Diyarbakır’da, sağlık çalışanları, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin acil servisinde görevli doktorun hasta yakınları tarafından dövülmesine tepki gösterdi. Tıp Fakültesi Asistan Birliği üyesi Dr. Mustafa Mesutkaya, “Bizler yaşatmaya çalışırken, yaşamlarımızdan olmak istemiyoruz. Bu kadar açık şekilde gelen şiddet dalgasında bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz” dedi.
Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin acil servisinde görevli Dr. Ahmet Azizoğlu, geçen cumartesi günü, yaklaşık 10 hasta yakını tarafından dövüldü. Azizoğlu’nun, hasta yakınlarının saldırısı sonucu burnu kırıldı. Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası, Diş Hekimleri Odası ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği üyelerinin de aralarında bulunduğu sağlık çalışanları, Dicle Acil ve Travmatoloji Hastanesi’nin önünde bir araya gelerek, açıklama yaptı. Dr. Ahmet Azizoğlu’na yönelik saldırıyı kınayan sağlıkçılar, ‘Sağlıkta şiddet sona ersin’ yazılı pankart açtı.
‘YAŞATMAYA ÇALIŞIRKEN YAŞAMLARIMIZDAN OLMAK İSTEMİYORUZ’
Basın açıklaması, sağlık çalışanları adına Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistan Birliği üyesi Dr. Mustafa Mesutkaya tarafından okundu. Mesutkaya, acil serviste görevli Dr. Azizoğlu’nun hasta yakınlarınca darbedildiğini söyledi. Sağlık kuruluşlarında, her gün ortalama 30 şiddet olayının meydana geldiğini kaydeden Dr. Mesutkaya, şunları söyledi: “Arkadaşımızın bu saldırıda gözlüğü ve burnu kırılmış, ayaklarında ise incinme meydana gelmiştir. Meslektaşımıza yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Bizler yaşatmaya çalışırken, yaşamlarımızdan olmak istemiyoruz. Bu kadar açık şekilde gelen şiddet dalgasında bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz. Mesleğimizi icra ederken, hastalarımıza yeterli süre ayırmak ve güvenli ortamlarda çalışmak istiyoruz. Türk Tabipler Birliği’nin defalarca dile getirdiği ‘Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası’nın bir an önce çıkarılarak, şiddet uygulayanlara hapis cezasını yasallaşması sağlanmalıdır. Bu uyarılarımızın ve önerilerimizin hayati önem arz ettiğini tekrarlıyoruz. Ölmek istemiyoruz. Yaralanmak, hakaretlere maruz kalmak istemiyoruz. Bu şartlarda çalışmak istemiyoruz. Sağlıkta şiddetin önlenebileceğini, hekim- hasta ilişkisinin normal haline dönebileceğini düşünüyoruz.”