Kahramanmaraş depremlerinde Diyarbakır’da yıkılan Diyar Galeria AVM’nin ayakta kalan bölümlerinde eşyaları kalan esnaflar ve yurttaşlar, kısmi tahliye için yetkililere çağrı yaptı.
Diyarbakır’da depremden dolayı yıkılan 7 binadan bir olan Diyar Galeria esnafları, binanın yıkılmayan kısımlarında kalan eşyalarını, mallarını ve evraklarının tahliye edilmesi için açıklama yaptı.
Diyar Galeria esnafları ve binada eşyaları kalan yurttaşlar adına açıklama yapan Av, Sıdkı Zilan, “Hem kiracı hem mülk sahibi hem ev sahibi, burada esnaf kardeşlerimiz de var. Binaların kontrollü bir şekilde, bilim adamlarının göstereceği çözüm doğrultusunda tahliyesinin kısmen yapılmasını istiyoruz. Tahliyesi mümkünse insanlar gitsin ziynetini, hayatını idame ettireceği zaruri ihtiyaçlarını alsın” dedi.
Maraş depremlerinde yıkımın yaşandığı kentlerden biri olan Diyarbakır’da 7 bina yıkıldı. Yıkılan binalarda resmi açıklamalara göre 407 can kaybı yaşanırken, bine yakın yurttaş yaralandı. Diyarbakır’da yıkılan binalardan biri de Diyar Galeria AVM’nin bir bölümü idi. Diyar Galeria’nın arka bölümünde olan bir blok tamamen yıkılırken, diğer bloklarda ise ciddi hasarlar oluştu. Diyar Galeria enkazında arama kurtarma çalışmaları tamamlanırken, enkazdan 20 kişi sağ kurtarılırken, 88 kişi de yaşamını yitirdi.
Diyar Galeria’nın yıkılmayan hasarlı bölümleri için ise yıkım kararı verildi. Diyar Galeria için yıkımın ne zaman başlayacağı henüz açıklanmazken, esnaflar ve yurttaşlar ise yıkılmayan binada kalan ziynet eşyalarını, mallarını ve evraklarını tahliye etmek için yetkililere çağrıda bulunuyor.
Diyar Galeria esnafları ve binada bürosu, evi bulunan yurttaşlar, Galeria önünde açıklama yaparak, eşyalarının tahliyesi için yetkililere seslendi. Diyar Galeria esnafları ve binada meskeni olan yurttaşlar adına açıklamayı Av. Sıdkı Zilan yaptı.
“YÜZYILIN DEPREMİNİ YAŞADIK”
Bilimsel çalışmalar sonucunda hazırlanacak rapor ve uzman görüşü ile kısa süreliğine de olsa binada kalan eşyaların tahliyesi için çağrıda bulunan Zilan, şunları söyledi: “Yüzyılın depremi denilen bir hadise oldu. Sadece Türkiye sınırları içinde değil, Afrin’den Halep’e kadar sınırın diğer tarafında 5 bine yakın insan bu depremde şehit oldu. Türkiye’de şuana kadar açıklanan 40 bin insan şehit oldu. Hatta bilim adamlarının bu sayının 100 bini bulacağına dair beyanları var. Biz hiçbir ayrım yapmadan hepsini saygıyla anıyoruz, hepsine Allah rahmet eylesin. Yıllar yılı bu mağdurları, şehitleri unutmayacağız.”
‘KADERİMİZ DEĞİL’
Depremde yaşanan can kayıpları için Fatiha okuyan Zilan, ardından sözlerini şöyle sürdürdü: “Allah hepsine rahmet eylesin, onlar bizim insanlarımızdır, canlarımızdır. Yaralılar var, Allah onlara da şifa versin. Maalesef deprem ülkemizin bir gerçeği ancak polemiklere yer vermemek için bilim insanlarının burada insan kusuruna dikkat çektiğini hepimiz biliyoruz. Doğru bir yer seçimi, doğru bir proje ve sağlam malzeme kullanıldığı takdirde insan ölümlerinin dünya ortalamasına göre, çok az olabileceğine dair görüşleri var ki, hepimiz bunu paylaşıyoruz. İnşallah bundan sonra ülkemizde, ilimizde belediyeler, kurumlar, devlet, hükümetler önlem alır. Her depremde aynı acıyı yaşıyoruz ama bir türlü ibret alamadık. İnşallah bundan sonra ibret alırlar. Bu bizim kaderimiz değildir. Tam tersine biz kendimizi avutmak için yanlışlarımıza bahane arıyoruz.”
