Diyarbakır’da, HDP’nin düzenlediği 1 Eylül Dünya Barış mitinginde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla 7 yıldır görüşemediğini belirterek, “Bu zulüm Kürt halkının değerlerine saldırıdan başka bir şey değil. Bu tecrit değerlere, Kürt halkının değerlerine bir saldırıdır. Bu ağırlaştırılmış tecrit koşullarına bir an önce son verin diyelim. Tecride son vermek barışın önünü açmaktır. O yüzden buradan bir kez daha sesleniyoruz, bu tecride son verin, bir an önce Abdullah Öcalan’ın avukatları, ailesi İmralı’ya gitsin ve görüşme gerçekleştirsin. Bu tecridin etkileri o kadar büyük ki Ortadoğu’daki sömürü, İmralı tecridinden başlıyor. Ortadoğu’daki savaş, İmralı tecridinden gerekçesini alıyor” dedi.
Diyarbakır Emek ve Demokrasi Platformu ile HDP tarafından İstasyon Meydanı’nda düzenlenen 1 Eylül Dünya Barış Günü mitingine, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Hacer Özdemir, HDP milletvekilleri, siyasi parti yöneticileri, sivil toplum örgütleri, meslek odaları ve sendika temsilcileri katıldı.
EMNİYET MÜDÜRÜ ASLAN DRONE GÖRÜNTÜLERİNİ YERİNDE İZLEDİ
Türkçe ve Kürtçe müziklerin çalındığı mitinge katılanlar zaman zaman halay çekerken, Diyarbakır Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, miting alanına gelerek emniyete ait drone’un görüntülerini de yerinde izledi.
TEMELLİ: ‘’ASLA GERİ ADIM ATMAYACAĞIZ’’
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, burada yaptığı konuşmada, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutlayarak, “Asla geri adım atmayacağız. Biz, barış mücadelemizi her geçen gün daha da yükseltmeye devam edeceğiz. Bugün de bu coğrafyada yine faşizme karşı, mücadelemiz sürüyor. Bu dünyada savaşlar yaşanmasın diye, insanlık değerleri tahrip edilmesinin diye, 1 Eylül Dünya Barış Günü ilan edildi. Şimdi dün olduğu gibi Kürt halkı yıllardır bu savaşın ağır bedelini ödüyor. İşte bugün burada yan yana gelerek mücadelemizi yükselten 1 Eylül Dünya Barış gününde insanların barış hayaline sahip çıkmak her zamankinden daha acildir. Biz bu göreve talibiz biz bu görevi üstlendik bu yolda gidiyoruz. Dönen dönsün yolundan biz dönmeyiz. AKP artık için için çürüyor, bu utanç iktidarına bu çürüyen iktidara son noktayı biz koyacağız. Dünyanın çeşitli yerlerinde şu anda savaşa karşı Barış mücadelesi veren, kötülüğe karşı iyiliği savunan insanlar, yoldaşlarımız, halklarımız, insanlarımız var. Tarih boyunca bu topraklarda barış mücadelesi zalime ve zulme karşı sürdü sürüyor. Uzun yıllardır zulme karşı ölüme karşı, verdiğimiz mücadele bugün milyonlara ulaştı” diye konuştu.
‘’ÖCALAN AİLESİ İLE GÖRÜŞTÜRÜLMÜYOR’’
İmralı’da tutuklu bulunan Abdullah Öcalan ile avukatlarının ve ailesinin görüştürülmediğini ileri süren HDP’li Temelli, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Abdullah Öcalan’ın büyük çabayla var ettiği ve partimizin bin bir emekle destek verdiği barış masasını devirdiler. O günden bugüne kentlerimiz, yaralarımız, ormanlarımız, evlerimiz yanıyor. 2013-2015 arasında toplumun barış umutlarının nasıl inşa edildiği, görüşmeler sürdükçe savaşın nasıl anlamsızlaştığını Abdullah Öcalan ile müzakereler boyunca toplumda nasıl bir huzur güven ortamının değiştiğini hepiniz gördünüz. Bu sokaklar gördü, Diyarbakır gördü, Silopi, Van, Hakkari gördü hepimiz şahidiz buna. Abdullah Öcalan avukatlarıyla 7 yıldır görüşemiyor, avukatlarının 783’üncü görüşme talebi de reddedildi. Eskiden coaster bozuluyordu, hava şartları uygun değildi, bin bir bahane vardı. Şimdi bahaneye de gerek duymuyorlar tecridi sürdürme kararlılıklarından dolayı avukatla görüşmelerine izin verilmiyor. Ailesi ile görüşmesine izin verilmiyor, telefon edemiyor, mektup gönderemiyor. Bu zulüm Kürt halkının değerlerine saldırıdan başka bir şey değil. Bu tecrit değerlere, Kürt halkının değerlerine bir saldırıdır. Bu ağırlaştırılmış, tecrit koşullarına bir an önce son verin diyelim. Tecride son vermek barış’ın önünü açmaktır. O yüzden buradan bir kez daha sesleniyoruz, bu tecride son verin bir an önce Abdullah Öcalan’ın avukatları, ailesi İmralı’ya gitsin ve görüşme gerçekleştirsin. Bu tecridin etkileri o kadar büyük ki Ortadoğu’daki sömürü İmralı tecridinden başlıyor. Ortadoğu’daki savaş, İmralı tecridinden gerekçesini alıyor. Bir örgüt var Avrupa işkencenin önlenmesi komitesi, işçinin hakkını vermeyen bir örgüt. Bu tecrit işkencesine karşı ses çıkarmadıkça, siz de bu işte prim ortağısınız. Çünkü sizinle bu hesapları yapıp bu tecride, bu işkenceye ses çıkarmadığınızı duyuyoruz. Buna son verin, İmralı’nın kapısı her açıldığında bu ülkede kan akmadı, insanlar ölmedi, tutuklanmadı ve barış umutları yeşerdi. Barıştan korktular Nisan 2015’ten itibaren İmralı’nın kapılarını kapattılar. Bugün tecrit olmasaydı Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşabilseydi. Türkiye’de herkes belki de bambaşka koşullarda yaşıyor olacaktı, bugün belki de Türkiye’nin kadim sorunlarını, yapısal sorunlarını çözüyor olabilecektik. Ama tecrit, savaş sürdükçe Türkiye’nin hiç bir sorunum çözülmediği gibi tüm sorunları daha da derinleşti. Türkiye içinden çıkılmaz bir sorunlar yumağına sürüklenmekte. Bundan bir an önce kurtulmamız gerekiyor. Bu zihniyetten, bu anlayıştan, bu iktidardan bir an önce kurtulmamız gerekiyor.”
Kalabalık daha sonra Kürtçe ve Türkçe müzik eşliğinde halaylar çekerken, miting saat 20.00’de sona erdi ve kalabalık sessiz bir şekilde dağıldı.