Diyarbakır’ın birçok ilçesinde temel kazım çalışmalarının sonrasında yarım bırakılan inşaat çukurları ciddi anlamda sıkıntılar yaratmaya başladı. Haşerelerin üreme mekanı haline gelen bu alanlarda biriken ve göl misali olan pis su birikintilerinden su içen hayvanlar yaşamlarını yitirirken yine aynı su birikintilerinde yüzen hiçbir şeyden habersiz çocuklar ölüm riski ile karşı karşıya kalıyorlar. İhmalkârlar ise sessiz ve sedasız susmayı tercih ediyorlar.
Sürekli gördüğümüz için kanıksadığımız ve neredeyse hayatımızın normalleri haline gelen inşaatların ardından kalan derin temel çukurları ve içlerine biriken pislik saçan sular tehlike yaratıyor.
Sorumluların hemen, hemen tümünün görmezden geldiği ve adeta kanıksadıkları bu manzaralar özellikle yaz aylarında olağanüstü tehlikeli sağlın hastalıklara davetiye çıkartıyor.
Bölge sakinlerinin yaşamını çekilmez kılan, semt sakinlerinin haşerelerle imtihan eden kirli ve hastalıklı sular ile ilgili yetkililerin çözüm üretmemesi ise apayrı bir handikap.
‘KAÇAK YAPIYA İZİN VAR AMA GÖREVLERİNE YOK MU?’
Temel kazılarının yapılmasının ardından öylece bırakılan alanlardaki kirli sular ve beraberindeki hastalıklar ile ilgili şikayetlerini dillendiren vatandaşlar, sıkıntılarını şu cümlelerle dile getiriyorlar: “Biz Kooperatifler mahallesi, Kışla 1. Sokakta oturan binalarda yaşayan insanlarız. Yaşadığımız cadde üzerinde kentsel dönüşüm gerekçesi ile 5 bina yıkıldı. Bunlardan biri kısmen kaçak yapı olsa da tamamlandı. Geriye kalan ve yıkımı gerçekleştirilen 4 alanın temel kazıları yapılmadan öylece virane bir şekilde bekletilirken 1’inin temel kazımı yapıldı ve aylardır öylece bekliyor. Malum önümüz yaz ve Diyarbakır’ın sıcakları ise meşhur. Şimdiden evlerimizin kapı ve pencerelerini açamaz olduk ki sebebi haşereler. Tabi kapı ve pencereleri kapatarak kötü kokuyu engelleme gibi bir şansımızda yok. Şimdi buradan sormak istiyorum şu mübarek Ramazan gününde bizlere görülen bu şekil bir dayatma hangi hakka ve hukuka sığmaktadır? Yetkililer meyen ötede biten binaların altına yapılan KAÇAK yapılara müsamaha gösterip, görmezden gelirken asli görevleri olan İNSAN YAŞAMI ile ilgili neden bir girişimde bulunmazlar? Bu sorumluluk belediyenin ise belediye, kamu kurumlarının ise kamu kurumlarının bir an önce kendilerine gelerek görevlerini yapmalarını istiyoruz. Seçim öncesi her kesimin her şeyin insan için olduğu söylemi sadece sözde mi kalydı? Bu nasıl bir anlayışsızlıktır anlamış değiliz. Kaçak yapılara müsaade edenlerin asli görevlerini icra etmelerini istiyoruz, bu onların mecburiyetidir.” Diyerek tepki gösterdiler.
‘ESKİ STAD’IN TEMELİ HASTALIK SAÇIYOR, YAŞAMLARI TEHDİT EDİYOR’
Uzun zamandan beridir yerine önce AVM daha sonra da Millet bahçesi yapılacak diye bekletilen, kazılan temeli ile de hem insanlar8a h9em de hayvanlara büyük tehdit oluşturan eski stadyum alanı hem görsel olarak hem de amaç olarak çok ilkel bir görüntü oluşturuyor. Devasa bir göl görünümüne kavuşan inşaat temelinden su içen hayvanlar yaşamlarından olurken yine aynı bölgede biriken ve uzun süre bekleyerek bakteri, mikrop yuvasına dönüşen su göletinde envai türlü haşere sağlıkları tehdit ediyor. Yine aynı bölgede insanlar hem kokudan hem de özellikle sivrisineklerden dolayı evlerini kullanamaz durumdalar. Semt sakinleri özelikle sıcaklaşan havalarda alandan çok yoğun kötü kokuların yükseldiğine dikkat çekerek şunları sıralıyorlar: “Artık burası ne yapılacak ise yapılsın. AVM mi, Kültür ve Kongre Merkezi mi, Millet Bahçesi mi? ne yapılacaksa yapılsın. Ne sabrımız ne de tahammülümüz kalmadı. Yaşadığımız işkenceyi anlatmamız mümkün değil. Sivrisinekler, haşereler ve kötü kokuları sizlere veya yetkililere nasıl anlatabiliriz ki? Hiç mi bu manzara dikkatlerini çekmiyor? Bu manzara ne 21. Yüzyıla ne de gelişen, büyüyen ülkemize yakışmıyor. Artık sağlımız da tehdit altında ve yetkililerin uyanmasını istiyoruz.” Dediler.
Ahmet BEŞENK’in Özel Haberi