Diyarbakır’ın Bağlar ilçesindeki kentsel dönüşüm projesinin gerekli olduğunu belirten Şehir Plancıları Odası Başkanı Berivan Güneş ve Mimarlar Odası Başkanı Ferit Kahraman’dan mağduriyet yaratmama uyarısı geldi.
Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi Kaynartepe Mahallesi’ndeki 53 dönümlük bir alan riskli alan ilan edilerek kentsel dönüşüm kapsamına alındı. 250 bin kişinin yaşadığı ve eski Bağlar olarak tabir edilen ilçede, kentsel dönüşüm kapsamına alınan 1. Etap’ta 337 yapı, bin 354 hane bulunuyor. Kentsel dönüşüm alanın 1. Etap’ı olarak belirlenen bu alanda 7 bin kişi yaşıyor. Kentsel dönüşümle ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi Resmi Gazete’de yayınlandı. Proje Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle yürütülecek. Ancak, projenin detayları bilinmiyor. Projenin yerinde dönüşümle mi kamulaştırma yolu ile yapılacağına dair bilgi bulunmuyor. Projenin açıklanmasıyla Bağlar Belediyesi, bölgedeki tek katlı metruk binaları yıkma çalışması başlattı.
Meslek odaları ise daha önce Diyarbakır’ın Sur ilçesinde acele kamulaştırma kapsamında yapılan ve hak sahiplerini mağdur etmesi nedeniyle Bağlar ilçesindeki kentsel dönüşüm kararına temkinli yaklaşıyor.
‘DÖNÜŞÜMDEN ZİYADE YENİDEN CANLANDIRILMASINI İSTİYORUZ’
Diyarbakır Şehir Plancıları Odası Başkanı Berivan Güneş, “Maalesef ülkemizde kentsel dönüşüm ya rant alanları yaratmaya ya da bölgenin asıl sahibi olan yerel halkın çeşitli yöntemlerle yerinden edilmesiyle sonuçlanan birçok projelerle bilinmektedir” ifadesin kullandı.
Kentsel dönüşüme mimari hukuki ve şehirsel gelişim boyutlarına odaklanan iktisadi göstergeler ve bunun toplumsal süreçlerle ilişkisine yönelerek, mağduriyetlerin yaşanmaması için siyasal sonuçlarıyla birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirten Güneş, “Eski Bağlar bölgesi yapı ömrünü doldurmuş yapıların varlığı ve yapıların depreme dayanıksız olmasından dolayı yasam koşullarını olumsuz etkilemektedir. Öte yandan bölgedeki istihdam oranının düşüklüğü ve hane gelir düzeyinin Diyarbakır ortalamasının çok altında olması, bölgeye ekonomik işlev kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Şehir Plancıları Odası olarak biz eski Bağlar bölgesinin kentsel dönüşüm mantığından ziyade mevcut kullanıcısıyla bir yeniden canlandırma sürecine girmesini istiyoruz” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm projesinin kamuoyuna sunulmadan, demokratik ve katılımcı bir kentsel dönüşüm sürecinin yaşanmadığını dile getiren Güneş, Sur ilçesindeki Alipaşa ve Lalebey mahallelerinde hak sahiplerinin yaşadığı mağduriyette işaret ederek, “Eğer buradaki kullanıcıların kültürü, yaşam alışkanlıkları, hangi sektörlerde istihdam ettikleri gibi konuların önemsenmediği, mevcut kullanıcı için değil de yeni bir sosyal doku oluşturmak için tasarlanan bir proje olması ihtimali, Alipaşa ve Lalebey’deki mağduriyetlerin benzerinin yaşanması bizi korkutmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘RANT ODAKLI OLDUĞU İÇİN BAĞLAR’IN GENELİNİ KAPSAYACAKTIR’
Bağlar’daki kentsel dönüşüm projesinin etap etap yürütüleceğini ve bütün eski Bağlar’a etki edeceğini kaydeden Güneş, Türkiye’de yürütülen kentsel dönüşüm projelerinin rant odaklı yürütüldüğünü vurgulayarak, “Türkiye de kentsel dönüşümler rant odaklı olduğu için Bağlar’ın genelini kapsayan bir kentsel dönüşüm olacaktır muhakkak” diye belirtti.
Eski Bağlar’ın uygulama imar planı bulunmadığını hatırlatan Güneş, “Geçtiğimiz aylarda Elazığ depreminden sonra eski Bağlar bölgesinde bazı yapıların hasar aldığını ve tehlike arz ettiğini Diyarbakır’daki ilgili meslek odaları olarak tespit ettik ve bir fiziksel müdahalenin olması gerektiğinin bilincindeyiz. Bir bütün olarak eski Bağlar bölgesinde mevcut sorunların olması ancak sadece Kaynartepe Mahallesi’nin bu projede adının geçmesi sebebinin ve 1. etap olarak neden bu alanın seçildiği bilgisinin Bakanlıkça paylaşılması gerekmektedir. Öte yandan teknik açıdan böyle bir yorum ya da çıkarım yoksa konu politiktir. Sosyolojik yapısına bir müdahale de olabilir. Son süreçlerde bölgede devletin müdahalesi ile acil kamulaştırmalarla yıkılan ve dönüştürülen yerleşim yerlerine yapılan projelerin ne derece başarılı olduğu ortada. Kentsel müdahalelerde siyasetin kentleri dönüştürmek konusundaki etkilerini de görebilmekteyiz. Kentsel dönüşümleri Sosyoloji ve siyasetten bağımsız düşünemeyiz. Bağlar’da yaşayan halkın savaştan kaynaklı buralara gelip yerleşip yaşadığı, böyle bir mağduriyet söz konusuyken bu insanların kentsel dönüşüm adı altında yaşanacak bir yıkım süreciyle kentin dış çeper ve daha öte işlerinden mahallelerinden uzak alanlara gitmesiyle ikinci ve daha ağır bir mağduriyet yaşanır” şeklinde konuştu.
