HDP Diyarbakır il örgütü 2. Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, “Ne kadar büyük zorluklarla karşı karşıya olsak da bu gemi limana varacak. Direnmek bizim için yaşamak anlamına geliyor” dedi. Yapılan konuşmaların tek liste ile seçime gidildi. HDP Diyarbakır il eşbaşkanlıklarına Mehmet Şerif Camcı ve Filiz Buluttekin seçildi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü, 2’nci kongresini gerçekleştirdi. DBP İl Örgütü Vedat Aydın Konferans Salonu’ndaki kongreye, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, DTK Divan üyeleri, DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Nadir Yıldırım, HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, HDP milletvekilleri,CHP, PSK, Diyarbakır Barosu, Barış Anneleri Meclisi yöneticileri, Amedspor taraftar grupları, sivil toplum örgütü yöneticileri ile çok sayıda kişi katıldı. Kongrede bir yıldan fazla süredir tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın mesajları okundu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Nadir Yıldırım, tutuklu vekillere selam göndererek, “Faşizan tüm uygulamalar bu kongrenin gerçekleşmesi ile yenilecektir” dedi. HDP Diyarbakır Milletvekili Sibel Yiğitalp ise, HDP’ye yapılan siyasi soykırım operasyonunu hatırlatarak, “9 milletvekilimiz halen tutuklu. Bütün belediyelerimiz gasp edildi. Belediyeler karakola dönüştürüldü” dedi. Yiğitalp, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride işaret ettiği konuşmasında, “Sayın Öcalan’ın reçetesi ulus devlet anlayışlarının yok olmasına neden olacaktır. Korkularının sebebi budur” dedi.
KEMALBAY: TÜRKİYE’NİN BEKA SORUNU YOK!
Kongrede son olarak kürsüye çıkan HDP Eş Genel Başkan Serpil Kemalbay’ın konuşmasının satır başları şöyle: “Bugün Amed’in il kongresini gerçekleştiriyoruz. Destansı direnişlerle geçen 3 yılda emekleri geçen tüm arkadaşlara teşekkür ediyorum. Uzun ve yıpratıcı bir mücadele. Fakat yolun sonunda halkların özgürce ve kardeşçe yaşadığı bir ortam için çalışıyoruz. Umudumuzu hiç yitirmeden büyük bir azimle bunu yapıyoruz. 900 yıldır egemen sistem bize ezilmeyi, sömürülmeyi dayatıyor. Bizler ancak ve ancak direnerek mücadele ederek ayakta kalabilirdik ve bunu yapıyoruz. Geçtiğimiz günlerde cumhuriyet 94’üncü yılını kutladı. 94’üncü yılını kutlayan cumhuriyeti militarist anlayışıyla tanıyoruz. Demokrasi kaç yaşında deseniz, bu coğrafya halen bunu yaşayamadı. Demokratik bir yaşam için, ortak yaşamı egemen kılmak için yıllardır mücadele ediyoruz. Cumhuriyetin başında duranlar geriletildi fakat bugün AKP eski vesayetin yerine Erdoğan vesayetini getirdi. Yargının tüm organları felç olmuş durumda. Adaletten, yargıdan söz etmek mümkün değil. Tüm bunlar ortadayken hala çıkıp yeni bir Türkiye ve ileri bir demokrasiden söz edebiliyorlar. ‘Türkiye’de artık ötekileşme yok, türbanlılar meclise girebiliyor’ deyip her şeyin çok iyi olduğu bir Türkiye tablosu çiziyorlar. Bunlara sormak istiyorum siz nerede yaşıyorsunuz? 15 Temmuz Allah’ın lütfu denilerek OHAL ilan edildi. Binlerce insan KHK ile işinden ekmeğinden edildi. Bundan haberiniz yok mu? Ardahan’da tüm DBP ve HDP yöneticileri bir gün içinde gözaltına alındı. Cezaevlerinin doluluğu Ardahan’ın nüfusunu geçmiş durumda bundan haberiniz yok mu? Başörtüsü için mücadele eden bizler, bu kadar hapis, bu kadar ölüm bu kadar sürgün yaşıyorken siz hangi Türkiye’den bahsediyorsunuz? Gazeteciler sırf gerçekleri yazdıkları için tutuklanıyor. Dünyanın hiç bir yerinde bu kadar gazeteci tutuklu değil. Avukatlar, akademisyenler dünyanın hiçbir yerinde bu kadar tutuklu değilken siz hangi Türkiye’den bahsediyorsunuz? Ekonomi çökmüş durumda. Doğmamış çocukları borçlandıran bir sistem uyguluyorsunuz. Bununla ayakta kalan bir ülke inşa ettiniz. Türkiye’nin büyüdüğünden bahsediyorsunuz. Türkiye büyüyorsa o zaman bu ülkenin gençleri niye işsiz diye sormazlar mı? Açlık sınırı 2 bin lira olmuş bu nasıl ekonomik büyümedir?
KRİZİ ERTELEYEREK AYAKTA DURUYOR
AKP-Saray iktidarı iflas etmiş durumda. Krizi erteleyerek ayakta duruyor. Bu tablonun görünmemesi için avazı çıktığı kadar devletin beka sorunu var diye bağırıyor. Tüm bunlar AKP’nin kendi bekası için ortaya attığı çığlıklardır. Bebekler cezaevinde doğuyor. Terör, savaş, beka sorunu diyerek bunları gizleyemezsiniz. Türkiye’nin beka sorunu yok Erdoğan’ın beka sorunu var. Kendi suçlarının hesabını vermemek için, o iktidarda kalmak için bütün bu yalanları söylüyor ve bu şiddet ortamını körüklüyor.
ÖCALAN BÜYÜK BİR UMUT OLDU
Barış ve demokrasi için Sayın Öcalan çözüm süreci ile büyük bir umut oldu. Bugün bu coğrafyada çocuklarımız ölüyor. İster mekap ister postal giysin bu ölümlerin önüne geçmemiz lazım. İnsanları öldürmeyi zafer olarak anlatan bu militarist dili kınıyoruz. İnsanlar bu şekilde ötekileştiriliyor. Ölümlerin bazısını kutsayıp bazısını olması gerekiyormuş gibi göstererek toplumu kutuplaştırıyorlar. Türkiye’nin gerçeklerinden uzak, hayali bir Türkiye yaratıp orada bir şeyler kuruluyormuş gibi gösterilmesine HDP hayır diyor. AKP saray iktidarı bugünlerde bütçe yapıyor. O bütçenin en çok artan kalemi savaş ve saray bütçesi ve denetlenemiyor. Erdoğan 1150 odalı sarayda yaşıyor. O sarayın gideri ülkedeki tüm okulları finanse edecek büyüklükte. Halkın alın teriyle kazanılan bütçeyi savurarak kendilerini halkın alın teriyle kazanılan parayla rahat yaşamıyor gibi göstermeye çalışıyorlar.
Yapılan konuşmaların ardından tek liste ile seçime gidildi. HDP Diyarbakır il eşbaşkanlıklarına Mehmet Şerif Camcı ve Filiz Buluttekin seçildi.