Dicle Barajı’nın bir kapağının kopmasının ardından Dicle Nehri’nde su seviyesi yükselince iş yerleri zarar gören esnaf, zararlarının karşılanmasını istiyor.
Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’ın Eğil ilçesine bağlı Selman Mahallesi’nde bulunan Dicle Barajı’nda biriken fazla suyun tahliyesi için açılan baraj kapağının kopması sonucu bazı tarım arazileri ile On Gözlü Köprü civarındaki işletmeler zarar görmüştü.
LAVABODAN ZEMİNE KADAR CİDDİ HASAR OLUŞTU
Kapağın kopmasının ardından yetkililerin uyarılarına göre hareket eden işletme sahipleri, nehre yakın eşyalarını topladılar. Suyun, öngörülen seviyeden daha fazla yükselmesi nedeniyle On Gözlü Köprü civarındaki kafelerde zararlar meydana geldi. Kafelerde zeminden lavabolara kadar ciddi hasar oluştuğunu anlatan işletme sahipleri, yetkililerin bunları karşılamasını istediler. On Gözlü Köprü civarında kafe işleten Mazlum Mehmetoğlu, mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini söyledi.
SÖYLENTİLER ÜZERİNE TELAŞA GİRDİK!
Mehmetoğlu, “O gün ‘Baraj kapağı patlamış, su seviyesi yükselecek.’ diye söylenti duyduk. Bu söylentiler nedeniyle biraz telaşa girdik. Sonrasında hem belediye hem polis araçlarından, ‘Alanı boşaltın, baraj kapağı patlamış.’ şeklinde anons yapıldı. Arkadaşlarla konuştuk, ‘Telaş yapmayalım.’ dedik. Su gelecekse en azından görünür düşüncesiyle suyu takip ettik. Suda bir yükselme yoktu. Kaldırabildiğimiz eşyalardan nehre yakın olanları kaldırdık. Geri kalanları, basamak basamak olduğu için bir üste attık. ‘Su buraya yetişmez.’ dedik. Daha sonra AFAD ekipleri geldi, birkaç mühendis de yanlarında vardı. ‘Su gelse en fazla bir metre yükselir.’ dediler. Biz, onlara rağmen 3-4 metrelik bir hesap yaptık. Kaldırabildiğimizi kaldırdık. Dinamolarımız, jeneratörümüz, tahtlarımız, bir kısım sedirlerimiz yerinde kaldı.” dedi.
“SU, ÖNÜNE ALDIĞINI GÖTÜRMÜŞTÜ”
Gece boyunca nöbet tuttuklarını ancak suyun sabaha karşı yükselmeye başladığını dile getiren Mehmetoğlu, şunları söyledi: “Suyun yükselmesi sabaha karşı oldu. Biz saat 03.00’e kadar burada nöbet tuttuk. Suda yükselme yoktu. Eve gittikten sonra saat 06.00 gibi amcam beni arayıp suyun yükseldiğini söyledi. Gelene kadar su, önüne aldığını götürmüştü. Zaten tuvalet kullanılamaz halde. Elektrik tesisatı komple gitmiş durumda. 3-4 gün elektriksiz kaldık. Daha sonra birkaç elektrikçi çağırdık. Mekânı tekrar faaliyete koymak için elektrikleri açtık.”
“SU AZALDIKÇA TAHRİBAT ORTAYA ÇIKIYOR”
Yavaş yavaş toparlanmaya çalıştıklarını anlatan Mehmetoğlu, “Şu anda beklentimiz, hasar tespit için gelmeleri, zararımızın giderilmesidir. Mağdur olduk. Onlar gelmeden bir çalışma da yapamıyoruz. Çünkü zararımız henüz tespit edilmemiş. Mesela tuvaleti kullanamıyoruz, harap haldedir. Bu zarar bizi bir hayli aşıyor. Özellikle zeminde epeyi çalışmanın olması lazım. Duvarlarımızda hasar var. Su azaldıkça tahribat ortaya çıkıyor. Büyük beklenti içinde değiliz ama sadece mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
“BU TÜR OLAYLARIN YAŞANMAMASI İÇİN DAHA DİKKATLİ OLUNABİLİR”
Kafe işletmecilerinden Zana Mehmetoğlu ise bu tür olayların yaşanmaması için daha dikkatli olunması gerektiğini belirterek “Perşembe akşamı polisler tarafından baraj kapağının patladığı haberi geldi. ‘Direkt boşaltın.’ diye uyarı yapıldı. Biz de korkuya kapıldık. Elimizden geldiği kadar malzemelerimizi kurtarmaya çalıştık. Kurtarabildiğimizi kurtardık, geri kalan da suyla beraber kullanılamaz halde. Lavabolarımız, mescidimiz kullanılamaz hale geldi. Bu tür olayların yaşanmaması için daha dikkatli olunabilir.” şeklinde konuştu.
“ZARARIMIZ KARŞILANIRSA SEVİNİRİZ”
Zararlarının karşılanması durumunda sevineceklerini sözlerine ekleyen Mehmetoğlu, “Suyun bir ya da 2 metre yükseleceğini söyleyenler oldu ama düşündüğümüzden çok daha fazla yükseldi. 5-6 metre yükselen suyun önüne ne gelse dayanamaz. Elektrik tesisatımız zarar gördü, oturma yerlerimizin çoğu suyla gitti. Lavabolarımız ve mescidimiz yıkık durumda. Yetkililerin, zararımızın giderilmesi karşısında iyi niyetli davranmasını istiyoruz. Hasar tespitten gelen olmadı. Sular tam çekildiğinde geleceklerini düşünüyoruz. Biz çok şey peşinde değiliz. Sadece oluşan zararımızın peşindeyiz. Karşılanırsa seviniriz, karşılanmazsa da yapacak bir şey yok. Ne yapalım? Can sağlığı olsun.” dedi. (İLKHA)