‘RANTSAL DÖNÜŞÜME EVRİLMESİNDEN ENDİŞE DUYUYORUZ’
Diyarbakır Mimarlar Odası Başkanı Ferit Kahraman, kentsel dönüşüm kararının açıklanmadan önce Bağlar Belediyesi’yle iletişime geçtiklerini, kentsel dönüşüme ilişkin bir çalışmalarının olup olmadıklarını sorduklarını ancak Belediye’nin kendilerine böyle bir çalışmanın yapılmadığını dile getirerek, şöyle konuştu: “Ama bugün görüyoruz ki bir kentsel dönüşüm çalışmasının gizli ya da kapalı kapılar ardında yapıldığı ortaya çıktı. Burada gerçekleşecek kentsel dönüşümüne ilişkin çekincelerimiz şunlar: Bir silvil toplum kuruluşu olarak aynı zamanda yarı resmi bir kamu kurumu olarak, bizim istediğimiz bilgilendirme talebinin olmaması ve görüşmelerin kapalı kapılar ardın da yapılması kentsel dönüşümün rantsal dönüşüme evrilmesinden kaygı duyuyoruz. Kentsel dönüşümün hangi program ve proje çerçevesinde gerçekleşeceğine dair herhangi bir bilgi yok dolayısıyla ‘kervan yolda dizilir’ mantığıyla ilerleyecek olan bir süreç bizi bekliyor.”
‘SUR ÖNÜMÜZDEKİ YOL HARİTASIDIR’
Mimarlar Odası kendilerinin arzu ettiği kentsel dönüşümü “Bizim üstünde durduğumuz kentsel dönüşümün yerinde dönüşüm üzerinde kurgulanması, burada yaşayan halkın, burada yaşan insanların oluşturduğu sosyokültürel hayatın buradaki insanlar tarafından devam etmesi” olarak tarif eden Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yani yapılacak olan dönüşümde burada ki insanların hak kaybına uğramamalarını istiyoruz. Dolayısıyla Türkiye’deki örneklerine baktığımızda Sulukule, Tarlabaşı, yanı başımızda bütün tarihi birikimiyle yok edilen ve halen içinde belirsizlikler barındıran Sur örneğinde olduğu gibi insanların hak kaybı yaşanacağı kaygısı bizi doğrular niteliktedir. Belki de Sur örneği üzerinden bir türlü vurgularda bulunmak lazım ki burada ki pratiğin neye dönüşeceğine dair önümüzde bir yol haritası olur. Sur ilçesinde yapıların yapılmaya başladığı ilk çalışmalarda insanlarla bir sözleşme imzalandı ve bu sözleşmeye istinaden orda hak talep edenler ya da bir bedel üzerinden başka bir yerde konut ihtiyacını karşılayacak olanlar ya da orada olacak konut fiyatları ne olursa olsun aradaki farkın bedelinin karşılanacağını ve hak orada hak sahibi olduğu yapıda tekrar kavuşma şeklinde bir takım seçenekler sunulmuştu. İnsanlar da bu seçenekler istinaden sözleşmeler imzalamıştı, ama ne yazık ki bugün Sur içerinde oluşturulan tablo çok farklı bir yere evrildi. şu anda bir çok yapı sahibi haklarını alamadıkları için mahkeme yoluna başvurdu, halen de davaları sürüyor. Burada da gerçekleşecek olan kentsel dönüşümüm Sur örneğinde olduğu gibi bazılarının paya çıkarılacağına, bazılarının ticari faaliyetlerine yönelik bir girişim olacağını dair çekincelerimiz var. Bizim güttüğümüz amaç halkın haklarına kavuşması ve haklarına kavuşacak şekilde dönüşümün yerinde olmasıdır.”
Sur’da yaşananların Bağlar’da yaşanabileceklerine dair bir sonuca bağlamanın mümkün olduğunu anlatan Kahraman, “Burada belirlenecek olan çalışma ve programların buradaki insanlarla görüşerek, diğer sivil toplum kuruluşlarının görüş ve öneriler çerçevesinde alınacak kararlar çerçevesinde herhangi bir mağduriyetin yaşanmayacağı bir platform çevresinde çalışmaların yürütülmesi gerektiği ifade ediyoruz. Bununla ilgi aksi durumlar gelişirse gerekli tavırları alacağımızı ve gereken girişimlerde bulunacağımızı yapacağız” diye ekledi.
Salih YEŞİL’in Özel Haberi