Diyarbakır Ziraat Odalar İl koordinasyon Başkanı M. Cevat Delil, Buğday taban fiyatlarının düşük olmasından yakındı.
Delil, “Buğday fiyatlarında yüzde 12’lik bir artış söz konusu bu artış az ve çiftçinin emeğini karşılamıyor, çiftçiyi ayakta tutmanın yolu desteklemeden geçer” dedi.
‘TABAN FİYAT EN AZ 1 MİLYON 415 TL OLMALI’
Buğday taban fiyatının artması gerektiğine vurgu yapan Delil, “Buğday fiyatlarına genel olarak baktığımız zaman 2017 ile 2018 arasında yapılan fiyat artışı, 940 bin liradan 1 milyon 50 lira ya çıkartıldı. Yüzde 12’lik bir artış söz konusu ama bu artış azdır, çiftçinin emeğini karşılamıyor. Buğday taban fiyatı en az 1 milyon 415 TL olmalı” diye konuştu.
Diyarbakır Ziraat Odalar İl koordinasyon Başkanı M. Cevat Delil ile Buğday taban fiyatları ve yağışlar üzerine konuştuk.
‘ÇİFTÇİLER GENEL OLARAK RAHATSIZ’
Buğday taban fiyatının çiftçiler tarafında yetersiz bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Buğday fiyatlarına genel olarak baktığımız zaman 2017 ile 2018 arasında yapılan fiyat artışı, 940 bin liradan 1 milyon 50 lira ya çıkartıldı. Yüzde 12’lik bir artış söz konusu bu artışın az olduğu ve çiftçinin emeğini karşılamadığını diyebiliriz. Çünkü biz mazot ve dolara baktığımız zaman yüzde 24’lük bir artış var ilaç ve gübre dolara endeksli çiftçiye sıkıntı yaşatıyor maliyet konusunda. Biz bunun rezerve edilmesini istiyoruz bizim talep ettiğimiz fiyat; 1 milyon 415 lira yaptığız çalışmalar bu fiyatın çiftçiyi kurtardığını gösteriyor. Rezerve edilmesi gerekir çünkü çiftçi bu şekilde kazanmaz. Buğdayın taban fiyatı geçen yıl temmuz ayında açıklanmıştı bu yıl erken açıklandı bu tabii çiftçiyi memnun etti ama fiyat düşüklüğünden dolaylı çiftçiler genel olarak rahatsız oldu. Arpa da devletin açıkladığı taban fiyat 840 lira ama şu an piyasa da 1000 liraya satılıyor. Arpa piyasa bu sene piyasa çok az bunun için devlet daha yüksek bir fiyat vermesi gerekir arpanın taban fiyatını en az 1 milyon 100 bin lira ile 1 milyon 200 bin lira olarak belirlemeli.
‘BUĞDAY VE ARPA YAĞIŞLARDAN ZARAR GÖRDÜ’
Yoğun ve sürekli yağan yağışların ekinlere olumsuz etkileri oldu mu?
Mayıs ayında yağan yağışlar iyiydi. Yağışların hiçbir zaman afet ve sel dışında zararları olmaz. Yağışlar Mayıs ayında değil de Nisan ayında olsaydı bizi daha fazla sevindirirdi. Çiftçimiz nisan ayında yağmurun yağmasın istiyor. 40 gündür yağış alamadık şimdi çok en zarar gören buğday ve arpadır. Biz bunları insanlara zor anlatıyoruz. Şimdi burada yağışla ilgili bir sıkıntımız yok şu an yağan yağmur 20 gün önce yağsaydı bizim için çok iyi olurdu, yağan yağmur özellikle pamuk ve mercimek için iyi oldu. Çiftçilerimiz hiçbir sorun ve sıkıntıyla karşı karşıya gelmedi. Genel olarak yağışlar geç de yağmış olsa bizi memnun etti.
‘BİRAN ÖNCE GAP TAMAMLANMALI’
Gelecekte bölgeyi bekleyen bir kuraklık tehlikesi var mı?
Biz çiftimizin sesi kulağıyız GAP’ın, Dicle barajlarının, Silvan barajının biran önce bitmesini talep ediyoruz çünkü biz arazimizi suyla buluşturmalıyız, arazilerimizi suyla buluşturmadığımız sürece verim alamayız çünkü kuraklıkla karşı karşıyayız. Bunun için biran önce sulu tarıma geçmemiz lazım hükümetimize sesleniyorum biran önce güneydoğunun can unsuru olan GAP’ın kanaları yani uzantılarının yapılmasını istiyorum, proje en kısa sürede tamamlanmalı Diyarbakır başta olmak üzere Mardin Batman Urfa biran önce suyla buluşmak zorunda, bu kanaların bitmesi gerekir çünkü çiftçimiz su sıkıntısı yaşıyor ilerleyen süreçlerde daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya gelebiliriz.
‘CİDDİ BİR KURAKLIKLA KARŞI KARŞIYAYIZ’
GAP projesiyle kuraklık tehlikesi atlatılabilir mi?
Ekolojik dengeler bozuluyor. Biraz çiftçi her sene afetlerle karşı karşıya geliyor ve gelebilir. Çitçimiz kendi imkânlarıyla kazdıkları kuyularla ekinlerini suluyorlar. Türkiye’de 2017 yılında buğday’da 21 milyon ton üretim yaptık bu sene bunu yakalamamız mümkün değil çünkü bölgede özelikle güneydoğuda kuraklıkla karşı karşıyayız tamam arazilerin bir kısmı iyi bazı yerlerde kuraklık yok ama genel olarak baktığımız zaman özelikle Diyarbakır Mardin Urfa’nın ver Siirt’in bir kısmında kuraklık durumu var.
‘ÇİFTÇİYİ AYAKTA TUTMANIN YOLU DESTEKLEMEDEN GEÇER’
Hükümetin tarım politikalarını nasıl karşılıyorsunuz? Ve herhangi bir öneride bulunuyor musunuz?
Hükümetin tarımla ilgili politikalarını genel olarak benimseyip ve doğru buluyorum. Destek olarak çok şey var mazot ve gübre destekleme paraları veriliyor. Çiftçiyi ayakta tutmanın yolu destekten geçer, ama biz bu desteklemelerin artırılmasını istiyoruz. Destekler artıkça çiftçi ayakta kalır.
Kaynak: Tigris Haber Gazetesi