunun üzerine siyasi analiz yapmak gerektiğini belirterek, “Ondan önce Türkiye, İmralı hapishanesine uyguladığı yasakları daha fazla sürdüremezdi. Açlık grevleri, Türkiye’de hükümeti zorlayan duruma gelmişti. Aralarında dört milletvekilinin bulunduğu 3 bin 65 kişi 90 cezaevinde süresiz ve dönüşümsüz açlık grevinde. CPT sürekli Türkiye’ye İmralı’da uygulanan tecrit konusunda tavsiyelerde bulunuyordu. Avrupa Parlamentosu’nda, İngiliz Parlamentosu’nda bu konular gündeme geldi. Yedi kişi cezaevinde tecridi protesto için yaşamlarına son verdi. Bu durum hükümeti zorladı. Türkiye daha fazla İmralı yasaklarını sürdüremezdi” dedi.
“BU SİYASİ MANEVRANIN ANLAŞILIR OLMASI İÇİN ZAMANLAMA DENK GETİRİLMİŞ OLABİLİR”
İHD Genel Başkanı Türkdoğan, hükümetin, İstanbul seçimlerinin yenilenmesi ile birlikte zamanlamayı birbirine denk getirmiş olabileceğini de ifade ederek şöyle konuştu: “Bu siyasi manevranın anlaşılır olması gerekir. Her parti seçmene mesaj vermek ister. Tecrit zaten kalkacaktı, seçimlere denk getirmek siyasi manevradır. Bugün bir avukat görüşü olur ve hafta sonu aile görüşü olursa o zaman tecrit kalkar. Bir defaya mahsus görüş ile tecridin kalkması mümkün değil. Avukat ve aile görüşünün düzenli yapılması gerekir.”
90 HAPİSHANEDE 3 BİN 65 KİŞİ AÇLIK GREVİNDE
Türkiye ve dünya tarihinin en büyük açlık grevinin halen 90 hapishane 3 bin 65 kişi ile İmralı’da Öcalan’a uygulanan tecridi protesto amacı ile sürdüğünü söyleyen Öztürk Türkdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hiçbir hükümet bu riski göze alamaz. Ayrıca dört milletvekili açlık grevinde ve onlar da kararlı olduklarını söylüyor. Türkiye için cezaevleri hassastır. Hem sağ hem sol siyasetçiler hep cezaevlerinden geçmiştir. Kanunlarımız var, kanunlarımızı her yerde eşit uygulanmak zorundayız. Açlık grevleri birinci faktör; ikinci faktör ise beka söylemi ve ötekileştirme söyleminin tutmadığını gördü hükümet. Hükümet, bundan ders çıkarmış diye düşünüyorum.”
EKMEN: “İMRALI İLE YAPILAN TEMASI İSTANBUL SEÇİMLERİ İLE İLİŞKİLENDİRMEK DOĞRU OLMAZ”
AKP Batman eski Milletvekili ve Akil İnsanlar Heyeti üyelerinden Mehmet Emin Ekmen, İstanbul seçimlerinin yenilenme kararının yeni, ancak İmralı’ya uygulandığı belirtilen tecridin kaldırılması için başlatılan açlık grevlerinin yaklaşık beş aydır gündemde olduğunu vurguladı. Ekmen şöyle deva etti: “İmralı ile avukatlar üzerinden yapılan teması İstanbul seçimleri ile doğrudan ilişkilendirmek doğru olmaz. Zaten Adalet Bakanından önce Öcalan’ın avukatları yasağının kaldırıldığını ifade etmişlerdir. Kategorik olarak yasak kaldırıldıysa zaman zaman görüşmelerin olabileceğini anlayabiliriz. Dolayısıyla, Türkiye dinamik bir ülke görüp izlemek gerekiyor. Çözüm süreci beklentisi ile ilgili hükümet böyle bir algı oluşmasından kaçınıyor ama, daha çok Suriye merkezli bazı gelişmeler beklenebilir. Suriye ile ilgili her gelişmenin Türkiye’ye yansıması olacaktır. Seçmen psikolojisi açısından bakınca bu haberin seçmeni ne kadar etkileyeceği konusu tartışmalıdır.”
Kaynak: Medyascopetv