Klinik Psikolog Dr. Yunus Ayyıldız, Ekonomik krizin ruh sağlığında yarattığı olumsuz etkilerini değerlendirdi. Krizin genel olarak toplumun refahının yanında güven duygusunu da azalttığına işaret eden Dr. Ayyıldız, Aile içi, bireysel psikolojik ve fiziksel sağlık sorunlara yol açtığını söyledi.
DİYARBAKIR GAZETE- Klnik Psikolog Dr. Yunus Ayyıldız, son yıllarda devam eden ekonomik krizin ruh sağlığına etkilerini değerlendirdi. Dr. Ayyıldız, Ekonomik krizin, hem işverenlerde hem çalışanlarda hem de işsizlerde ruhsal problemlere yol açabileceğini söyledi.
Krizler toplumların ekonomik ve politik yapıları üzerinde önemli etkiler bırakıyor
Ekonomik krizler tarihin farklı dönemlerinde ülkelerin ve toplumların ekonomik ve politik yapıları üzerinde önemli etkiler bıraktığına işaret eden Dr. Ayyıldız, “Ekonomik krizlerin makroekonomi üzerindeki etkilerinin yanı sıra sosyo -ekonomik etkileri toplumların refah ve huzurunu etkilemektedir. Ekonomik krizler sonucunda işsizlik oranları yükselmekte, gelir dağılımı adaleti bozulmakta, satın alma gücü düşmekte ve genel olarak toplumun refahının yanında güven duygusunu da azalmaktadır. İnsan canlısının en temel ihtiyacı kendini güvende hissetmesidir” diye konuştu.
Güven duygusu kaybedilirse…
Dr. Ayyıldız, Kişinin kendini güvende hissetmesini sağlayan en önemli unsurlardan bir kaçı da bir kontrol algısı olduğunu ifade ederek, “Bu durumu kontrol edebildiği sürece kişi kendini güvende hisseder. Bunun akabinde güven duygusu oluşmadığında kişide stres anksiyete yani kaygı bozukluğu depresyon gibi psikopatolojik rahatsızlıklar meydana gelebilir” dedi.
Dr. Ayyıldız, Ekonomik krizin başta iş hayatı olmak üzere, Aile içi, Bireysel psikolojik ve fiziksel sağlık sorunları ve diğer insanlarla sosyal ilişki sorunlara yol açtığını söyledi.
“Ekonominin ruh sağlığına olumsuz etkisi ile nasıl baş edilir?”
Klinik Psikolog Yunus Ayyıldız, ekonominin ruh sağlığına olumsuz etkisi ile nasıl baş edilebileceğini de şöyle sıraladı:
“Herhangi bir harcama yapmaksızın da iyi hissedebildiğimiz bazı rahatlama alanları vardır. Bu her birey için değişir. Kimisi yürüyüş yapmak ile iyi hissederken kimisi için bunun yolu bir kahve içmektir. Bu nedenle, keyif aldığınız bu rahatlama alanlarını mutlaka gün içerisinde uygulamaya çalışın.
Bulunduğunuz sosyal ortamlarda veya aile ortamında ekonomik problemlerin sürekli konuşulmasının önüne geçmeye çabalayın. Bu yaşamın bir parçası olduğu için yok saymak mümkün değilse de yaşamın diğer parçalarını da hatırlayıp başka konularda da konuşmak daha iyi hissettirir.
Zorlandığınız ve kötü hissettiğiniz durumlarda yardım istemekten çekinmeyin. Kimi zaman yaşadığınız stres nedeni ile ailenizin beklentilerinin bir kısmını gerçekleştiremiyor olabilirsiniz. Bu durumu aile üyelerinizle konuşup desteklerini almak iyi gelecektir.
Plan yapmak, hissedilen belirsizlik kaygısını azaltır. Bu nedenle önünüzdeki süreçte nasıl bir yol izleyeceğinize dair bir plan yapabilirsiniz.
Olumsuz duygu durumu yaşarken bu duyguyu regüle etmek için sosyal destek büyük bir önem taşır. Bu nedenle beraber olmaktan hoşlandığınız insanlar ile beraber belirli aralıklarda planlar yapabilirsiniz. Hayatınızda daha öncede buna benzer zorlukların olduğu dönemleri kendinize hatırlatabilirsiniz. Hayat, doğrusal bir çizgi değil engebeli bir yoldur. Birçok olumsuz dönem gibi, o zorlukların da geride kalmış olduğunu fark etmek önemlidir”