Malumunuz dün akşam Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı olan Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’ne hemşerimiz, yakinen tanıdığım, ilk olarak 1999 yılında Gıda, Tarım ve hayvancılık Bakanlığı Diyarbakır İl Müdürlüğü’nde Hayvan Sağlığı Şube Müdürü sonrasında İl Müdürü iken sürekli irtibat halinde olduğum Diyarbakır’ın bir değeri ve deneyimli ve önemli bir bürokrat olan Mustafa KAYHAN’ın atanmasına çok sevindim.
Tanıdığım ve bildiğim için söylüyorum; Sayın KAYHAN işinin ehli, liyakatli bir bürokrat…
Aynı zamanda ikili ilişkileri de iyi, sempatik, sıcakkanlı ve sabırlı bir kişiliğe sahip…
Et ve Süt Kurumu Genel Müdürlüğü’ne getirilmesi bence yerinde ve doğru bir görevlendirme olmuş…
Onu o göreve layık görenleri mahcup etmeyeceğinden de eminim…
Daha önceki görevlerinde olduğu gibi bu görevini de en iyi şekilde yapacağından şüphem yok, kimsenin de şüphesi olmasın.
Ve artık Diyarbakırlıların Ankara’da bir kapısı daha oldu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda İlyas İLERİ,
Sağlık Bakanlığı’nda Dr. Aziz Alper BİTEN’den sonra bu kez de
Tarım ve Orman Bakanlığı’nda Mustafa KAYHAN…
Üçünün de kapısının hemşerilerine kapılarının açık olduğunun bilinmesini isterim…
Bugüne kadar Sayın İLERİ’nin, Sayın BİTEN’in hemşerilerine yönelik yaptığı çalışmalar gün gibi aşikar, yanına giden kimseyi boş göndermeyen, bürokratik sorunlarını anında çözen bu ikiliye yıllar sonra Sayın KAYHAN’ın da eklenmesi hemşerileri olarak beni ziyadesiyle mutlu etti.
Çeşitli Bakanlıklarda Diyarbakırlı Bürokratların sayısının artmasını umut ediyorum.
Ve bu birbirinden değerli bürokratlarımızın kent için bir şans olduğunu da ifade etmek istiyorum.
Nacizane fikrim; 3’ü de Diyarbakır’a sağlık, gençlik spor ve tarım alanında iyi hizmetler gelmesi için çaba gösteriyorlar.
Ben her üç genç, yetenekli ve başarılı bürokratlarımıza bir kez daha teşekkür ederek, başarılar diliyorum.
Diyarbakır’ın artık siyasetle değil, bürokratik hizmetlerle anılmasında öncülük edecek bu 3’lü şahsiyete destek verilmesi gerekiyor.
Bu anlamda İktidar mensubu Diyarbakırlı 3 vekilin 3 bürokratına yani hemşerilerine gerekli desteği vermesinden yanayım.
Sayın EKER, Sayın BAL ve Sayın ERONAT’ın da benimle aynı fikirde olduğundan eminim.
Ve artık Diyarbakırlının Ankara’da gidip görüşebileceği ve sorunlarını çözebileceği bürokrat sayısının 3’e çıktığını belirtmek isterim..
Genellikle yazılarımda Jonjonlu kelimeler kullanma taraftarı olmadığımı herkes artık biliyor, ben aklımdan geçen cümleleri yazıya dökmeyi çok seviyorum.
Yani dümdük…
Bu da benim ‘özelliğim olsun’ diyerek, sevgiyle kalın…
Sait BAYRAM