İstanbul’da hayata gözlerini yuman şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç için Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi memleketi Diyarbakır’da da gıyabi cenaze namazı kılındı.
Yazın ve düşün dünyasının en önemli isimlerinden şair, yazar ve mütefekkir Sezai Karakoç için 17 merkez ilçe cami ve Ulu Cami’de gıyabi cenaze namazı kılındı.
Adı “Diriliş” düşüncesi ve dergisi ile özdeşleşen Karakoç için İl Müftüsü Yavuz Selim Karabayır tarafından tarihi Ulu Cami’de ikindi namazına müteakip gıyabi cenaze namazı kıldırıldı.
Vali Münir Karaloğlu namaz sonrası basına yaptığı açıklamalarda bu toprakların mübarek topraklar olduğunu, tarih boyunca İslam medeniyetine büyük insanlar, şairler, mütefekkirler yetiştirdiğini söyledi.
Medeniyetin, dirilişin şairi üstat Sezai Karakoç’u dün hakka uğurladıklarını ifade eden Karaloğlu, şöyle konuştu: “Ergani doğumlu hemşehrimiz bugün İstanbul’da ikindi namazına müteakip defnedilecek. Biz de hemşehrileri olarak bugün Ulu Cami ve 17 merkez camide gıyabi cenaze namazı kılarak dualarımızı ettik. Rabbim onu cennete koysun. Rabbim Diyarbakır’da Sezai Karakoç ve o neslin devamını da sağlamayı nasip etsin. İnşallah Sezai Karakoç üstattan sonra da bu topraklardan yine medeniyetimize, kültürümüze, inancımıza hizmet edecek fikir insanları, şairler yetişsin diye temenni ediyoruz. Rabbim nur içinde yatırsın. Bütün Diyarbakırlı hemşerilerimizin, ümmetin başı sağ olsun.”
SEZAİ KARAKOÇ KİMDİR?
22 Ocak 1933 yılında Diyarbakır’ın Ergani ilçesinde dünyaya gelen Karakoç, ilk eserlerini 1950’li yıllarda Büyük Doğu’da verdi. 16 Aralık 1963’ten itibaren belli aralıklarla Yeni İstanbul gazetesinde günlük yazılar kaleme aldı. Karakoç, bir döneme damga vuran ve Türk Edebiyatının baş yapıtlarından biri olan ‘’Mona Roza’ şiiriyle oyucuların kalbinde taht kurdu. 1990 yılında siyasete de atılan Karakoç, Diriliş Partisi’ni kurdu. Karakoç’un şiirleri Büyük Doğu, Hisar (1951-54), Mülkiye (1952-53), İstanbul (1953-57) Şiir Sanatı (1955), Hamle (1955), Pazar Postası (1957-58), Türk Yurdu (1959), Hür Söz (1961), Soyut (1965), Hilâl (1965) ve Diriliş (1960-92) dergilerinde yayımlandı. Karakoç’un “Mona Roza” şiiri 1950’li yılların başlarında büyük ilgi görürken, ikinci şiiri “Rüzgâr” Hisar (Şubat 1951) dergisinde çıktı.
