Bölgede yüzde 56 oranında azalan yağışlar nedeniyle ekinleri erkenden kuruyan çiftçileri zor bir hasat mevsimi bekliyor. Çiftçi Aziz Çınar, “Gelir gider sıfıra sıfır şu anda, herkes zarar edecek.” dedi.
Bu yıl mevsim normallerinden yüzde 14, Mart ayı yağış ortalamasından yüzde 56 azalan yağışlar nedeniyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da çiftçilerini zor bir hasat mevsimiyle karşı karşıya. Bölgede meslek odaları verilerine yağış azlığı nedeniyle buğday, arpa ve mercimek gibi tahıl ürünlerinin rekoltesinde yüzde 60’lara varan kayıplar bekleniyor. Bölgedeki çiftçiler ise kuraklık nedeniyle yaşanan verimsizlik nedeniyle kendilerini zor günlerin beklediğini vurguluyor.
Gerek meslek odaları, gerek çiftçiler, gerekse siyasi partilerin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin temsilcilerinin kuraklık nedeniyle hükümete çiftçiye destek verilmesi yönündeki çağrılarına hükümet kanadından henüz yanıt verilmiş değil.
‘3 YILDIR BUĞDAY BAŞAK TUTMUYOR’
Sur’un Kabasakal Mahallesi’nde 30 yıldır çiftçilik yapan Aziz Çınar, kuraklıktan kaynaklı bu yıl ekinlerinden verim alamadıklarını söyledi. Nisan ayında yağmurun yağmamasıyla birlikte bütün buğday başaklarının kuruduğunu söyleyen Çınar, “3 senedir bu kuraklık nedeniyle ektiğimiz buğdaylar başak tutmuyor. Önceki senelerde bu tarlaların içinde kayboluyorduk, şimdiyse bom boş, her şey kuruyor. Kuraklık nedeniyle buğdayın boyu çok kısa kaldı, başaklar kalitesizleşti. Dönüm başına normalde 2 buçuk ton mal alınırken, şimdi ise 1 buçuk tonu zor buluyoruz. O da zaten masrafını kurtarmıyor.” diye konuştu.
Tohum ekimleri için aldıkları her türlü zirai ürünün de ciddi bir oranda arttığını kaydeden Çınar, “Geçen sene arpanın kilosunu bin 300’e veriyorduk, bu sene ise 2 bin liradan fiyat koymuşlar. Fakat kuraklık olduğu için bir verim elde edemedik, ürün gelmedi. 300 dönüme yaklaşık 70 milyar masraf ettik, dönümüne de 80 kilo anca alabiliyoruz, masrafını çıkarmıyor. Gübresi, tohumu, mazotu hiçbir şeyi kurtarmıyor. Tohum ve gübrenin parasını borçlarla ödemeye çalışıyoruz. Mazot da bizim cebimizden gidiyor.” ifadelerini kullandı.
‘SÖZDE DESTEK VERECEKLERDİ FAKAT YOK’
40 dönümlük arazisine sadece bin TL destek verilmesine tepki gösteren Çınar, “Sözde bir destek vereceklerdi, fakat yok. Umudumuz da kalmadı. Taleplerin hiçbiri yerine getirilmediği için artık talep de edemiyoruz. Çünkü etsek de boş, devlet hiçbir şeyi karşılamıyor. Çiftçilik ölmüş. Gelir gider sıfıra sıfır şu anda, herkes zarar edecek.” diye kaydetti.
UCAMAN: ÜRETİCİ ZORLANIYOR
Yaşanan kuraklık ve çiftçinin mağduriyeti üzerine konuştuğumuz Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Diyarbakır Şube Başkanı Abdussamed Ucaman, Diyarbakır genelinde şu anda yaklaşık 600 bin dönümü aşan mercimek, bir milyon dönüm arpa ve 3 milyon dönüm kuru buğday üretimi olduğunu kaydederek, kuraklıkla birlikte üreticinin zorlandığını söyledi.
Çiftçilerin sulama yapmadığı arazileri bıraktığını aktaran Ucaman, şöyle konuştu: “Mera sahaları da bu yağış rejiminden etkilendi, yağışa paralel olarak azalmayla hayvan otlatmada da sıkıntılar yaşanılıyor. Bölgemizde hüküm sürmekte olan kuraklık, bir taraftan bölge üreticisini diğer taraftan Türkiye‘deki kuru bakliyatta ciddi sorunlar doğuracak. Hayvan yemleri ve sofraya gelecek çorbaya kadar bir çarpan etkisi yaratacak.”
‘TEDBİRLER ALINMALI’
Yaşananlara karşı acil önlem alınması gerektiğini vurgulayan Ucaman, şöyle konuştu: “Tarım Kredi Kooperatifleri borçlu olan çiftçilerin borçlarının faizsiz ertelenmeli, Bağ-Kur primlerinin ötelenmeli, elektrik borcu ve sulama borcu olanların borçlarının devlet tarafından ödenmeli ve hasattan sonra ÇKS ödemelerinin yapılması gerekir. Ortaya çıkacak üretim eksikliği nedeniyle hasat sonrası yaşanacak fiyat artışları konusunda hükümeti ivedi önlemler almaya çağırıyoruz. Pandemiden kaynaklı diğer ülkelerden ithal edemeyeceğimiz için şimdiden gerekli tedbirler alınmalı.”