Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, DTSO AB Bilgi Merkezi ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir resepsiyon verildi. DTSO Kadın Meclisi Sözcüsü Sevim Vural, Günümüz Türkiye’sinde kadına yönelik şiddetin en önemli toplumsal sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak “Ve ne yazık ki utanç verici bir şekilde giderek artmaktadır” dedi.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Kadın Meclisi, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu, DTSO AB Bilgi Merkezi ile 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir resepsiyon verildi.
Diyarbakır’daki bir otelde düzenlenen Resepsiyona DİSİAD Başkanı Burç Baysal, DSMMMO Başkan Mustafa Vural ile iş insanları ile STK’ların kadın temsilcileri katıldı.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Kadın Meclisi Sözcüsü Sevim Vural, resepsiyonda yaptığı konuşmada, Günümüz dünyasında kadına ve erkeğe siyasal, sosyal ve ekonomik haklar konusunda eşitlikçi politikalar izleyen ve kadınların katılımını güçlendiren çok az sayıda ülke bulunduğunu söyledi.
“KADINLAR VE ERKEKLER ARASINDA EKONOMİK İMKÂNLAR NOKTASINDA UÇURUMLAR VAR”
Genel olarak kadınlar ve erkekler arasında kaynaklara ulaşma, yönetme ve sahip oldukları ekonomik imkanlar noktasında büyük uçurumlar mevcut olduğunu ifade eden Vural,” Mesela erkek, kendisiyle aynı işi yapan kadından 3 kat daha fazla kazanmakta, mirastan ve aile sermayesinden daha fazla pay almaktadır.
“KADINLAR EĞİTİMDEN EŞİT ÖLÇÜDE FAYDALANMIYORLAR”
Yine kadınlar, güçlenmelerini sağlayacak en önemli araç olan eğitimden eşit ölçüde faydalanamamaktadırlar. Birleşmiş milletler tarafından yapılan araştırmalara göre; dünyada tüm işlerin yüzde 66’sını kadınlar yaparken, Dünya gelirinin sadece yüzde 10’una, mal varlığının ise yüzde 1’ine sahipler. Kadınların ev içi emekleri görülmemekte ve kadının siyasal, sosyal ve ekonomik hayata katılımında da ev içi rolleri önemli kısıtlar yaratmaktadır. Günümüzde maalesef biz kadınlar yüzyıllardır görünmeyen bu emeği anlatmaya; sosyal ve ekonomik hayata katılım için eşit koşullar talep etmeye devam ediyoruz” diye konuştu.
“KADINA YÖNELİK ŞİDDET EN ÖNEMLİ TOPLUMSAL SORUNLARDAN BİRİDİR”
Vural, Eşitsizliğin kökenini oluşturulan toplumsal zihniyetin değişmesi için dünyada, Türkiye’de ve bölgede kadınlar örgütlenerek, bir araya gelerek güçlenmekte ve mücadelelerini arttırarak sürdürdüklerini belirterek, “Tüm bu çabalara rağmen günümüz Türkiye’sinde kadına yönelik şiddet en önemli toplumsal sorunlardan biridir. Ve ne yazık ki utanç verici bir şekilde giderek artmaktadır.
“TÜRKİYE’DE SON 10 YIL İÇİNDE 474 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ”
2019 yılında Türkiye’de son 10 yıl içinde en yüksek oranda, 474 kadın öldürüldü. Bu artış kadının karşı karşıya kaldığı sosyal, siyasal ve ekonomik alandaki her türlü şiddetin de arttığını gösteriyor. Bunun en önemli nedeni toplumun, erkeğin kadın bedenine yönelik mülkiyet algısıdır. Bu algı nedeniyle kadın bedeni, yüzyıllarca savaş silahı olarak da kullanılmıştır. Yanı başımızda, Ortadoğu’da yaşanan savaş ve çatışmalarda ezidi Kürt kadınlarının yaşadıkları katliamlar, ataerkil yapının ne kadar güçlü olduğunu ve dini değerler, gelenekler, toplumsal zihniyet ile sürdürüldüğünü, savaş ve çatışma dönemlerinde kadın bedenine yönelik saldırıların arttığını göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“SAVAŞLARDAN EN ÇOK KADINLAR ETKİLENİYOR”
Savaşlardan en çok kadınlar etkilendiğine değinen Kadın Meclisi Sözcüsü Sevim Vural, “Kadın bedenine yönelik saldırılar ve kadın yoksulluğu artıyor ve dünya mülteci sayısının yüzde 80’i gibi bir oranı kadınların oluşturması sonucunu doğuruyor. Savaş koşullarında kadınlar gerek ekonomik anlamda gerekse fiziksel ve psikolojik şiddete uğrama anlamında daha fazla zarar görüyor. Bu nedenle coğrafyamızda da uzun yıllardır devam eden çatışma süreci biz kadınların daha çok örgütlendiği, barışı daha çok dillendirdiği ve sahip çıktığı bir süreç olmuştur. Bundan sonra da bölgemizde kadınlar toplumsal barışın sağlanmasında öncü rollerini sürdüreceklerdir. Kadınların gerek ekonomik gerek toplumsal alanda verdiği eşitlik mücadelesi özü itibariyle insan hakları mücadelesidir. Huzurlu toplum için şiddetsiz ve eşit bir dünyanın mümkün olduğunu biliyor ve inanıyoruz. Bu nedenle kadın erkek herkesi ayrımcılığa ve şiddete karşı birlik olmaya davet ediyoruz” dedi.
BAYRAM: “TOPLUMAL CİNSİYET EŞİTLİĞİNİ SAĞLAMAK ADINA DAHA ÇOK İHTİYAÇ DUYDUĞUMUZ GÜNLERDEN GEÇİYORUZ”
Diyarbakır Barosu Başkan Yardımcısı Gazal Bayram Koluman ise, “Kadınlara yönelik baskı ve şiddete karşı omuz omuza verilen mücadelenin yıldönümünde, taleplerimizi bir kez daha haykırmak, istihdamda, eğitimde, sivil toplum örgütlerinin karar alma organlarında Toplumsal Cinsiyet Eşitliğini sağlamak adına daha çok dayanışmaya ihtiyaç duyduğumuz günlerden geçiyoruz” dedi.
Maalesef ki neredeyse toplumun her katmanında kadına yönelik şiddetin dozunun arttığını, şiddet uygulayanların ise toplumsal sınıf farklı gözetilmeyecek seviyelere ulaştığını gördüklerini ifade eden Bayram, şöyle dedi:
“Tıpkı; 19 Mayıs 2019 yılında eşi tarafından 11 kurşunla katledilen baromuzun üyesi Av. Müzeyyen Boylu’nun katilinin doktor olması gibi. Yani diğer değişle toplumun içine işleyen şiddet döngüsünün eğitimli-eğitimsiz, yoksul-zengin, batı-doğu ayırımı yapılmaksızın kadına yönelen sistematik şiddetin değişmediğini, hatta şiddet türünün giderek daha da canavarca-eziyet eden hislerle yansıdığını görmekteyiz. Bu durumun en önemli sebebinin siyasi iktidarın kadına yönelik ayrımcılık ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele etmek istemeyişi, kararlı bir politika izlemeyişi, eril zihniyetin kadınlar üzerindeki tahakkümünün devam etmesini istemeleri olduğunu biliyoruz. Tam da bu sebeple kadın cinayetleri politiktir diyoruz”
Yapılan konuşmaların ardından resepsiyon müzik eşliğinde devam etti.
Sait BAYRAM’ın Haberi