Diyarbakır’da Olgunlaşma Enstitüsünce yürütülen proje ile inanç ve kültür değerlerinin üzerinde yer alan, kente özgü motifler, özel bir ekip tarafından fotoğraflanarak tasarım elbiselere işleniyor. Ekip, İslam’ın 5. Harem-i Şerif’i olarak kabul edilen Ulu Cami’nin motiflerini çekti.
Diyarbakır’da Olgunlaşma Enstitüsünce yürütülen proje ile inanç ve kültür değerlerinin üzerinde yer alan, kente özgü motifler, özel bir ekip tarafından fotoğraflanarak tasarım elbiselere işleniyor. Taştan, kumaşa medeniyetlerin modaya aktarıldığı özel koleksiyonun Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında düzenlenecek defilelerle podyumda tanıtılması hedefleniyor.
Tarih, kültür ve inanç değerleri ile açık hava müzesi konumundaki Diyarbakır’ın tarihi figürleri modaya yansıdı.
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan tarihi surlar, İslam’ın 5. Harem-i Şerif’i olarak kabul edilen Ulu Cami, İçkale Müze Kompleksi, peygamber makamları ve sahabe kabirleri, Ongözlü Köprü, Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı Tarancı ve Sezai Karakoç müzeleri gibi değerlere sahip Diyarbakır çok sayıda medeniyete ait izleri bünyesinde barındırıyor.
Geçmişi bugüne bağlayan tarihi yapılar üzerindeki kabartma ve figürler modaya da ilham kaynağı oldu. Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsünce yürütülen proje ile inanç ve kültür değerlerinin üzerinde yer alan, kente özgü motifler, sanat tarihçisi, resim öğretmeni, giyim ve tasarım öğreticisi ve dikiş, nakış ustalarının yer aldığı özel bir ekip tarafından fotoğraflanıyor ve bilgisayar ortamında desenlere uygun kıyafet modelleri tasarlanıyor.
Taştan, kumaşa medeniyetlerin modaya aktarıldığı hazırlanacak özel koleksiyonun Türkiye’nin yanı sıra yurt dışında düzenlenecek defilelerle podyumda tanıtılması hedefleniyor.
“GEÇMİŞİ GELECEĞE AKTARMA GAYESİ İÇERİSİNDEYİZ”
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Şirine Eronat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’deki 22 olgunlaşma enstitüsünden biri olarak geleneksel motifler üzerine çalışma yürüttüklerini söyledi. Proje kapsamında 20 kişilik araştırma ekibi ile 2 yıldır sahada olduklarını belirten Eronat, “Diyarbakır açık hava müzesi konumunda olan bir şehir. Her tarafında tarih ve yaşanmışlık var. Geçmişi geleceğe aktarma gayesi içerisindeyiz. Kurum olarak da bunu çok iyi yaptığımızı düşünüyoruz.” dedi.
Hazırladıkları tasarım kıyafetleri görenlerin büyük ilgi gösterdiğini anlatan Eronat, çalışma ile tarihi yapılardaki figürler konusunda farkındalığın arttığını aktardı. Eronat, kıyafetlerin, özgün, aylarca emek harcanarak hazırlandığını dile getirerek, hedeflerinin bu emeğin başka ülkelerde de tanıtılması ve görülmesi olduğunu kaydetti.
“BUNU TAŞTAN KUMAŞA BİR YOLCULUK OLARAK DÜŞÜNDÜK”
Olgunlaşma Enstitüsünde sanat tarihçisi Mahmut Sukuti, geleneksel el sanatlarını yaşatmak, geleceğe aktarmak ve modernize etmek için çabaladıklarını bildirdi. Çalışmayı yaparken kentin dokusuna uygun yapılardan motifler seçtiklerini anlatan Sukuti, özellikle Ulu Cami’deki figürleri kullandıklarını belirterek, şunları dile getirdi: “Medeniyetlerin bıraktığı izleri fotoğrafladık ve atölyemizde motif haline getirdik. Diğer atölyelerimizde de ürüne dönüştürmeye çalışıyoruz. Taştan kumaşa bir yolculuk olarak bunu düşündük. Amacımız motifi modernize edip günümüz modasına uygun hale getirmek.”
Sukuti, Diyarbakır’ın kültürel dokusunun yine kentin kadınların eli ile işlendiğini, hazırlanan tasarım giysileri ulusal ve uluslararası defilelerde görmek istediklerini ifade etti. Tasarım ekibinde yer alan resim öğretmeni Nida Özkul, tarihi kumaşa dokuduklarını anlatarak, geçmişi gelecek nesillere moda ile aktarma çabasında olduğunu belirtti. Motifleri fotoğrayıp seçtikten sonra kalıplara aktardıklarını dile getiren Özkul, “Kalıplar nakış öğretmenlerimizce kumaşa nakşediliyor. Atölyede dikilerek elbise haline getiriliyor. Aşamalar zahmetli fakat kıyafeti mankenin üzerinde gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Hedefimiz Avrupa’da bu kıyafetlerin sergilenmesi. Çünkü örnek olacak bir çalışma yapıyoruz.” diye konuştu.
Aziz ASLAN’ın Haberi- AA