Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nde krize ve görevden almalara neden olan yazının sahibi Kocaeli’li gazeteci Yüksel Ercan, Tigris Haber’e konuştu. Kimsenin kendisine bu yazıyı yazdırmadığını belirten Ercan, Diyarbakır’da gördüğü manzarayı kendi gözlemleriyle kaleme aldığını söyledi.
Büyükşehir Belediyesi’nde kayyum dönemimde göreve getirilen Kocaeli patentli bürokratlarla ilgili tartışmalar devam ederken, geçtiğimiz günlerde kente gelen ve yazdığı köşe yazısı nedeniyle eleştirilerin hedefi olan Kocaeli’li gazeteci Yüksel Ercan, günlerdir süren suskunluğunu bozdu. Tigris Haber’in ulaştığı Ercan, kimsenin kendisine bu yazıyı yazdırmadığını belirterek Diyarbakır’da gördüğü manzarayı kendi gözlemleriyle kaleme aldığını dile getirerek yazdıklarını savundu.
“BEN DE KARSLIYIM”
Diyarbakır ve bölge için ön yargıya sahip olmadığını belirten Ercan, daha önce siyaset yaptığı MHP’de Diyarbakır’da miting yaptıklarını hatırlattı. Ercan, “MHP Kocaeli İl Başkan Yardımcılığı yaptığım dönemde Diyarbakır’da miting yapacaktık. ‘HADEP’liler sizi dövecek’ dediler, ben de ‘beni HADEP il binasına götürün’ dedim. Kapıyı çalıp içeri girdik, ”onlar da misafirimizsiniz. Öyle şey mümkün değil” dediler. Hiçbir olay da olmadı ve mitingi yaptık. Ben de Kars’lıyım. Diyarbakır ve bölge hakkında ön yargım yok” dedi.
‘ARAÇLAR NEDEN IŞIKTA DURMADI?’
Yazdığı yazının kendi gözlemleri olduğunu belirten Ercan, Büyükşehir Belediye Başkanı Cumali Atilla’nın da içinde yer aldığı heyetle Eğil’e giderken hiçbir aracın kırmızı ışıkta durmadığını ifade etti. Ercan, “Diyarbakır merkezden çıktık. Heyette Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı, Ak Partili İl başkanları vardı. Hareket halindeyken bazı gelişmeler dikkatimi çekti. Araçların kırmızı ışıkta durmadığını görünce ‘Niye durmuyoruz?” diye sordum, ’Sıkıntı olur’ diye cevap verdiler. Eğil’e vardığımızda ise önce camide namaz kıldık sonra yemek yedik. Yemek yerken arkamızda silahlı askerler vardı. Acaba dedim bu bana mı denk geldi. Sanırım o gün de bir ihbar yapıldı, bomba var diye. Ben gördüğümü yazdım. Kimse bana şunu yaz bunu yaz demedi. Madem güvenli bir kent ise neden kırmızı ışıkta durmuyorlar. Heyette bulunanlardan biri desin ki, her vatandaş gibi kırmızı ışıkta durduk, desinler bu mesleği bırakırım. Bana kimse bu konuyla ilgili bir şey yaz demedi. Ben gördüklerimi yazdım” dedi.
‘ÖZÜR DİLEMEMİ İSTEDİLER. NEDEN ÖZÜR DİLEYEYİM?’
Yazdığı yazının gerçekleri yansıttığını belirten Ercan,”Gazetecilik refleksi var. Yazdıklarımın hiçbirinde sıkıntı yok. Herkesin bildiği bir şeyi yazdım, bu hususu herkes eleştiriyor. Amacımız orayı ötelemek değil. Rahmetli Türkeş’in 5 korumasından 3’ü Kürt’tü. Orası güzel memleket. Durduk yerde herkes kendisine göre vaziyet arıyor. Hayatım gazetecilik yapmakla geçti. 57 yaşındayım. İyi yazdığımız, kötü yazdığımız oluyor. Bu sektörü biliyorsunuz. Yazdığım yazı sonrası Büyükşehir Belediyesi Başkanı Cumali Atilla bizim Kocaeli belediyesinden sanırım birilerini aramış. Sonra buradaki büyükşehir belediyesinin danışmanı aradı. ‘Bir yazı yaz ve özür dile’ dediler. Bu söylem üzerine oradan küfürler ederek ayrıldım. Bir gazeteciye bunu talep etmek ahlaksızlıktır ve terbiyesizliktir. Şimdi yalan yanlış bir şey varsa bunu düzeltmek için elimden geleni yaparım. Ama yazdıklarınız şeyler doğruysa ben kimden niye özür dileyim?” şeklinde konuştu.
‘BENİM YÜZÜMDEN İSTİFA ETMİŞLERSE ÜZÜLÜRÜM’
Yazdığı yazının Diyarbakır’da krize neden olmasına üzüldüğünü anlatan Ercan, Kocaeli’li bürokratlarla hiçbir bağı olmadığını söyledi. Ercan, “Söz konusu bürokratları ilk kez Diyarbakır’da gördüm. Hiçbiri tanımıyorum. Sadece Mehmet Kesen’in ismini duymuştum, yüzünü de ilk kez gördüm. Seyit Bulduk’u da burada duydum ama görmemiştim. Kesinlikle bunları Kocaeli’nde tanımıyorum. Benim yüzümden arkadaşlar istifa ettilerse bu beni üzer” ifadelerini kullandı.
(Ali VURANEL-ÖZEL-TİGRİS HABER GAZETESİ)