Diyarbakır’da bir araya gelen 6 siyasi parti ortak basın açıklaması düzenleyerek kış mevsiminde faturalarını ödeyemeyen vatandaşların elektrik, doğalgaz ve su faturalarının kesilmemesi çağrısında bulundu.
Diyarbakır’da siyasi partilerin “Muhalefetin Yerel İttifakı” adıyla aylık değerlendirme toplantısı düzenliyorlar. Geçtiğimiz hafta yine bir araya gelen CHP, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve HÜDA PAR il başkanları bugün yaptıkları ortak basın açıklamasında, “Esnaf ve vatandaşın iş ve aş peşinde olduğu, ayakta durmaya zorlandığı ortamda faturasını ödeyemeyenlerin elektriğinin ve doğal gazının kesilmemesi, icralık durumların yaşanmaması talebimizdir” denildi.
“MUHALEFETİN YEREL İTTİFAKI” 7 PARTİDEN OLUŞUYOR
“Muhalefetin Yerel İttifakı” adıyla oluşturulan WhatsApp grubuyla aylık olarak bir araya gelip kentin sorunlarına ortak çözüm için değerlendirme toplantısı gerçekleştirilen grupta CHP, DEVA Partisi, Saadet Partisi, HDP, Gelecek Partisi, HÜDA PAR ve İYİ Parti bulunuyor. Bugün Koşuyolu Parkı İnsan Hakları Anıtı önünde yine bir araya gelen Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Hür Dava Partisi, Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanlıkları ortak basın açıklamasıyla hükümete seslendi. Açıklamaya DEVA Partisi İl Başkanı Cihan Ülsen, Saadet Partisi İl Başkanı Abdurrahman Ergin, HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkanı Faruk Dinç ve Gelecek Partisi İl Başkanı Aydın Altaç ve çok sayıda partililer katıldı.
“TOPLUMDA YAŞANAN ŞİDDETİN ÖNÜNE GEÇİLMESİ, GERİLİMİN ORTADAN KALDIRILMASI ESASTIR”
Açıklamayı okuyan Saadet Partisi İl Başkanı Abdurrahman Ergin, oluşturulan ittifakın amacını şu sözlerle açıkladı: “Biz, Demokrasi ve Atılım Partisi, Gelecek Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi, İYİ Parti, Hür Dava Partisi, Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanları olarak, Ötekileştirici, ayrımcı, insanların birlik ve beraberlik duygularını erozyona uğratan, halkı kin ve nefrete yöneltme üslubu mutlaka terk edilmesi gerektiğini her platformda ve toplantıda dile getirmeye devam ediyoruz.”
“TL’NİN DEĞER KAYBI FATURALARA DA YANSIYACAKTIR”
Ortak açıklamayla hükümete seslenen Ergin, sözlerine şöyle devam etti: “Kış mevsimiyle birlikte elektrik kesintilerinin yaşanmaması, doğalgaz ve su kesintileriyle hayatın felce uğratılmaması gerekir. Elektrik faturalarının yüklü gelmesinin nedeni ilgili kuruluşça hala açıklığa kavuşturulmamıştır. Ekonomik durgunluğun ve TL’nin sürekli değer kaybı ile artan zam furyası, muhtemelen faturalara da yansıyacaktır.
“İCRALIK DURUMLARIN YAŞANMAMASI TALEBİMİZDİR”
Esnaf ve vatandaşın iş ve aş peşinde olduğu, ayakta durmaya zorlandığı ortamda faturasını ödeyemeyenlerin elektriğinin ve doğal gazının kesilmemesi, icralık durumların yaşanmaması talebimizdir. Kaçak elektrik kullanımı bahane edilerek, birçok vatandaşın mağdur edildiği hepimizin bilgisi dâhilindedir.
“ESNAF DA BU UYGULAMA DIŞINDA BIRAKILMAMALIDIR”
Hazır su işletme fabrikalarının kurulu olduğu Gözeli’de vatandaşın susuz hayata mahkûm edildiğini il başkanları olarak kamuoyuna açıklamıştık ve böylece oraya boru hatları çekilmeye başlandı. Bu sefer kış ortasında fakir, işsiz, gündelik işlerde çalıştığında sıcak bir aş bulmaya çalışan vatandaşın elektrik ve doğalgaz faturası ödenemediği için soğuğa terk edilmesinden endişe ediyoruz. Vatandaştan gecikme zammı, sayaç kapama-açma parası talep edilmemelidir. En azından bu işlem kış mevsiminde uygulanmalıdır. Esnaf da bu uygulama dışında bırakılmamalıdır. Ekonomik kaosun ya da durgunluğun, döviz ve altın fiyatlarının iki katına vardığı günümüzde vatandaştan üç ekmek yerine bir ekmek, bir kilo domates yerine bir adet domates almasını isteyen anlayış, halkın derdiyle dertlenmekten uzaktır. Vatandaşın aç olmadığını, araçların yakıt kuyruğunu zenginliğe bağlayan anlayış, halktan kopuktur, reel bakıştan uzaktır. Yaşanan ekonomik dar boğazı kabul eden iktidar, çalışanına, emeklisine enflasyonun üzerinde maaş zammını vermek zorundadır. Çalışmayan, sosyal güvencesi olmayan vatandaşın da ihtiyaçlarının karşılanması insanî görevdir. İnsanın zaruri ihtiyaçlarını karşılayamaması, tarihten bu güne sosyal patlamaların sebebi olmuştur. Biz, Diyarbakır’da teşkilatı bulunan siyasî partilerin İl Başkanları olarak, Sivil Toplum Kuruluşlarının hak taleplerinin, ekonomik tahribata karşı gösterilen tepkilerin, meydanlarda hukuksuz bir şekilde bastırılmasını doğru bulmuyoruz. Tepkisini meşru biçimde, yasalara bağlı, mevzuata uygun, gösteri ve yürüyüş prosedürüne uyarak gerçekleştiren insanımızın ötekileştirilmesini, ayrıma tabiî tutulmasını kabul etmediğimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz. Yanlış ekonomi politikalarının faturası zengine kazanç olarak dönerken, yoksul insanımızın elinden lokmasını alıyor. Bu ekonomik tahribata bizler karşı çıkıyoruz. Paradan para kazanan, fakirden alıp zengine veren, sömürüyü esas alan bu anlayış sorgulanmadıkça işler düzelmez! Üretime, istihdama, kalkınmaya, sanayileşmeye, tarıma, hayvancılığa, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmedikçe işler düzelmez!”