Büro Emekçileri Sendikası Diyarbakır Şubesi, yargı emekçilerinin sorunlarına ilişkin yazılı bir basın açıklaması yaptı. BES Diyarbakır Şubesi açıklamasını Şube Başkanı Suphi İzol yaptı.
‘130 BİNİ AŞKIN KAMU EMEKÇİSİ İHRAÇ EDİLDİ’
İktidarın“Hukuk Reformu” söylemini değerlendiren İzol şunları ifade etti: “Emek ve demokrasi mücadelesinin aynı zamanda bir hukuk mücadelesi olduğunun, etkin bir adalet talebini de kapsadığının, dolayısıyla hukuk mücadelesinin; emek mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunun farkındayız. Bir yandan gece yarısı kararnamelerle işinden ekmeğinden edilen 130 bini aşkın kamu emekçisi ihraç edilirken aralarında yaşamını yitiren yoldaşlarımızın acısı, diğer yandan işinden KOD-29’la atılan MİGROS depo işçilerinin direnişine yasal olmadığı gerekçesiyle yapılan müdahaleye ve yaşatılan haksızlığa isyan eden Fatma’nın “bu yasalar niye hep Fatmalar için var” diyen isyanı, bu topraklar üzerinde 12 Mart’ın sürekliliğinin en çarpıcı ifadesi olarak öne çıkmaktadır.”
YARGI EMEKÇİLERİNİN SORUNLARI
Yargı emekçilerinin karşılaştığı sorunlara ilişkin ise açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Asgari bir yargı adaletini sağlamayan/sağlayamayan iktidar ve yargı erkleri, yargı hizmetinin verilmesinin ayrılmaz bir parçası olan yargı çalışanlarımızı da mağdur etmeye devam ediyor. Elbette yargıda gidilen liyakatsiz yapılanma, yargı çalışanları için başlı başına bir soruna dönüşmüş durumdadır. Artık yargı çalışanları üzerinde bir hizaya getirme, terbiye etme aracına dönüşen baskı/mobbing uygulamalarına bir son verilmelidir. Adalet Bakanlığı bünyesinde biriken ve yargı çalışanlarına dağıtılması gereken ancak uzun zamandır yargı çalışanlarına verilmeyen HAVUZ paraları, daha fazla geciktirilmeden yargı çalışanlarına ödenmelidir. Yoğun iş yükünden dolayı mesai saatleri dışında yapılan fazla çalışmaların karşılığı olan “fazla mesai ücreti”, sınırlandırma yapılmaksızın, bütün yargı çalışanlarına ödenmelidir. Yine mesai saatleri dışında çalışmak zorunda kalan yargı çalışanlarına, yol ücreti de ödenmelidir. Kurum içi yükselme sınav hakkı, bütün yargı çalışanlarına tanınmalı, artık başlı başına hukuk dışı bir uygulamaya dönüşen ve kadrolaşmanın temel argümanı olan “mülakat” uygulamalarına bir an önce son verilmelidir. 13 Nisan 2021/8 tarihli Cumhurbaşkanlığından Covid 19 kapsamında kamu çalışanına yönelik tedbirlere ilişkin yayınlanan genelgeyle Sağlık Bakanlığının belirlediği kronik hastalığı olanlar ve 10 yaş altı çocuğu bulunan kadın çalışanlar idari izinli sayılmıştır. Ancak Diyarbakır Adliyesi Adli Adalet Komisyonu yayınlanan genelgeye aykırı hareket ederek 10 yaş altı çocuğu olan kadın çalışan sayısının fazla olması ve Adliyedeki iş yoğunluğu nazara alınarak hizmetin aksayacağı gerekçesiyle idari izin kullandırılmamıştır. Bu karar açıkça covid-19 kapsamında yayınlanan genelgeye aykırıdır. Bu hukuksuzluğa biran evvel son verilmelidir.”