KYK borçlarının eklenen faizlerle birlikte öğrenci için büyük bir yük haline geldiğini belirten öğrenciler, geri ödemenin daha geç başlatılması ve faizlerin silinmesi başta olmak üzere öğrencilere kolaylıklar sağlanmasını talep ettiler.
Yükseköğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencileri maddi yönden desteklemek, sosyal ve kültürel gelişmelerini kolaylaştırmak amacıyla devam ettikleri normal öğrenim süresince Kredi ve Yurtlar kurumu tarafından, talep edilmesi durumunda öğrenim ve katkı kredisi imkânı sağlanmakta.
Öğrenim ve katkı kredi borçları, öğrencinin normal öğrenim süresince verilen miktarlara Türkiye İstatistik Kurumu Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksindeki artışlar uygulanarak, hesaplanacak miktarın ilave edilmesi ile tespit edilir. Kredi ve Yurtlar Kurumundan öğrenim ve/veya katkı kredisi borçları, eğitim süresinin bitmesi tarihi itibariyle 2 yıl sonra geri ödemeleri başlar. Borçlu olan öğrencinin belirtilen dönemlerde borcunu ödememesi durumunda taahhütnamede belirtilen tutar üzerinden belli oranlarda faiz hesaplanarak borca ekleniyor.
Tebliğ edilen borcun aynı şekilde yine ödenmemesi durumunda Kredi ve Yurtlar Kurumu yasal hakları kullanarak icra takibi başlatır ve kişinin sigortalı olarak herhangi bir işyerinde istihdam edilerek çalışması durumunda mevduat hesabına yatırılan maaştan kesintiler yapılarak borç tahsil edilir.
Söz konusu uygulamanın kendileri açısından ileriki süreçlerde daha büyük sıkıntılara sebebiyet verdiğini belirten Dicle Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Teknikleri 2’nci sınıf öğrencilerinden Seyfullah Aktaş, verilen kredinin geri ödemesinde, toplamın çok üzerinde bir rakamla karşılaştıklarını belirtti. Aktaş, “Kredi ve burs başvurusunda bulunduğumda bana kredi çıktı. 13 bin lira değerindeki taahhütnameye imza attım. Bunun ileriki zamanlarda 15 bin lira olacağı söyleniyor. Biz öğrenciler, 20 bin lira olan öğrenim kredisini 40 bin lira olarak ödediklerini duyduk. Bu durum kolaylıktır ama ileriki zaman da zorluğunu da göreceğiz. Bu durumun bizim için kolaylık olduğu söyleniyor ama diğer yandan zorluk olduğunu düşünüyorum.” dedi.
Mezun olduktan 2 sene sonra tahsil edilmeye başlayan kredinin 6 ay taksit süreci en azından 12 aya uzatılması gerektiğini ifade eden Aktaş, “Daha farklı önlemler de alınabilir. Bu sürenin uzatılması bizim için belki kolaylık olabilir. Mezun olduktan sonra KPSS dönemi başlıyor. Ardından evlilik masrafları geliyor. Kendimizde evlilik için biraz katkıda bulunalım derken kredi borçları engel oluyor. Bu sürecin uzatılması bizim için daha iyi olur.” şeklinde konuştu.
“GERİ ÖDEMELERDE 2 YILLIK SÜRE ÇOK KISA, UZATILMALI”
İlahiyat Fakültesi 4’üncü sınıf öğrencilerinden Mücahit Selçuk, kendisine burs çıkmadığından dolayı kredi almak mecburiyetinde kaldığını söyleyerek, “Devlet, bana 2 sene sonra geri ödeme imkânı sunuyor ancak bu süreç çok kısa kalıyor. Okul bittikten sonra evlilik ve benzeri şeyler ortaya çıkıyor. Faiz uygulanıyor bu da ekstradan bize yük oluyor. Uygulanan faiz kaldırılsa ve bize ek süre uygulansa daha iyi olur. 5 yıl aldığım krediyi mesleğe başladıktan 2 yıl sonra sonrasına kadar ertelense ve geri ödemeler aylara bölüştürülse daha iyi olur.” ifadelerini kullandı.
Öğrenim kredisini devletin öğrencilere kazandırdığı en güzel olanaklardan biri olarak tanımlayan Muhammed ise, “Birçok eksiğimizi ve sıkıntımızı hallediyoruz lakin okulumuz bittikten sonra acısı oradan başlıyor. Hemen iş hayatına giremediğimiz için bu borcu en fazla 2 yıl erteleyebiliyoruz. Çalıştığımızda direk bankadan paramıza el koyuyorlar.” dedi.
“EVLENMEMİZE EN BÜYÜK ENGELLERDEN BİRİ KYK BORÇLARI”
Ülkedeki ekonomik sıkıntılardan dolayı enflasyon oranlarından etkilendiklerini belirten Muhammed, “25 bin alacaksak 40 bin ödemek zorunda kalıyoruz. Borcumuzu böyle ödemek zorumuza gidiyor. Aldığımız gibi ödesek veya taksitler uzatılsa bizim için daha iyi olur. Aldığımız bu ödemeyi çok miktarda ödüyoruz ve faiz işlemeye başlıyor. Hükümetimiz zaten faize karşı, ama gençlere bu uygulandığı zaman çok sıkıntılar yaşanıyor. Ev kurmak istiyoruz, bu şekilde olduğu zaman gençler evlilikten kaçar hale geliyor. Bu en büyük engellerden bir tanesidir.” diye vurguladı.
İleriki aşamalarda olabilecek sıkıntılardan dolayı kendisine verilen öğrenim kredisini reddettiğini ifade eden Dicle Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencilerinden Musab Mağırman, “Bana da bu yıl öğrenim kredisi çıktı. 33 bin liralık sözleşme yazıyordu. TEFE-TÜFE hesabı olduğu için bu borcun altına giremezdim. Eğer girseydim ben ve ailem çok büyük sıkıntılara girecektik. Kredi alan yakın çevreme sorduğumda büyük sıkıntılar yaşadıklarını söylediler. 25 bin liraya sözleşme imzalayan bir arkadaşım şu an 40 bin lira borç ödüyor ve bu da sıkıntılı bir durum. Alacağımız kredinin üzerine para eklemeseydiler sözleşmeye imza atardım.” şeklinde konuştu.
“KREDİ BORCU, EVLENEN ÖĞRENCİLERE HİBE EDİLSİN”
Belli bir yaştan sonra ailesine yük olmak istemediğini vurgulayan Mağırman, şunları söyledi: “Büyük sıkıntı yaşayacağımı bildiğim için kredi almadım. Mezun olduktan sonra geri ödeme taksitleri biraz daha genişletilebilir. Örneğin; geri ödeme 6 taksit ise bu 12 veya 18 ay olabilir. Ödemeler, mezun olduktan 5 yıl sonrasına alınsa çok daha iyi olabilir. Belli bir yaştan sonra evlilik çağına da geliyoruz. Evlenen öğrenciler için bu hibe edilebilir veya yarı yarıya indirilebilir ve bu da evliliğe teşvik olur. Yaklaşık 300 bin öğrenciye burs verilmiş. Yakın çevremdekilere baktığımda durumu iyi olanlara burs, kötü olanlara da kredi çıkıyor. Kredi alan insanlara burs veya kredi alanların durumlarına detaylı bir şekilde bakılmasını isterdim.” (Ramazan Zeren, Gıyasettin Tetik-İLKHA)