Türkiye Kamu-Sen Diyarbakır İl Temsilcisi İhsan Yıldırım, hükümete seslenerek yapılan teklifin gerçekleri karşılamaktan uzak olduğuna değindi.
Yıldırım, 6’ıncı Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri kapsamında 25 milyon vatandaşın, hükümetten yüzlerini güldürecek, adil ve hakkaniyetli bir teklif beklediklerini vurguladı.
“EKONOMİDE GELİNEN DURUM HEPİNİZİN MALUMU”
Yıldırım, yaptığı yazılı açıklamada 2012 yılından bu yana harcama kalemlerindeki artışa dikkat çekerek, “Bilhassa 2012 yılından beri gerek zorunlu harcama kalemlerindeki artışlar gerekse döviz, altın, konut gibi kalemlere gelen zamlar, maaşlara yapılan zamların kat be kat üzerinde seyrediyor, hayatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Kamu çalışanlarının maaşları yıl içinde enflasyon kadar bile artmıyor; sonradan verilen enflasyon farkı ise hiçbir yaraya merhem olmuyor. Aynı işveren toplumun çeşitli kesimlerini desteklerken afetle, salgınla, felaketle boğuşan memurlarımız bir de ekonominin cenderesi altında eziliyor.” dedi.
“BU TEKLİF, BİZİM İSTEDİĞİMİZİN YARISI BİLE DEĞİLDİR”
Hükümetin teklifiyle çalışanın beklentisi arasında uçurum olduğuna değinen Yıldırım, “6’ıncı Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri, işte böyle bir ortamda başladı. Türkiye Kamu-Sen olarak kamu görevlilerimizin kazanımlarını artırmak ve olumsuz gidişata son verebilmek adına ortak taleple gittik. Bugün gelinen noktada ülkemiz nüfusunun yaklaşık 4’te 1’inin 2022 ve 2023 yıllarındaki ekonomik geleceğinin belirleneceği toplu sözleşme görüşmelerinde işveren tarafı da teklifini sundu. Kamu İşveren Heyeti, memur ve memur emeklilerine 2022 için yüzde 5+6; 2023 yılı için ise yüzde 6+6 maaş artışı öngörüyor. Bu teklif, bizim istediğimizin yarısı bile değildir, dolayısıyla kabul edilmesi de mümkün değildir. Hâlihazırda yıllık resmi enflasyon yüzde 18,95 seviyesindedir. Muhtemelen 2021 yılı enflasyonu yüzde 20 dolayında gerçekleşecektir. Bütün uluslararası kuruluşlar 2022 yılında Türkiye’de yıllık enflasyonun en iyimser tahminle yüzde 15 olacağını düşünmektedir.” ifadelerini kullandı.
Yıldırım, şöyle dedi:
“Yani önümüzdeki iki yıllık süre içinde enflasyon toplamda en az yüzde 35-40 dolayında gerçekleşecektir. Yapılan teklif ise bu gerçekleri karşılamaktan uzaktır. Bugüne kadar kamu görevlilerinin yaşadığı sorunların temelinde maaş artışlarının hedeflenen enflasyona göre belirlenmesi gelmektedir. Hayallere göre zam verip gerçekleri görmezden gelmenin bedelini kamu görevlilerimiz ödememelidir. Bu nedenle hükümet, ivedilikle teklifini yenilemek zorundadır. Yapılacak teklifte gerçekleşen enflasyon, büyüme, refah payı, harcamalar ve geçmiş dönemde yaşanan kayıpların telafisi gibi etkenler mutlaka değerlendirilmelidir. Sayın Bakan teklifinde sözleşmeli çalışanlarımızın sorunlarının çözüleceğini, 3600 ek gösterge talebimizin kabul edildiğini ve refah payı ile ilgili bir gelişme yaşanabileceğini ifade etmiştir. Bunlar son derece olumlu olmakla birlikte, bu tekliflerin altı doldurulmalı, rakamlar netleştirilmelidir. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak, pazarlık yapmaya zaman kalacak şekilde bir an önce yeni ve kabul edilebilir bir teklifin gelmesi için Hükümete açık çağrıda bulunuyoruz.”
Yıldırım, kamu işveren tarafına sundukları teklifleri şöyle sıraladı:
-Gerçek enflasyon rakamlarının dikkate alındığı kabul edilebilir bir oransal artış;
-Geçmiş dönemlerde yaşanan kayıpların telafisi için seyyanen zam;
-Ülke ekonomisindeki büyümeden kamu görevlilerine de pay verilmesi;
-Reel gelir artışı sağlanabilmesi için maaşlara refah payı eklenmesi;
-Kamuda yalnızca memurlara verilmeyen Bayram İkramiyesinin, memurlara da verilmesi;
-3600 ek gösterge uygulamasının tüm kamu çalışanlarını kapsayacak şekilde düzenlenmesi;
-Bütün güvencesiz sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi;
-Yardımcı Hizmetlilerin Genel İdare Hizmetleri Sınıfına alınması;
– Aile yardımı, çocuk parası, doğum ve ölüm yardımı gibi sosyal yardım kalemlerinin çalışanın ihtiyacını karşılayacak şekilde yükseltilmesi gibi konuların mutlak surette yer alması gerekmektedir.