Diyarbakır’da, PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 64 aile, HDP binası önündeki oturma eylemini 124’üncü günde de sürdürüyor. İstanbul’da 5 yıl önce terör örgütü tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürülen oğlu Ömer (24) için oturma eylemi yapan Ağrılı Salih Gökçe, oğluna teslim olması için çağrıda bulunarak, “Devletin şefkatli ellerine gel. Emniyet güçlerine teslim ol. Her gelen ceza almıyor. Oradaki zalimler yalan söylüyor” dedi.
Hacire Akar, 21 Ağustos’ta kaybolan oğlu Mehmet’in HDP’liler tarafından dağa kaçırıldığını söyleyip, 1 gün sonra partinin Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Eylemin 3’üncü gününde ortaya çıkan Mehmet Akar, mahkemece ev hapsiyle cezalandırıldı. Oğluna kavuşup, eylemine son veren Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Hacire Akar’ın HDP il binası önünde başlattığı eylemle çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen aileler, 3 Eylül’den itibaren HDP il binası önünde oturma eylemine başladı.
ÇOCUKLARINA KAVUŞTULAR, EYLEME DEVAM ETTİLER
Hacire Akar’ın yanı sıra eyleme katılanlardan Hatice Ceylan oğlu Cafer Ceylan’a, Hüsniye- Hüseyin Kaya çifti de kızları Mekiye’ye kavuştu. Çocukları örgütten kaçıp, güvenlik güçlerine teslim olan Hatice Ceylan ile Hüsniye- Hüseyin Kaya çifti, diğer ailelere destek olmak için oturmayı sürdürmeye devam etti. HDP önündeki 64 aile, 124’üncü günde de bugün HDP il binası önünde yerlerini aldı.
‘DEVLETİN ŞEFKATLİ ELLERİNE GEL’
Ağrılı Salih Gökçe, vatani görevine sayılı günler kala 5 yıl önce İstanbul’da çalışırken terör örgütü PKK tarafından kaçırılıp Suriye’ye götürülen oğlu Ömer için 17 Eylül’den bu yana oturma eylemi yapıyor. Salih Gökçe, oğlu Ömer’e kavuşmadan HDP önündeki eylemini bırakmayacağını belirterek, “Onlar ne yaparsa yapsın, ben oğlumu buradan almadan gitmiyorum. HDP’ye sesleniyorum, bir insan, bir insanın evinin önünde beklediği zaman huylanır. Acaba bu adam oraya neye gelmiş. Burada aileler bekliyor. Bunların hiç mi vicdanları sızlamıyor. Benim oğlu acaba karın altında mı yaşıyor, çamurda mı yaşıyor. Ölü mü, sağ mı hiçbir haber yok. Ben evladımı almadan buradan gitmeyeceğim. Kobani’de olduğunu biliyorum. Devletin şefkatli ellerine gel. Emniyet güçlerine teslim ol. Her gelen ceza almıyor. Oradaki zalimler yalan söylüyor. Gel teslim ol. Seni alıp eve gideyim” dedi.