Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, yaşanan sorunların çözümü için ümmetin bir araya gelmekten başka çıkar yolunun olmadığını söyledi.
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Adayı Zekeriya Yapıcıoğlu, sivil toplum kuruluşlarıyla iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar programında STK temsilcilerine hitap eden Yapıcıoğlu, “Bizim bir araya gelmekten, birbirimize yardım etmekten, kardeşler olduğumuzu hatırlamaktan ve aramızda kardeşlik hukukunu tesis etmekten başka çıkar bir yolumuz yoktur. Rabbim o kardeşliğin bir an önce tesis edilmiş olduğunu dünya gözüyle görmeyi hepimize nasip etsin.” dedi.
Diyarbakır’da faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarıyla iftar yemeğinde bir araya gelen Yapıcıoğlu, seçilmesi durumunda yapacaklarını anlattı.
“BÜTÜN İSLAMİ CAMİALARIN ORADA SESİ VE TEMSİLCİSİ OLMAK İSTİYORUZ”
Meclise gitmesi durumunda İslami camiaların sesi olacağını sözlerine ekleyen Yapıcıoğlu, “Daha önceki seçimlerde de yine Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili adayıydım. O gün nasip olmamıştı, meclise gidememiştik. Mecliste İslami bir muhalefete ihtiyaçtan dolayı bu kez inşallah eğer gidersek niyetimiz sadece bir tek partinin bir camianın değil inşallah bütün İslami camiaların orada sesi ve temsilcisi olmak istiyoruz. Onların sesini Türkiye’nin gündemime taşımak, İslami kesimlerin sorunlarına çözümleri, beraber istişare ederek aramak istiyoruz. Bunun için ben ‘Böyle bir şeye ihtiyaç vardır’ diye düşünen bütün kardeşlerimizin şahsıma destek olmalarını bekliyorum.” dedi.
“BÖLGENİN PEK ÇOK İLİNDE 3’ÜNCÜ PARTİ OLDUĞUMUZ TESCİLLENDİ”
Bölgede ikili parti yapılanmasının kırıldığını söyleyen Yapıcıoğlu, “Özellikle bizim bölgemizde ikili bir parti yapılanması mevcuttu ve diğer partilerin çok fazla esamesi okunmuyordu. Ne zamana kadar? HÜDA PAR’ın siyaset sahnesine çıkışına kadar. Partimizin kuruluşundan yaklaşık 15 ay sonra yapılan ilk seçimlerde, Mart 2014 Yerel seçimlerinde, seçime girdiğimiz pek çok bölge ilinde 3’üncü parti olduğumuz tescillendi. Bu seçimlerde de inşallah vatandaşın, milletin çaresiz, alternatifsiz olmadığını bir kez daha gösterilirsek, ben öyle inanıyorum ki; bölgede ciddi bir varlık gösteren diğer partiler de kendilerini belki hesaba çekmek zorunda kalacaklardır. Bu da memleketimiz, bölgemiz ve insanımız için inşallah hayırlara açılan kapı olacaktır.” şeklinde konuştu.
“BİRLİKTE BAZI ŞEYLER YAPMANIN ZAMANI GELDİ”
“İnşallah meclise gittiğimizde inancımıza aykırı hiçbir hareket içerisinde bulunmamak konusunda bütün gayretimizi sarf edeceğiz” diyen Yapıcıoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Seçilip meclise gidersek şayet, Rabbim nasip ederse gayemiz, bütün İslami kesimlerin sesi soluğu olacağız. Bu dinin memleketimizde garip bir hale gelmemesi için, nesillerimizin ifsat edilmemesi için, gençlerimizin inancımızdan koparılmaması için hep birlikte bir mücadele ortaya koymak zorundayız. Herkes farklı farklı kulvarlarda koşuyor olabilir, herkes farklı bir çatı altında hizmetlerini veriyor olabilir. Düşünün sadece Diyarbakır’da her yıl nüfusa 50 bin kişi ekleniyor. Bu 50 bin kişiden bin tanesini medreselerimize çekip orada onlara ders verirsek sanki çok büyük bir şey yapmışız gibi seviniyoruz. Evet, bu büyük bir şeydir. Fakat her yıl 50 bin yeni gencin toplumun içerisine karıştığını hesaba kattığımızda geriye kalan 49 binin nereye gittiğini kendi kendimize sormamız gerekir. Ya da diyelim ki biz bu sayıyı artırdık, 5 bine çıkardık geriye kalan 45 binin nereye gittiği hususunda bizim ciddi ciddi hesaplar yapmamız gerekir. Öyleyse en azından şu toplumun gidişatını çevirme noktasında bütün Müslümanların, İslam’ı kendisine dert edinmiş, İslam’ın topluma hâkim olması için çaba içerisinde olan bütün kardeşlerin birlikte bazı şeyler yapma zamanı geldi de çoktandır geçti aslında. Öyleyse bütün Müslümanlar İslami hizmetlerinde yapabildikleri kadar birbirlerine destek olmalıdırlar.”
KARDEŞLİK VURGUSU
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Yapıcıoğlu, “İftar saatine yaklaştığımız şu dakikalarda ben yeryüzündeki bütün Müslümanların aralarındaki kardeşlik bağlarının güçlendiği, birbirleri ile yaşadıkları, ihtilafların sulh içerisinde, adalet temelinde, Kur’an ve sünnet çizgisinde bir an önce çözmeleri, çok çabuk çözemiyorlarsa en azında sükûnet içerisinde birbirleriyle konuşmalarını temenni ediyorum. Toplumun içerisine sürüklendiği ve acilen çözüm bekleyen sorunlarımız, bizim buna mecbur olduğumuzu bize gösterecek ve bu konuda inşallah gayretimiz artacaktır. Bizim bir araya gelmekten, bizim birbirimize yardım etmekten, bizim kardeşler olduğumuzu hatırlamaktan ve aramızda kardeşlik hukukunu tesis etmekten başka çıkar bir yolumuz yoktur. Rabbim o kardeşliğin bir an önce tesis edilmiş olduğunu dünya gözüyle görmeyi hepimize nasip etsin.” dedi. (İLKHA)