Diyarbakır’da bazı fırıncıların ekmek, çörek ve simit gibi ürünlere zam uygulamasına tepki gösteren vatandaşlar, fırsatçıların halkın ekmeğiyle oynadıklarını belirttiler.
ABD’nin Türkiye’ye yönelik yaptırım kararının ardından dövizde yaşanan hareketlilik, birçok sektörde ürünlere zam olarak yansıdı. Bu durumdan faydalanmak isteyen bazı fırsatçılar da dövizin etkisine maruz kalmadıkları halde ürünlerinin fiyatlarını artırdılar.
DOLAR ARTIŞI BAHANE ZAM ŞAHANE!
Dolardaki artışı bahane eden stokçuların un, yağ, yumurta ve susamın fiyatını artırdığı gerekçesiyle bazı fırıncılar, ya zam yaptılar ya da ürünlerin gramajında eksiltmeye gittiler. Merkez Bağlar ilçesinde fırıncılık yapan Murat Elhakan, doların diğer sektörleri olduğu gibi kendilerini de etkilediğini söyledi. Elhakan, “Mesela, ürün fiyatlarında farklılığa sebebiyet verdi. 650 gram ekmeği bir ay önce 2 liraya satıyorduk, şu an 600 gramı aynı fiyata satıyoruz. 120 grama sattığımız simit, açma, börek, köy çöreğini geçen ay bir liraya satıyorduk, şu an 1,25 liraya satıyoruz. 90 gramlık çöreği geçen ay 75 kuruşa, şu an bir liraya satıyoruz. Bu sektörde fiyat artışlarının bazı sebepleri var. Biz odunu geçen ay 420-430 TL’ye alıyorduk, şu an tonu 500’e geliyor. Poğaça çeşitlerinde kullandığımız yağın kolisi 44-45 lirayken, şu an 55 liraya geldi. Un 70 lirayken, şu an 77-80’lere geldi. Simitte kullandığımız susam 12 lirayken 20 liraya fırladı. Sözün özü, hangi malzemeyi kullanıyorsak fiyatlar ikiye katlandı.” dedi.
“DOLARA ENDEKSLİ FIRSATÇILIK YAPILIYOR”
Malzeme fiyatlarında artış olunca bunun, ister istemez tezgâhta sattıkları mallara yansıdığını kaydeden Elhakan, “Bunda bir fırsatçılık kokusu vardır çünkü aldığımız mallar tamamıyla yerlidir. Dolara endeksli fırsatçılık yapıldığını düşünüyorum. Biz de günü kurtarmak için ister istemez fiyatları böyle yükseltmek zorunda bırakıldık.” ifadelerini kullandı. Yaklaşık 45 yıldır fırıncılık yapan Ali Elkansu, fırsatçılara direnerek, ekmeğe zam uygulamadıklarını vurguladı.
“STOK EDİLEN MAL PİYASA SOKULURSA BU SIKINTILAR YAŞANMAZ”
1970’li yıllarda böylesi bir durumla karşılaştıklarını hatırlatan Elkansu, şunları söyledi: “O zamanlarda piyasa mark üzeriydi. Biz unu eskiden 69 liradan alıyorduk, 78’e çıktı. Şimdi 83’ten bahsediyorlar. Kullandığımız yumurta 7 liradan 15’e çıktı. Ekmeği yıllarca bir liradan veriyorduk. Buğday fiyatı devlet tarafından belirlenmiş. Bugün ise unun fiyatında artışa gidiliyor. Esnaf artık sıkıntıdadır. Gıda üzerinde çalışan esnaf olarak, bunu götürüp de dolara bağlamayacağız. Dolara bağlarsak olmaz. Çünkü bazı yerlerde esnaf arkadaşlarımız stok etmiş, malı satmıyor. Niye? Fiyat alsın diye. Esnaf malı piyasaya sokarsa bu sıkıntılar yaşanmaz. Şu anda zam yapılıyor ama biz uygulamadık, direniyoruz. Zam olsa halk tepki gösterir. Bu şekilde direniyoruz. Bakalım, nereye kadar götüreceğiz?”
“EMEKLİ MAAŞIYLA NEREYE KADAR İDARE EDECEĞİM?”
75 kuruşa aldığı çöreğin bir lira olması nedeniyle şaşıran emekli Muharrem Uluk, “Çöreği 75 kuruşa alıyordum, bir lira oldu. Bir liralık olanı ise 1,25 liraya çıktı. 650 gram ekmek 2 lirayken bugün 600 grama düşüp, 2,5 liraya çıktı. Ekmeğimiz küçüldü fakat paramız yükseldi. Nereye kadar böyle gidecek biz de bilmiyoruz. Ben emekliyim. Emekli maaşıyla nereye kadar idare edeceğim? Önümüz de bayramdır, nasıl olacak? Allah bize yardım etsin.” şeklinde konuştu.
“STOKÇULAR İNSANLARIN EKMEĞİNE DAHİ GÖZ DİKMİŞLER”
Stokçuların halkın ekmeğiyle oynadığını dile getiren Ahmet İzan ise “Halkın içinde olan cingöz insanlar artık halkın ekmeğiyle oynuyor. Bugün halkın elindeki son lokma ekmeği de elinden almaya çalışıyorlar. Ne diyelim, Allah onlara fırsat vermesin. Allah, stokçular dediğimiz kişileri kahretsin. İnsanların ekmeklerine dahi göz dikmişler. Sonumuz pek de hayır değil. Halk olarak biz bunları kendi aramızda gidermezsek sorunlarımız devam eder. Stokçuluk yapan, halkı emen kişilerden alışverişimizi keselim. Biz bunlardan alışverişimizi kesersek onlar burada barınamaz. Halk olarak, el birliğiyle bu stokçuların hakkından gelmeliyiz. Alışverişi kesersek onlar da artık istedikleri gibi atlarını yürütemeyecekler. ‘Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.’ diye bir söz var. Onlar, bu insanlara zulmediyorlar. Onların zulmü varsa bizim Allah’ımız var. Sonuç itibariyle bir gün hepimiz öleceğiz. Bunlar, yarın Allah’ın huzurunda nasıl cevap verecekler? İnşallah biz o gün onların yakalarına yapışacağız.” dedi. (İLKHA)