Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a bir mektup yazarak, Kürtçenin resmî statüye kavuşturulmasını talep etti.
Kürtçe sözlük ve temsilcilik açması için Türk Dil Kurumu’nda talepte bulunan Kürt Dil Platformu, bu sefer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Kürtçenin resmî statüye kavuşturulmasını istedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 22 Ocak’ta Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreni’nde Türkçenin korunmasına ilişkin yaptığı konuşma sonrası harekete geçen Kürt Dil Platformu, Erdoğan’a bir mektup yazdı.
‘KÜRTÇE İÇİN DE GEÇERLİ OLMALI’
Kürt Dil Platformu Sözcüsü Şerefhan Ciziri imzasıyla yazılan mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’na Kültür ve Turizm Bakanlığı 2019-2020 Özel Ödülleri Töreni’nde, kullandığı “Ülkemizdeki kültür meselesi ekseriyetle işin uzmanları tarafından dil meselesinin dışında değerlendiriliyor. Oysa bir milleti maziden atiye taşıyan kültürse o kültürün en önemli unsuru dildir… Dil olmadan insan, aile, toplum, millet, kültür ve medeniyette olmaz. Diline sahip çıkmayan, dilini zenginleştirmeyen milletlerin tıpkı kökleri kuruyan ağaçlar gibi esen rüzgârlar karşısında devrilmeye mahkûmdur… Peyami Safa bunu ‘Dilini kaybeden millet her şeyini kaybetmiş demektir’ diyerek ifade ediyor. Bu acı gerçeğe rağmen dil meselesine yeterinde eğilmiyoruz. Caddelerde dolaştığınız zaman dükkânları, marketleri görünce bakıyorsunuz. Bizim dil nerede? Buralarda bizim diller yok…” ifadeleri hatırlatılarak “Herhalde yaptığınız tespitler Kürt dili için de geçerli olmalı. Bunun böyle olduğuna inanmak istiyoruz.” denildi.
Erdoğan’ın dil ile ilgili söylediklerinin onaylandığı kaydedilen mektupta, şu ifadelere yer verildi:
“Sayın Erdoğan,
Dil ile ilgili bu söylediklerinize gönülden katılıyoruz. Konumuz dil olduğu için Kürt dili ile ilgili olarak şunları arz ve talep ediyoruz: Türkçe, resmi dil ve eğitim-öğretim dili olarak belirttiniz sorunları yaşarken; 100 yıldan beri asimilasyon altında bulunan Kürt dili şu an var olmakla yok olmak gibi kritik bir eşikte bulunuyor. Sizlerin de sık sık belirttiği gibi asimilasyon bir insanlık suçudur. Bu suçu kim işliyorsa hep birlikte buna karşı tavır alalım. Asimilasyonla mücadele edelim.
Sadece İstanbul, Ankara, Çukurova gibi metropollerde değil, Kürt halkının nüfus çoğunluğunu oluşturduğu kentlerde ve hatta köylerde de bile Kürt dili artık iletişim-konuşma dili olmaktan yavaş yavaş çıkıyor! Dolayısıyla, birey, aile, toplum ve kültürüyle Kürt milletinin geleceği büyük risk altındadır!
Sayın Erdoğan;
Yirmi beş milyonu aşkın Kürt milletinin varlığını ve kimliğini temsil eden Kürt dili üzerindeki baskıların kaldırılması istiyoruz. Sizlerin Başbakanlık döneminde bu alanda reformlar yapıldı, adımlar atıldı. Bu reformların devam etmesi ve Kürtçenin resmî bir statüye kavuşması gerekiyor. Hastaneler, bankalar, belediyeler, devlet Kurumları, Türk Hava Yolları… gibi devlet ve kamuoyuna ait yerlerde Kürtçenin iletişim dili olarak kullanılması, ilkokuldan üniversiteye eğitim ve öğretim dili olması için gerekenin sizler tarafından yapılacağına inanıyor, bunu arz ve talep ediyoruz.
Bizler Kürt Dil Platformu olarak defalarca sizlere ve AK Parti’nin yöneticilerin ulaşmak istedik. Çabalarımız maalesef sonuçsuz kaldı. Bu talep ve meselelerimizi sizlere bizzat iletmek için görüşme talebimizi ayrıca arz ederiz.”