‘BURADA HER BİRİ BİR BİNADA, UZAK MESAFELERDE, İNSANLAR KOŞTURUYOR’
Deprem sonrası çaba harcayan herkese teşekkür eden Zilan, koordinasyon konusunda yanlış anlaşılmaların olduğunu belirterek, “Benim anladığım Diyarbakır’da koordinasyon aynı mekanda masalar yan yana olur. AFAD, Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Belediye yan yana oturur ve vatandaş bir mekana gider işlerini, işlemlerini bitirir. Burada her biri bir binada, uzak mesafelerde, insanlar koşturuyor. Mağdurlar var, yardım edilmesi gereken insanlar var.” dedi.
“KISMEN TAHLİYE İSTİYORUZ”
Diyarbakır’daki can kayıplarının üçte birinin Diyar Galeria’da meydana geldiğini ifade eden Zilan, şöyle konuştu: “Bir blok yıkılmış malumunuz, diğer bloklar ayaktadır. Resmi kayıtlarda yıkılmış gözüküyor ama çıplak gözle baktığımızda Diyar Galeria’nın hepsi yıkılmamış. Burada tahliye sorunu ortaya çıkıyor. Kimse buzdolabını, mobilyasını çıkarmak derdinde değil. Birçok acılı aile vardır ama belki onu ayakta tutacak kadar ziynet eşyası, parası, taşınabilir kıymetli evrakı vardır. Burada Muhasebeciler Odası var, avukatlar var. Ben şahsen 30 yıllık avukatım ve bütün arşivim orada. Biz yetkililerle görüştük. Sayın Vali ile dün görüştük. Tahliyesinin mümkün olduğunu, emsallerinin olduğunu belirttik. Bunu da kendi başımıza yapamayız, kurumların bizimle diyalogda olmasını istiyoruz. Canları enkaz altından kaldırmak çok çok hayati ama tahliyeler de önemlidir, toplum için. Toplum fakir. Devletin yaptığı yardımlar bir 2 ay insanları ayakta tutamıyor. Bu şoku atlatamazsak biz yetimlere nasıl sahip çıkacağız, yaralılara, mağdurlara nasıl sahip çıkacağız. Hepimizin normalleşmesi lazım. Burada tepki için de toplanmadık, şov için de toplanmadık. İlerisi için de kurumların bizimle diyalogda olmaları lazım. Hem kiracı hem mülk sahibi hem ev sahibi, burada esnaf kardeşlerimiz de var. Binaların kontrollü bir şekilde, bilim adamlarının göstereceği çözüm doğrultusunda tahliyesinin kısmen yapılmasını istiyoruz. Tahliyesi mümkünse insanlar gitsin ziynetini, hayatını idame ettireceği zaruri ihtiyaçlarını alsın. Hükümete de bir çağrımız var. Madem hükümet, Diyanet vefat edenlerin için şehir diyor ki, ben de o kanaatteyim. O statüyü versin. Şehit ailelerine verdiği benzeri bir düzenlemeyi Meclisten geçirsin. Hiç olmazsa geride kalanlar biraz olsun hayata tutunabilsin. Bu yardımların da çok sembolik kaldığını söylüyorlar. Büyük bir afettir, kurumlar yardım ediyor, insanlar yardım ediyor, dış devletler yardım ediyor ve bunların öncelikle mağdurlara, vefat edenlerin yakınlarına, geride kalan yaralılara, mağdurlara anlamlı bir yardımın yapılmasını istiyoruz.”
‘İÇERDE 6-7 TRİLYON MALIM VAR’
Galeria esnaflarından Suat Giyim’in sahibi ise 1968’den beri işini devam ettirmekte olduğunu belirterek, şunları söyledi: “14 gündür Galeria duruyor. Benim dükkanım arka tarafta. Benim dükkanımda bir kolon bile yıkılmamış. Benim orada 6-7 milyon malım var. Ben zor durumdayım.”
‘KEMOTERAPİ HASTASIYIM, İLAÇLARIMI, RAPORLARIMI ALMAK İSTİYORUM’
Kemoterapi hastası olduğunu ve bütün ilaçlarının binada kaldığını söyleyen Aysel Arslan ise şunları söyledi: “İlaçlarımın çoğunu yurtdışından getiriyorum. Devletin bu konuda yardımcı olmasını istiyoruz. Amacımız orada eşya çıkarmak değil. En azından acil olan raporlarıdır vs. onları çıkarmak çok zor. Ben bir sağlıkçıyım ve hiçbir ilacımı kullanamıyorum. İnanın ayakta zor duruyorum.”
