HÜDA PAR Diyarbakır İl Teşkilatı 2’nci Olağan Kongresi Genel Başkan Zekeriya Yapıcıoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Yeni İl Başkanı Metin Kaya oldu.
HÜDA PAR Diyarbakır İl Teşkilatı, 2’nci Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Seyrantepe Kapalı Spor Tesisleri’nde düzenlenen Kongre Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun katıldığı kongrede, yoklamanın ardından divan kurulu oluşturuldu. Divan kurulu, mali raporu ve faaliyet raporunu üyelere sunarak ibra etti.
Açılış konuşmasını yapan HÜDA PAR Diyarbakır İl eski Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu, görevde bulundukları üç yıllık sürede Diyarbakır’ın tarihsel ve siyasi yöndeki önemini göz önünde bulundurduklarını söyledi.
“MAZLUMLARA ZULMEDENLER İFLAH OLMAMIŞLARDIR”
Tanrıkulu “Bu süreçte çok zorluk ve sıkıntılarla karşılaştık. Allah’a hamdolsun siz değerli üyelerimizin yardım ve fedakârlıklarıyla hür davamızı her eve köy köy, ilçe ilçe dolaşarak ulaştırdık. Rabbim hepinizden razı olsun. Olağan kongremizde, yine bu salonda konuşmamızı yaparken, 6-8 Ekim olaylarında hayatlarını kaybeden şehitlerimizi yâd etmiştik. O kongreden sonra bir şehidimiz daha var. Geçen kongrede bu salonu süsleyen şehit Aytaç Baran’ı rahmetle yâd ediyorum. Zalimleri Allah’a havale ediyorum. Bugün zulüm devam etmekte. Maalesef bu mağduriyetler devam ederken kanser hastası bir mahkûmu elleri kelepçeli hastanelerde ameliyat odalarında görmekteyiz. Oysaki bu duruma ne insani değerlerimiz izin verir ne de inanç değerlerimiz izin verir. Bu hastalarımıza bunu reva görenleri kınıyorum, protesto ediyorum. Geçmişten ibret almalarını tavsiye ediyorum. Çünkü mazlumlara zulmedenler iflah olmamışlardır.” dedi.
“YAPACAĞIMIZ HER İŞTE ALLAH’IN RIZASINI GÖZETECEĞİZ”
HÜDA PAR İl Başkanlığına yeni seçilen Metin Kaya ise konuşmasında, bu kutlu göreve layık olmak için ellerinden geleni yapacaklarını söyledi. Kaya, “Bununla birlikte bu kutlu görevi bizden önce yüklenip layıkıyla bugüne kadar getiren dava arkadaşlarım, başta il başkanımız sayın Şeyhmus Tanrıkulu ve teşkilatımıza da teşekkür ederim. Kardeşlerimiz bu görevi layıkıyla bugüne kadar getirdiler. Bu kutlu bayrağı bugüne kadar layıkıyla taşıdılar. Allah’ın izni ile bugünden sonra bu bayrağı onların bıraktığı yerden biz de layıkıyla daha ileriye götüreceğiz. Ben ve teşkilatım nasıl ağır bir yükün altına girdiğimizin farkındayız. Allah’ın izni ile bu yükü en iyi şekilde taşıyacak ve sizleri mahcup etmeyeceğiz. Bu süreç içerisinde bizler hata ve yanlış yapar isek bizleri uyarıp engellemenizi; doğru işler yapar isek bizleri destekleyip yardımcı olmanızı temenni ediyorum. Yapacağımız her işte, atacağımız her adımda Allah’ın rızasını gözetecek ve bu uğurda mücadele edeceğimizden hiç şüpheniz olmasın. Rabbim bizleri bir an dahi kendi yolundan ayırmasın.” dedi.
“GECEMİZİ GÜNDÜZÜMÜZE KATIP SIKINTILARI ORTADAN KALDIRMAYA GAYRET EDECEĞİZ”
Kaya son olarak şunları kaydetti: “Sahabe şehrimiz, Diyarıbekirimizin böyle olması mı gerekiyordu? Ahlaksızlık, uyuşturucu, yolsuzluk ve işsizlik had safhaya ulaşmış. Kardeşlik yok edilmiş. Toplumumuz birbirine düşman edilmiş. Bir zamanlar birileri ‘Kürt hakları’ diye Kürt şehirlerinin her tarafında çukurlar kazdılar. Bunlar çukurlar için hazırlık yaparken devletin buradaki yetkilileri de göz yumdular. ‘Çözüm süreci’ dediler. Ama süreç Kürtler için perişanlık sürecine döndü. Dağdaki de şehirdeki de gariban Kürtleri vurdular. Dün bölgedekilere verilen haklar, bugün tek tek geri alınmaya başlamıştır. Örgüt ‘Bu hakları ben kazandım.’ diyor. Devlet, ‘Ben verdim, bak nasıl senden geri alıyorum.’ diyor. Arada yine gariban halk eziliyor. Evet devlet diyor ki ‘Ey Diyarbakır, ben sana hiçbir hak vermedim. Ben bütün hakları bir örgüte verdim. Bugün örgüt ile aram bozuldu, verdiklerimi geri alıyorum.’ Esnaflarımız, memurlarımız, gençlerimiz annelerimiz ve bacılarımız devlet ile örgüt arasında ezilmiş, perişan edilmişler. Diyarıbekirimiz örgüt ile devlet arasında perişan edilmiştir. Siyasi ihtirasları için bu halkımızı tarumar etmişler. Bizler sadece sizlere hatırlatmaya çalışıyoruz. Siz Diyarıbekirimizin perişan halini bizden daha iyi biliyorsunuz. Maddi ve manevi bütün sıkıntılarına vakıfız. Allah’ın izniyle gecemizi gündüzümüze katıp bu sıkıntıları ortadan kaldırmaya gayret edeceğimize hiç şüpheniz olmasın. Sizlerle birlikte cadde cadde, sokak sokak, ev ev, köy köy dolaşacak halkımızın sorunlarıyla ilgilenecek, onlara merhem olmaya gayret edeceğiz inşallah.”