AK Parti MKYK üyesi Alaattin Parlak, Diyarbakır’lı vatandaşların seçmeli ders olarak Kürtçeyi seçmesinin memnuniyet yarattığını ifade ederken, Kürtçe seçmeli dersinin önünün 2012 yılında Demokratikleşme ve insan hakları çerçevesinde AK Parti iktidarı tarafından uygulamaya konulan bir durum ile açıldığını hatırlattı.
Son zamanlarda, toplumun farklı kesimlerinin destek verdiği, farklı bir süreçle karşı karşıya kalındığının altını çizen Parlak, “Bugün bu süreç, son zamanlarda toplumsal mutabakatla birlikte zirveye ulaştı. Bu son derece önemli bir adım. Halkımızın tercih etmesi bizi memnun etti. Şubat 7’sine kadar bu süreç devam edecek. Toplumdan gelen bir talepti. Okullar iklim değişikliğinden dolayı tatil edilince bakanlık da bu süreyi uzattı. Çalışmalar devam ediyor. Biz geçmişte de bu süreci destekledik. Her yıl farklı çalışmalar yürüttük. Bu yıla yönelik yapılan bir çalışma değil. Bu yıl sosyal etkileşim daha fazla oldu, işin içine sivil toplum örgütleri girdi, barolar girdi. Siyasi partiler girdi. Kanaat önderleri girdi. Toplumun altından yukarıya doğru ciddi bir ilginin olduğu ortaya çıktı” dedi.
“ŞUAN ANADİLDE EĞİTİM MESELESİNİ TARTIŞMAK DOĞRU DEĞİL”
Parlak, Şuanda anadilde eğitim meselesini tartışmanın çok doğru olmadığının altını çizerek, “2012-2022. 10 yıl geçti, seçmeli ders ile ilgili de ciddi bir toplumsal mutabakat sağlanamadı. 10 yıllık bir zamanı kaybettik. Bu yıl çalışma yürütüldü ve sonuçlarını daha bilmiyoruz. Toplumda böyle bir talep var mı? Bunu hep beraber göreceğiz. Eğer böyle talep pik yaptı ise, bundan sonraki süreçte de vatandaşın ne istediği, son derece önemli. Türkiye’de tartışılmayacak hiçbir şey yok” dedi.
“GEÇMİŞTE YAŞANAN BİR ÇÖZÜM SÜRECİNİN OLMASI MÜMKÜN DEĞİL”
Gündemde yeni bir çözüm sürecinin olduğuna dair iddiaları yanıtlayan Parlak, “Geçmiş dönemde yaşadığımız gibi bir çözüm sürecinin olması mümkün değil. AK Parti’nin, Sayın Cumhurbaşkanı’nın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşma ile süreç başladı. Sorunların büyük bir kısmı çözüldü. Bu noktada, artık bence hükümetin Kürtlerle kendi arasında bir gönül köprüsü kurması gerekiyor. Masanın etrafında toplanalım, konuşalım gibi bir süreç mümkün gözükmüyor. Sorunların büyük bir kısmı çözüldü ama halen çözülmesi gerekenler var. En son seçmeli ders meselesi gibi. Bunu çözecek olan irade de iktidarın kendisinde var” diye konuştu.