Dicle Üniversitesi Bilge Gençlik Kulübü tarafından ‘Kasım Ayı Sahabe Ayı’ münasebetiyle Selman-ı Farisî ve Hakikat Arayışı adlı konferans düzenlendi.
İlahiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda düzenlenen konferans, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Konuşmacı olarak katılan Araştırmacı Sertaç Tekdal, Ashab-ı Kiram’ın bu coğrafyaya ve kendilerine nur ve rahmet olabilmesi için onları bilmek tanımak ve takip etmek gerektiğini söyledi. Tekdal, “Ashab-ı Kiram’ın gittiği coğrafyalar gelişti. Adalete hakikate ve saadete ulaştı. O coğrafyalardan biri de bizim yaşadığımız coğrafyadır. Ashab-ı Kiram’ın bu coğrafyaya ve bizlere nur ve rahmet olabilmesi için onu bilmek tanımak ve takip etmek gerekiyor. Ayak izlerini bu coğrafyada gördüğümüz bir Sahabe-i Kiram da Selman-ı Farisi’dir. Onun ayak izleri vardır. Bu coğrafyanın fethinde bulunmamıştır. Ama hakikat arayışı içerisindeyken Selman Nusaybin’e uğramıştır. Tarihi kayıtlara göre bugün Eskişehir ve Afyon arasında bulunan Sivrihisar ilçesine uğramıştır. Ve hakikat arayışı içerisinde buralardan gelmiş ve geçmiştir. Selman-ı Farisî bize bıraktığı en büyük miras hakikatin arayıcısı sürekli peşinde olmaktır.” dedi.
BİZE ÖLÇE OLAN HAKİKATTİR
“Bugün maalesef nice insanlar kimi Müslüman insanların davranışlarını, yaşam tarzlarını bahane ederek İslam’dan uzaklaşmaktadırlar.” diyen Tekdal, şunları söyledi: “Bize ölçe olan hakikattir, İslam’dır, İslam’ın yanlış temsilcileri bizim için örnek değildir. Selman, henüz hakikat arayışının başında bu anlayıştadır. Çünkü o hak olanın bu insanlarla ölçülemeyeceğini biliyor. Hak olan ulvidir. Hak olan yücedir. İnsan ise kusurludur. Hata edebilir. Bizim bahsettiğimiz bu insan topluluğu insandır. Melek değildir. Biz bir melek topluluğundan bahsetmiyoruz çünkü biz de melek değiliz. Sahabe örnek bir toplum olması münasebetiyle bizim için her daim örnektir. İşlenen hatalar, kusurlar varsa onlar da bizim için örnektir ve ders alma noktasında misaldir ama İslam kusursuzdur ulvidir. Allah’ın gönderdiği yüce dindir. Onda hiçbir eksiklik kusur yoktur. Eğer bazı hatalar insanlarda sudur etmişse o insana aittir; İslam ait değildir.”
Tekdal, “Selman, varlıklı bir ailenin ortamını terk etmiştir. Kalırsa babasının yerine belki bir vali olacaktır. Ama Selman hakikati hepsine tercih etti. Babasından miras kalacak olanların sadece dünyaya ait olduğunun farkındadır. Hak ve hakikat sadece dünyaya ait değildir, dünya ve ahretin saadetidir.” İfadelerini kullandı.